BÖLÜM-18

2.7K 186 9
                                    

Sabah tuhaf bir kuruntu ile uyandım.İçimde bir sıkıntı vardı.
Cenin pozisyonunda yattığım yatakta sola döndüm.Kaan uyuyordu."Kaan canım kalk hadi."dedim."I-ıh"dedi olabilecek en tatlı şekilde.Burnundan öptüm."Hadii kaalk"demem üzerine gözlerini açıp "Uykumla ne derdin var Cemre ?"dedi."Ben uyandıysam sen de uyanacaksın be adam!"dedim.Sırıttı "Sakin ol hatun kalkıyorum."dedi.Sonra yataktan kalktık.Banyoya geçtik. Ben saçlarımı topuz yaptım o da saçlarını taradı.Hemen yanına gittim ve saçlarını karıştırdım."Böyle daha tatlı."dedim.Sonra da  dişlerimizi fırçalayıp  (Bana evdeki yedek diş fırçasını vermişti.)
üzerimizi bile değiştirmeden mutfağa girdik ve krep yapmaya başladık.Ama sevgili (!)Kaancık sakarlık yapmış ve üstümüz başımız un olmuştu.Kahkaha atmaya başladık.En sonunda kendimize geldik.Önce Kaan duşa girdi.Ben de mutfağı temizledim.10 dakika sonra Kaan geldi ve "Ben krepleri yaparım sen yıkan."dedi.Ben de Kaan'ın banyosuna  girip kısa bir duş aldım.İçimdeki sıkıntı yok olmuştu.Kaan'ın bir t-shirtini ve bir eşofman altını giymiştim.Aynı iç çamaşırlarını giymek zorunda kalmıştım.Saçlarımı da toplayıp mutfağa girdim.Kaan sofrayı kurmuştu.O sırada Ayça ve Anıl da geldiler ve hep birlikte kahvaltı yaptık.Sonra da Ayça ve ben sofrayı toparladık.Kaan ve Anıl psikoloğa giderken biz de Derin'e telefon ettik."Alo Derin.Nasılsın tatlım?"  "İyiyim ya siz?" "İyiyiz asıl sen ne yaptın.Oralarda kuzum?"  "Havaalanına indim ve taksiyle otelime vardım.Otele yerleşim ve yemek yiyip duş falan aldım ve dinledim.Bu gün de bütün gün gezdim az önce akşam yemeği yedim şimdi otelin barına gidiyorum."  "Hmm tamam tatlım sana iyi eğlenceler ben kapatıyorum.Görüşürüz."  "Görüşürüz."dedi ve kapattı.Sonra da birlikte kendi evimize uğradık.Ve artık bu evin ortamından çok sıkıldığımızı fark ettik.
"Kanka sen şu tanıdığın iç mimarı bir ara da bize gelsin şu evi hızlı bir şekilde yenileyelim mii?"  "Olur nerden esti aklına bu dahiyane fikir?"  "Ya eve girdim ve çok bunaldım bir anda.Hem Derin'e de iyi gelir yeni bir ev."dedim.Bana sıcacık gülümsedi ve iç mimarı aradı adam bir saate burada olacağını söyleyince biz de bir saatte olduğu kadar hem evi toparladık hem de hazırlandık.Zil çaldı.Kapıyı açınca karşıma uzun boylu zayıf ve gözlüklü bir adam çıktı.Elinde tuhaf bir dosya tutuyordu
"Merhaba siz iç mimar Ozan Gündoğdu olmalısınız.Hoş geldiniz buyrun."deyip adamı oturma odasına yönlendirdim.Adam koltuğa oturup dosyasını masaya bıraktı."Bu değişimi istemenizin nedeni nedir?"  "Biz artık sıkıldık bu evden ve bir arkadaşımızı kaybettik ve onun anıları bu eve sindi.Ben de bir değişiklik iyi olur diye düşündüm."  "Hanımlar öncelikle ne tarz değişiklikler istiyorsunuz?"diye sorunca ben atladım."Mutfakta en çok zaman geçiren kişi olarak mutfağın amerikan mutfak olmasını ve şurada bar taburesi tarzı oturakların olmasını istiyorum.Dolapların renkleri beyaz ve kırmızı olurken mutfak mermeri gri olabilir.
Tüm evin parkelerinin de açık beyaz bir parke ile değiştirilmesini istiyorum."dedim.Ayça "Alt kattaki depo bomboş ben de oranın bir sinema odasına dönüştürülmesi taraftarıyım.Hem çok hoş olur.Oturma odasına ise bir şömine eklenmeli ve koltuklar sarı pembe ve turkuaz gibi daha hoş renklerde olurken orta masa eskitilmiş bir ahşap olmalı.Giriş kapısı beyaz olsun holdeki portmanto da yenilensin ve hoş biblolar seçin lütfen." "Bence de Ayça.Salon duvarlarına kendimizi yansıtan resimler çizelim ve balkonu büyütün.Saksıda çiçekler,rengarenk yumuşak minderler çok hoş olur.Odalarımız aynı kalsın.Banyo  mermerleri ve küveti de yenilensin.Bir de kütüphane de biraz genişletilse işime gelir.
Büyük bir de akvaryum ile orayı süsleriz."diyerek hayallerimizdeki evi anlattık.Adam her kelimemizi madde madde not aldı.Sonra bu maddeleri tek tek kontrol ettik.Adam da bize bir bütçe çıkardı.Biraz pahalıya patladı ama babama bir telefonum ile para hesabımdaydı.Ayça ve ben paraları adama transfer ettik ve adam "Bu gün her şeyi halletmeye çalışırım sizi kırmam yarın da tadilatlar başlar siz de kalacak bir yer bulun lütfen."dedi ve bir şeyler içmeyi reddetti.Sonra acele ile dosyasını kaptı ve dışarı fırladı.Tuhaf  adam.Sonra ikimiz de birer çanta hazırladık.Ve ben Kaan'ın kıyafetlerinden başka bir şey giydim.Sonra valizi alıp onlara geçtik.Birbirimize evlerimizin anahtarını vermiştik.Bu sebeple içeri girip çantalarımızı yerleştirdik.Bu sırada Kaanlar geldi ve yemeğe çıkalım  dediler. Biz de evin tadilatta olduğundan ve onlarla kalacağımızdan bahsettik.Zaman ne hızlı ilerliyordu böyle...Temmuz bitmiş Ağustos'un kapıları aralanmıştı.Aah ah!
Mart ayından bu yana ne değişmişti?dışarıdan baksanız hiç bir şey ama içeriden bakarsanız öyle güçlü bağlar kurmuştuk ki...Ah bu sırada yemeğe gelmiştik.Kumpir sipariş etmiştik.Kumpiri çok severim.Nedenini bilmiyorum.Yemeklerimizi yerken Kaan'ın telefonu çaldı.Telefonda konuştukça rengi attı.En sonunda telefonu kapattı."Anneannem senin annenin düğününde çıkan abartılı haberleri geçen gün görmüş ve seni görmek istiyor.O bir pimpiriklilik abidesi  hiç bir şeyi beğenmez."demesi üzerine ufak çaplı bir öksürük krizine girdim.En sonunda Kaan endişeye iyi olup olmadığımı kontrol etti ve " Merak etme anneannemin en sevdiği mekana gideceğiz ve sen anneannemin asistanı tarafından giydiriyeceksin.Baban  varlıklı bir aile zekisin de.O minik çeneni azıcık kapalı tutarsan bu iş hallolur sevgilim."

ÇILGIN KIZLAR ÇETESİ Where stories live. Discover now