KARADUT

166 11 7
                                    







Yaprakları perçinlenmiş hasta ağacın kurumuş son yaprağı gibiydim.Aklımdaki düşüncelerin ellerine verdiğim ipleri kesmiştim artık.Ruhu kirli bedenlerin acı çığlıkları derin kuyularda yankılanırken biz temiz olduğumuzu söyleyemiyorduk.Acının efendisi uzun pis tırnaklarını Hannas'a geçirdiği halde o hale bilinmeyen diyarların sonsuzluk pınarlarında kana kana su içiyordu.
Biz buyduk.Kendimizi asla kirli ruhumuzun ait olmadığı bedenlere sokamazdık.Ruhumuzdan akan sarı irinler bütün iğrençliğiyle kanımıza karışmıştı bir kere.Biz durduramadık kanlı ellerin yalvarışını...

"İblis bile kötülüğü yaymasına rağmen,kendinden daha günahkar birinin olmasına asla izin vermez."
MT



★★★

"Efsane de şöyle yazar;

Bir zamanlar birbirlerine âşık iki genç vardı.

Kızın adı Tispe, delikanlının ki, Piremus idi.

Yan yana evlerde otururlardı; birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine âşıktılar. Aileleri bu aşka karşıydı. Ama onlar, bu derin sevgiden vazgeçemiyorlardı. Bir gece, gizlice ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verdiler. Tispe, ağaca Piremus'tan önce varmıştı. Uzaktan ağzından kanlar akan kocaman bir aslan gördü. Korktu; hemen yakındaki bir mağaraya saklandı. Ama koşarken boynundaki eşarbı düşürmüştü.

O sırada Piremus geldi. Kocaman aslan, biricik sevgilisi Tispe'nin eşarbını parçalıyordu. Tispe'nin öldüğünü düşündü; onsuz yaşayamazdı. Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı. Cansız bedeni kanlar içinde yere düştü. Tispe korkusunu yendi; mağaradan çıktı. Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle karşı karşıya geldi. Piremus'un cansız bedeni yerdeydi; elinde Tispe'nin düşürdüğü eşarbını tutuyordu. Piremus'un, kendisinin öldüğünü sanıp, canına kıydığını anladı. Bir an bile düşünmeden hançeri alıp göğsüne sapladı. Ölüm bile onları ayıramadı. Bedeni, Piremus'un vücudunun üzerine düştü.

Ve Tanrı, o yüce aşkı ölümsüzleştirmek amacıyla, bu çiftin buluştuğu ağacı onlara adadı. Piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, Tispe'nin gözyaşlarını ise, ağacın yapraklarına verdi. O günden beri, karadut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini (Piremus'un kan lekesini), dut ağacının yaprakları (Tispe'nin gözyaşları) temizler..."

KARADUT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin