"Vay vay.. Cesarete bak. Gerçi cesaret mi desem aptallık mı desem bilemedim." dedi ve kollarımdan tuttu. Çok güçlüydü. Hareket edemiyordum. Boynuma yaklaştı.

"Kanın.. çok güzel kokuyor." dedi.

"Bırak beni!" diye bağırdım. Sonum böyle mi olacaktı?

Kendimi kurtarmaya çalışıyordum ki..

Adam bir anda resmen 2 metre havaya uçmuştu. David adama vurmuştu! Sesimizi duyup gelmiş olmalıydı. Evinden uzakta değildik çünkü.

Adam hemen kalkıp David'e vurunca David de bir binanın duvarına çarpmıştı. David de hemen kalktı.

"Kızdan uzak dur!" diye bağırdı. Ama adam gitmedi. David'e doğru hızlıca geldi. Tam vuracakken David'in vurmasıyla yere düştü.

"Defol!" dedi David. Galiba David adamdan daha güçlüydü. Adam vampir hızıyla uzaklaştı. David bana baktı. Ben de ona bakıyordum.

David'e doğru koştum ve sarıldım. İlk başta tereddüt etti ama sonradan o da sarıldı. Yağmur yüzünden ıslanmıştık. Başka bir şey umrumda değildi. Sadece ona sarılmak istiyordum. Başını boynuma koydu ben de aynı şeyi ona yaptım. Onu özlemiştim. Üç gün görmeyince bu kadar özlüyorsam.. Bir daha onu göremeyecek olmam beni deli ediyordu.

Kendimi daha fazla tutamıyordum. Ağlamaya başladım. Hıçkırıklarıma da engel olamıyordum.

"Tamam geçti. Ağlama. Ben yanındayım." dedi. Deminki olay için ağladığımı sanıyordu.

Bana daha da sıkı sarıldı.

Kendimi huzurlu ve güvende hissettiğim birkaç dakikadan sonra yavaşça geri çekildim. Eliyle saçlarımı yavaşça geriye attı ve gülümsedi. Ben de gülümsedim.

"Hadi içeri girelim." dedi. Kafamı tamam anlamıda sallayıp içeri girdim.

Odasına çıktık.

"Annen ve baban yok mu?" diye sordum ona bakmadan.

"Hayır. Kasaba dışındalar. Otursana." dedi.

"Yağmurdan her yerim sırılsıklam oldu." dedim gülümseyerek.

"Lavaboyu kullanabilirsin istersen." dedi.

"Tamam." deyip lavaboya girdim. Saçlarımı sıktım. Havluyla yüzümü ve hafifçe de saçlarımı kuruladım. Lavabodan çıkıp tekrar odaya geldim.

David yatağa oturdu ve bana da oturmam için işaret yaptı. Üstüm ıslaktı. Onun da. Ama o oturduğu için oturdum. Saçlarını dikleştirdi.

"Bu saatte dışarıda n'apıyordun?" dedi.

"Sana geliyordum." dedim.

"Neden? Neden bu saatte? Bu çok.. çok tehlikeliydi." dedi.

"Böyle yapamazdım. Öylece gidemezdim." dedim.

"Jenna neden bahsediyorsun?" dedi. Masmavi gözlerine baktım. Onu gerçekten özlemiştim. Sesini, bakışlarını, kokusunu..

Gizemli KasabaWhere stories live. Discover now