TRACIA #5 - Koma (Part I)

1.5K 140 18
                                    

Bu bölüm biraz kısa oldu fakat diğer bölüm her şeyi detaylı bir şekilde anlatacağım için uzun olacak. Umarım bir sonraki bölüm aklınızdaki soruların bir kısmını cevaplayabilirim. Keyifli okumalar dilerim^^

Multimedia: TRACY ve o’nunla ilgili bir çalışma. Fotoğrafın tamamını görmek için büyültebilirsiniz.

*** 

Tracy yavaşça gözlerini araladı. Tanıdık gelen odayı yavaşça süzerken, olayları hatırlamak için hafızasını zorladı. Ama hatırlayamayınca hafızasını daha fazla zorlamadan sadece yumuşak yastıkta yatmanın keyfini çıkarmaya baktı. Gözleri bulanık görse de odanın beyazlarla döşenmiş olduğunu anladı. Daha sonra sol yanından bir insan kafası belirdi. “Tracy,” diye fısıldadı kendisine. Genç kız yavaşça kafasını sola doğru çevirirken buğulu gözlerinden dolayı, karşısındakinin kim olduğunu anlayamadı. “Tracy benim...” Tracy’nin duyduğu sesler bir gidip bir geliyor, tam olarak ne dediği anlaşılmıyordu. “...Raven.”

Tracy gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra artık net görebiliyordu. “Charles?” dedi fakat sesi, düşündüğünden daha kısık çıkmıştı. “Neredeyim ben?” dedi ve kafasını kaldıracak oldu ki büyük bir ağrı saplantısıyla yüzünü buruşturarak yastığa geri koydu. “Hastanedesin Martinez.” Hastane mi, diye düşündü. Neden hastanedeyim ki?

“Tracy, en son ne hatırlıyorsun?” dedi Charles, Tracy’nin elini tuttu. Tracy bunu fark etti fakat aldırış etmedi. “Ben...” Hafızasını tekrar yokladı. Fakat hiçbir şey, tam anlamıyla hiçbir şey hatırlamıyordu. “Ne hatırlıyorsun?” diye yineledi sorusunu Charles.

Seninle konuştum...

İçinden gelen fısıltıyla “Benimle konuştu,” dedi Tracy.

Sana sarıldım, özür diledim.

“Benden özür diledi, sarıldı.”

Beni hissetmedin, bana sarılmadın. Ben gittim, sen bayıldın.

O’nu hissetmedim, o’na sarılmadım... O gitti, ben bayıldım.” Tracy bunları söyledikten sonra her şeyi hatırladı. Küçük kızı, o gölgeyi, yaptıkları konuşmayı...

Charles anlamaz bir yüz ifadesiyle “Neden bahsediyorsun sen?” dedi. Daha sonra Tracy’de ampul tamamen yandı. Ağrıyan başını umursamadan yataktan doğruldu hızla. “Charles, kaç saattir buradayım ben?” diye sordu telaşla. Charles daha fazla soru işaretiyle “Tracy,” dedi yavaşça, tuttuğu kızın elini biraz daha sıktı. “Sen üç aydır komadaydın, üç aydır uyanmanı bekliyoruz.” Tracy’nin yüzü bembeyaz kesildi, içine bir korku salındı. Birkaç dakika bir şey demedi. “Üç ay sonra nasıl çabucak kalkıyorsun, şaşırtıcı gerçekten,” diye devam ettirdi Charles. Genç kızın içinde şimşekler çakarken Charles konuşmaya devam ediyordu. “Üç ay,” diye fısıldadı genç kız.

Koskoca üç ay... Ve ben hiçbir şey yapmadım. O, benden üç ayımı çaldı.

“Martinez, iyi misin?” diye sordu Charles. Tracy her zamanki gibi iyi değildi. Büyük bir hüzünle gülümsedi genç kız. Gözleri doldu, daha sonra kahkaha atmaya başladı. “İyi miyim?” dedi hala kahkaha atarken. Genç kızın kahkahaları bir türlü bitmezken kapı hızla açıldı ve içeri Taylor Wagner girdi. Tracy, Taylor’ı gördüğü an kahkahası kesildi. “Merhaba Tracy,” dedi kadın yanlarına gelirken. Tracy dikkatle kadını izliyorken kadın ekledi. “Yoksa Tracia mı demeliyim?” Ortada büyük bir gerilimin oluştuğu belli bir şey iken Tracy bir kez daha şok yaşadı. Nereden biliyordu?

TRACIA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin