BİG BOSS (E.L.G)

6K 191 116
                                    

(KİTABIN İSMİ ÖNCEDEN; "ERKEK" LİSESİNİN GÖZDELERİ'YDİ)  

Serkan Özel'in; Kapalı Gişe Yalnızlık adlı kitabından alıntılar vardır.

---

"Ucuz harflerle, hatta altı sevgiyle eşilmemiş ama üstü aşkla inşa edilmiş cümleler kurarak anlatmayacağım seni. Zaten susmak varken konuşmak de neyin nesi ki? Susacağım işte, susabildiğim kadar seni...

Hem belli mi olur; Birlikte susarsak belki söz söze geliriz seninle. Hatta yerle bir olmak yerine bir yerde olursak göz aşka da gidebiliriz seninle. Sahi, aşkın eş anlamı 'kader' diyorlar, eğer öyleyse kaderime aşk olur musun? Zaten kalıcı bir aşk istiyorsan önce kalmayı bileceksin, gitmeyi değil; ki çoğu gitmek de, gitmek değildir zaten... Kiminin aklı kalır geriye, kiminin ise ağlattığı kalır geride...

Kalbim çok önceden incindi benim, ağır kaldıramıyorum. Gitmek ağır gelir bana. Gidersen, bu gidişi kaldırmam, biliyorum...

Ne zaman seni anlatsa cümlelerim,

'Bizi' sordular...

Ve ne zaman bizi anlatmaya kalksam,

Tüm kelimelerimi 'sana' yordular...

Anlayacağın ben bitmem bitmesine de, sen başka bir aşka büyük başlar mısın bilemiyorum. Kim bilir; belki de gidiş yolun doğrudur. Ama varacağın yer hep yalnızlık senin. Bu yüzden yalnız kalamayacaksın, yalnız gideceksin. Çünkü hiçbir güç beni senin ardın sıra gelecek kadar güçlü yapmaya yetmeyecek. Güç bulamayacağım hiçbir zaman kendimde. Ama unutma! Sen de hiçbir zaman güçlü olmayacaksın geri gelmeye. Bu yüzden sana gitme demiyorum. Tek diyebileceğim, gideme...

Öyle ya çok eksiğim artık. Ama sen yine de çok say beni. Ben, varmak istediğin yerlerde bitiremeyeceğim bu aşkın güzelliklerini kalarak kendime kötülüyorum. Kaldıkça da kötüye gidiyorum. Umarım bir gün durumum ağırlaşmaz. Çünkü ağırlaşır ise seni içimden atarım, bunu herkesten iyi biliyorum...  

-Kapalı gişe yalnızlık. Sayfa; 213 - 214"

İnsanların söyledikleri, yaptıkları ve daha birçok şeyleri bana dokunurken kendimden nefret etmem oldukça doğal bir davranıştı... İşte bu davranışım benim; kontrolsüz zavallılığımı gösterirdi...

Ailem... hala onlar için bir şeyler yapamamıştım... ne yapacağımı bilmiyordum... herkes onların kötü olduğunu söyleyip dururdu. Peki nedendi bu ön yargıları? Ne diye bu kadar üstüme geliyorlardı? Beni küçük yaşımda ortada bıraksalar da... ailemdi onlar benim. Hiçbir zaman onlardan kopmayacağım bir parçaydım ben... Ben onlarsız yaşayamazdım ki, neden bir türlü karşıma çıkmıyorlardı!? Kafayı yiyecektim artık...

Güçlü insanlar umursamazlar, umursamaları gerekse bile...

Öyle ya; hiçbir şeyi umursamamaya çalışıyordum, arada başarıyordum, arada başaramıyordum... ama genel olarak olmuyordu... yaşadıklarımı unutamıyor; onların üstesinden gelemiyor ve hayata bir-sıfır yenik düşüyordum... bunun tek bir nedeni ise her şeyi kapsıyordu; hayata yenik olarak başlamamdı... hayata acı çekerek başlamamdı... hayata... iyi ya da kötü bir insanın iyi ya da kötü bir çocuğu olarak başlamamdı... Ya da... onun bunun çocuğu olarak başlamamdı, mı demeliydim?

Gözlerimdeki yaşlar acı çeke çeke yanaklarımdan süzüldü... öyle ya; kalbimin acı çekmesi gibi, hayata bir-sıfır yenik başlamam gibi... acı çekti gözyaşlarım... Başımı sertçe kapıya yasladım, acımasını umursamadım. Çünkü biliyordum ki; kalbimin acısıyla başımın acısı asla ama asla bir olmayacaklardı...

Boğazım yırtılırcasına çığlık attım... öyle ya; ellerimin titremesi gibi, hayata bir-sıfır yenik başlamam gibi... çığlık attı boğazım... Kollarımı sertçe yere indirdim, acımalarını umursamadım. Çünkü biliyordum ki; kalbimin acısıyla kollarımın acısı asla ama asla bir olmayacaklardı...

Saçlarımı koparırcasına çektim... öyle ya; saçlarımın ellerimde kalması gibi, hayata bir-sıfır yenik başlamam gibi... feryat figan kopartırcasına bedenimden koptu saçlarım... Dizlerim yere sertçe baskı uyguladı, acımalarını umursamadım. Çünkü biliyordum ki; kalbimin acısıyla dizlerimin acısı asla ama asla bir olmayacaklardı...

"Şimdi;

Ya her şeyinle benimle kal.

Ya da gideceksen;

Her şeyim dediğin beni de yanına al."

Hayatımı derinden etkilen bir sözdü bu. Bütün zorluklara karşın bana ulaşmış bir adamın en içten sözüydü bu... Belki de onun sayesin de hayatım, tekrar eski düzenine girmişti. Bilemiyordum... Ama bildiğim tek bir şey vardı... Benim onu ölürcesine sevdiğim... onun bana ölürcesine aşık olduğu...

---


BİG BOSS - Kaan KaramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin