3.8

3.1K 221 96
                                    


 Baekhyun özür dilemek için ağzını açacağı sırada Naomi konuşmaya başladı : "Baekhyun ben özür dilerim. Öyle yapmamam gerekirdi. Gerçekten çok ama çok özür dilerim. Bir an kendimi kaybettim ve öyle düşündüm. Gerçekten özür dilerim. Özü-" Baekhyun Naomi'nin ağlayarak konuşmasını alnına bir öpücük kondurarak son buldurdu.

 Naomi henüz ne olduğunu kavrayamamıştı. Baekhyun ise buraya geldiğinde böyle bir şey olmasını planlamıyordu. 

 Ona sarıldıktan sonra kafasındaki her şey uçup gitmişti. 

 Onu alnından öpmek ise hiç tahmin dahi edemeyeceği bir şeydi.

 İkisinin de girdiği şoktan ilk çıkan Naomi olmuştu. Gülümsemeye çalışarak : "Baekhyun bak bu doğru değil." dedi.

 İkisi de hala sarıldıklarını fark edip ayrıldılar.

 Baekhyun profesyonel bir şekilde : " Hey bu yaptığımı yanlış anlama sakın. Bu arkadaşça yapılmış bir hareket." diye yalan söyledi.

 Kesinlikle profesyonelce değildi.

Naomi'nin yüzünden ne hissettiği çok anlaşılmıyordu. Baekhyun Naomi'nin konuşmayacağını anladığında : " Herneyse. Buraya ben gelmişim ben. Hani Baekhyun, Exo falan. Neyse... Açım ben. Yemek yap. İçeride oturuyorum." diyerek onu bırakıp içeri gitti.

 Naomi hala olduğu yerde dikiliyordu.

 Birkaç dakika geçtikten sonra Baekhyun dayanamayıp bir yastığı Naomi'ye fırlattı ya da geçirdi.

 Yastık Naomi'nin kafasına hızla çarpınca ve hazırlıksız olduğu için yere yüzüstü yapışıp zeminle bütünleşti.

 Baekhyun onun halini görünce telaşlanarak hızla yanın koştu. 

 Kollarından tutup Naomi'yi oturtmayı başardı.

 Naomi zaten ona soğuk davranıyordu. Şimdi daha da işleri batırdığını düşünüyordu.

 O sırada Naomi : " Baekhyun seni baban mı doğurdu? Eğer öyle değilse teyzen sıçtı diyeceğim ama ben bir ulzzang'ım. Ağzımı bozmayacağım." 

 Baekhyun gülmeye başladığında Naomi'de kendini tutamadı. Naomi düşündüğü şeyleri, dert etmesi gereken şeyleri bir kenara bırakıp bu anın tadını çıkaracaktı.

 Sevdiği kişi yanındaydı ve şu an kendisi güldüğü için kendisine iyi olup olmadığını sorup duruyordu.

 Naomi Baekhyun'un kafasına vurup : " Eğer bir daha böyle bir şey yaparsan fan kulübünden çıkarım." dedi.

 Baekhyun ona 'yav he he' bakışları atıyordu.

 "Ben mutfaktayım. Bir şeyler hazırlarken kendini evinde hisset gibi bir şey demeyeceğim. Eğer bir yeri karıştırırsan seni öldürürüm." deyip gitti. 

 "Böyle olmaması gerekmiyor mu? Kendimi fazlalık gibi hissediyorum..." diye mırıldandı Baekhyun ve gidip oturma odasına oturdu.

 Şu an tarifsiz bir şekilde çok mutlu ve huzurlu hissediyordu.

 Bu mutluluğu yaklaşık 10 dakika kadar sürdü. 

 Taeyeon arıyordu.

 Yavaş adımlarla mutfağa gitti. Naomi yemek yapmaya konsantre olmuştu. İyice emin olduktan sonra oturma odasına geri döndü ve telefonu açtı.

 "Efendim Taeyeon?"

 "Ne yapıyorsun diye aramıştım. Belki birlikt-" Taeyeon'un sözünü kesen şey Naomi'nin mutfaktan Baekhyun diye bağırması olmuştu.

 Baekhyun içinden birkaç lanet okuyarak :" Noldu Naomi?" diye aptalca sormuştu. Tabi ki bunu sonuçlarını bilmiyordu.

 Taeyeon sesini çıkarmadı. Düşünüyordu. Nerede hata yaptığını?

 "Baekhyun yarım saat içinde SM binasında toplantı salonunda ol. Başkan bizi çağırıyor. Önemli bir şey." diyerek sakince telefonu kapattı.

 Telefon kapandığı sırada Naomi de mutfaktan gelmişti.

 "Hangi sosu seversin diye soracaktım." dedi. Baekhyun huzursuz hissediyordu.

 Yavaşça ayağa kalktı ve : "Üzgünüm ama acil bir işim çıktı. Grup ile ilgili. Tekrar özür dilerim. Gitmem gerek. Tekrar gelirim yanına ." diyerek Naomi'nin peşinden gelmesine zaman bile bırakmadan dışarı çıktı.

 Naomi bilmiyordu ki bu onların son yüz yüze görüşmesiydi.

 Hızla SM'e gitti.


/9 saat sonra/

 Naomi , Baekhyun'a mesaj atmak istedi ama meşguldür diye atmadı. Ne sorunu olduğunu merak ediyordu.

 Saat çoktan gece 12'yi geçmişti. Uyumak için yatağını hazırladığı sırada bildirim sesiyle hemen telefonunu eline aldı.

 Heyecanla Baekhyun'dan gelen mesajı hızla okuyup telefonu elinden düşürmesi bir oldu.

 HandCream : İğrenç bir insansın.

Kakaotalk 》BaekhyunМесто, где живут истории. Откройте их для себя