"Özür dilerim." dedi Nina.

"Önemli değil sen bir şey yapmadın." dedim.

"Devam edeyim mi?" diye sordu.

"Evet." dedim.

Nina yavaşça kanları siliyordu. Canım çok yanıyordu. İstemsizce alt dudağımı ısırıyordum.

Kanlar biraz gittikten sonra yerden kalktım ve Nina'yla aşağı indik.

Alice ve David hariç hepsi salonda oturuyordu.

"Hastaneye gidiyoruz." dedi Nina kısaca.

Nina kapşonlumu alıp omuzlarımdan örttü. Ayakkabılarımı ayağıma öylesine geçirdikten sonra dışarı çıkıp arabaya bindik.

Nina arabayı hızlıca sürüyordu. Hastaneye en kısa zamanda ulaşabilmek için.. Canım o kadar acıyordu ki bayılabilirdim. Keşke bayılsam diye geçirdim içimden. Baygınken acıyı hissedemezdim.

Bana sonsuzluk gibi gelen dakikalar sonunda hastaneye varmıştık.

Nina kapımı açtı ve yaralı olmayan, yani sağ kolumdan tutarak çıkmama yardım etti.

Birkaç dakika sonra beni odaya aldılar.

"Jenna Collins?" dedi doktor olduğunu tahmin ettiğim adam. Yaklaşık 40 yaşında felan olmalıydı. Uzundu ve biraz yapılıydı. Güler yüzlü birine benziyordu. Saçları yer yer kırlaşmıştı.

"Evet. Benim." dedim.

"Nasıl oldu bu olay?" dedi koluma bakarak.

"Cam parçalarının üstüne düştüm." dedim. Şaşkınlıkla bana baktı.

"Biraz sakarımdır." deyince güldü.

"Yaraya bakalım.." dedi. Bir bezle kolumu temizlerken canım çok yanmıştı. Ama sonunda kanların çoğu gitmişti.

Tek tek can parçalarını kolumdan çıkarmaya başladı. Çığlık atmak istiyordum. Canım çok yanıyordu.

Ama atmadım. Birkaç dakika sonra tüm cam parçalarını çıkarmıştı.

"Şanslısın." deyince ona baktım.

"Cam parçaları küçükmüş. Dikişe gerek yok. Yaralar geçecektir. Sana yazacağım bu ilacı enfeksiyon kapmaması için bu gün de dahil olmak üzere 4 gün boyunca günde bir kez yaraların üstüne sür. Ağrıyı azaltır. İz de kalmaz." dedi.

Şükürler olsun diye geçirdim içimden.

"Tamam." dedim. Kolumu sardı.

Teşekkür ettikten sonra odadan çıktım.

Nina beni bekliyordu.

"Dikişe gerek yokmuş. İlaç yazdı." dedim gülümseyerek.

"Çok iyi! İlaçları da alıp eve gideriz. Bir de yağmur hâla yağıyor. Kapşonlunu giy." dedi.

Kapşonlumu giydim ve hastaneden çıktık. Koşarak arabanın yanına gittik ve arabaya bindik. Yine de ıslanmıştık.

"Nina.." dedim.

"Efendim?"

"Çok teşekkür ederim. Yanımda olduğun için." dedim. Nina gülümsedi ve bana baktı.

"Sen benim dostumsun Jenna. Her zaman yanındayım." dedi. Gülümsedim.

Arabayı çalıştırdı.

Gizemli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin