Tabikide sonuncu seçeneği seçti.

~

Profesör konuşurken Jackson aniden uyandı. Bir şeyler hissediyordu. Büyük ihtimal tanımadığı birisine dayanmıştı. Jaebum'un kafası öndeydi. Öyleyse gerçekten bir yabancıydı. Dikkatlice kafasını kaldırdı ve yanındaki yabancıya baktı.

"Aman Tanrım, Üzgünüm... siktir. Saçmaladım mı? Tanrım bu gerçekten utanç verici."Jackson ne yaptığını anladığı anda kekelemeye başladı. Dünyada gördüğü en güzel kişi ona bakıyordu ve yanakları kızarmıştı. SİKTİR... Bu gerçekten gördüğü en etkileyici şeydi. (Ç/N Jackson azıyor bence xd)

"Sorun değil." Diye cevapladı onu tatlı bir sesle.

"Bu arada ben Jackson Wang. Lütfen arkadaşlarına cool olmayan ve kekeleyen çocuk olarak bahsetme benden." Dedi Jackson, onaylayan bir gülümseme beklerken.

"Merak etme, yapmam. Ben Mark Tuan."

"Merhaba Mark. Arkadaş olalım!"

~

Mark kalıcı bir gülümseme ile yurttaki odasına girdi. Youngjae ona garip bir şekilde bakıyordu.

"Hyung, sana ne oldu?" Diye sordu Yongjae,kuşkuyla hyungunun yüzünü incelerken.

"Pek bir şey yok."Diye cevapladı onu Mark,mutlu bir iç çekiş eşliğinde.

" Jackson Wang, değil mi?"diye sordu Youngjae İngilizce kağıdını tamamen unuturken. Hemen Mark'ın yüzünü daha rahat göreceği bir şekilde oturdu.

"Belki?" Mark omuz silkti ve yatağın kenarına oturdu.

"Ohhh~ Öyleyse bana birazcık bahset."Dedi Youngjae geniş bir sırıtış eşliğinde.

"İlk olarak kağıdını bitirsen nasıl olur? Sonra tamamen kendi hatan olarak ödevini bitirme konusunda seni göt etmek istemiyorum da."Dedi Mark küçüğe.

"Sadece bana yardım edersen."Dedi Youngjae gözleri yuvasından çıkarken. "Ve sen de bana Jackson Wang'la olan kaçamağını anlatacaksın"

"Peki."

~

"Markiepoo~" Diye selamladı onu Jackson ekonomi dersine girerken. Jaebum da onu bir selamlama ile takip etti.Mark'ın uzun zamandır sevdiği kişi ile arkadaş olmasının iyi olup olmadığı hakkında hiç bir fikri yoktu.Geçen aylarda, Jackson onu arkadaşça elleşmelerle,ona seslenişi ve köpek yavrusu bakışları ile ona işkence ediyordu.

"Hey Jackson, Jaebum." Mark onları utangaç bir gülümseme ile karşıladı.

"Bugün erkencisin."

"Kimya hocamız gelmedi bu sayede yıkanmamış beyinlerimizle buradayız. Oh, bu çok isi hissettiriyor." Diye açıkladı Jaebum.

"Ayrıca Jackson tesadüfen uyurken birisini rahatsız etmez umarım." Mark şaka yaptı ama ona dudak büktü.

"Hey! Bu acıttı" Dedi Jackson, göğüsünü patpatlarken. "Tamam, öyle olsun. Bir daha omuzunda uyumayacağım. Ayrıca hiçte rahat değildi zaten."

"Dramatik olmayı kes."Diye cevapladı Mark, göz devirirken.

"Nasıl böyle bir kalbi kırabildi?" Jackson,Jaebum'a döndü.

"Bilmiyorum. Çok dramatiksin." Dedi Jaebum ve Mark homurdandı.

"Hepinizden nefret ediyorum. İyi arkadaşlarım vardı diye düşünmüştüm. Ama ne kadar da yanılmışım. Yugyeomie ve Bambam iyiler."Dedi tavırlı bir şekilde, dargınlıkla sandalyesinde otururken.

Is That Your Heart Calling?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin