2. bölum

24 1 0
                                    

İnsanın deri direnci ile ilgili ateş yolculukları da vardır: Kızgın kor ya da alev üzerinde ayakları yanmadan yürüyenlerin deneyimi de bir «Enfusî» ateş-yolculuğu örneğidir. Bunun sırrı da Hz. İbrahim'in yakılması sırasında ateşin gül bahçesine dönmesi mucizesidir.

Ateş yolculukları. Cinlerin doğal yol teknolojisidir. Çünkü onların enerji yapısına bağlı olarak, diğer canlı yaratıkları (Hayvan, bitki, yiyecek vb.) ile bütün eşyaları (Araç-gereçleri) bu ateş (enerji) doğasındandır. Cinlerin bu yapısını açımsamak için yeniden relativite teorisine değinelim.

Eğer bizim maddî bir uzay gemimiz olsaydı ve bu ışık hızına erebilseydi. o zaman, madde kaydından çıkıp, enerji (Ateş) bir gemimiz olacaktı. İşte buna «ATEŞİN TAŞITI» diyoruz. Elektromagnetik her yolculuk bir BİNEK (taşıt) içermektedir.

Philadelphia deneyinde tayfalarıyla kaybolan ve sıçramalı olarak zamanı aşarak türlü yerlerde görünen deney gemisi de bu «Ateş-Taşıt» yani elektromagnetik aşırı yolculukların «binek» ligine birer örnektir. Aynısını tabiat da yapmakta, elektromagnetik fırtınalar, taşıt kaybolmalarına (Şeytan üçgenleri kazalarına) neden olmaktadır. Diğer Enfusi yolculuklar ise özellikle «Öteki âlemlerde» yer almaktadır: Cinlerin ateşten yunmamaları, Zebanilerin (Cehennemin görevli melekleri) ateşten etkilenmemeleri, (Hattâ onların doğal ortamı olan Cehennemi «Cennet kadar serin bilmeleri») Mahşerde, güneşin tam tepemize açılıp uzatılması sırasındaki aşırı sıcağa dirençlerimiz, hep "Ateş-tipi" yolculukları örneksemektedir.

«Öte âlemde» âfâk-Enfus ve cisim BİR ARADA gerçekleşir. Dünyadaki Enfusi ve Cismanî yolculuklar ise bedensiz astronomi (Zikir, yakaza, halvet, keşif, gezici durugörü, hipnoz-telkinle ve OOBE denen astral vizyonlar) ile tecelli etmektedir. (İç uzay yolculukları) Afakî yani dış uzay yolculuklarımız isa bedenli olmaktadır. Bunlar, elektromagnetik fırtınaların uzay-zaman paradoksları, zaman yolculukları, mekân ve tayyı-mekân yolculukları, aynı anda birçok yerde olmak gibi türlü ışınlama biçimlerinde ortaya çıkmaktadır.

Uzay gemimizin ışık hızında «Ateş kökenli=saf enerjik» bir gemi olması ile Cinlerin bunun tıpkısı olan teknolojileri de afaki yolculuklardandır.

Aslında HER VARLIK BİRDİR, fakat değişik hızlara göre değişik görünüm ve yasalar oluştururlar. Hilkat= Yaratılış = Mesih BİRDİR. Ancak, hızlara göre canlılar türlü biçim ve isim alırlar. Melekler ışıktan hızlıdır, Cinler ışık hızmdadır ve insanlar (ile canlılar ve madde) hız olarak ışıktan küçüktür.

Ruh'un tek enfüsî hilkati (Mesihi) olmasına karşılık, bedenlenmiş cisimlerin (Takyon, tardyon, lukson) afaki görünümü birbirinden farklı, fizik yasaları da HIZINA GÖRE rölâtiftir.
Hız sür'atle birlikte MESİH (Yaradılış biçimi) de DÖRT UNSURA bölünmektedir. Bütün bedensel yapılar, TEK BİR ASILDAN yani Simya = Alşimi denen maddenin vahdaniyeti olan TEK' BİR UNSUR olan Süper-maddeden yapılmıştır. Daha sonra bunlar, (doğanın dört kuvveti gibi) dörde ayrılmışlardır: Toprak, su, hava, ateş dört unsuru, en bilinen biçimiyle katı, sıvı, gaz, enerji olan dört hâlin açıklamasıdır. Bunun yanında Simya sırlarını da Cifir ile gözlemleyebiliriz:

«Yaş ağaçtan ateşin çıkması» gibi âyetler, MESİH = Hilkatin bir tek SİMYA ASLINDAN (Maddenin beşinci hâli) doğduğunu bildirir. Kur'an'da gerçekte ölü-diri değil; ayetlerde bildirildiği gibi «Ne yaş ne kuru (Hiç bir şey olmasın ki Allah'tan gizli değildir)» örneği üzere, canlı-ölü değildir. Cifir'in ana konularından biri olan Simya=Alşimi, ticari istismar olarak, örneğin cıvanın altına çevrilmesi, ucuz zenginlik olarak istismar edilmiştir.

Oysa bugün, atom sayesinde uranyum elementi bölünmesinden «İki ayrı» element elde etmemiz, SİMYA'nın atom çağında gerçeklenmesi, doğrulanmasından. Hilkat ya da Mesih'in değişmesinden başka bir şey değildir. Simya bilimi çağımızın kimya bilimini doğuran ve göksel sırları olan en eski laboratuar uygulamalı bilimlerindendir. Nasıl ki 7 bin yıl önceki Astroloji günümüzün astronomisini doğurduysa, simya da kimyayı doğurmuş göksel kaynaklı bir müstakbel bilimdir.

DURAKAPALAM( Atesten Ve Nurdan Gemiler)Where stories live. Discover now