"Ay tabiiki de hayır anne. Asla öyle birşey yapmayız. Biraz dedikodu yapıp uyuruz zaten. İçki mickide yok. Sen beni tanımıyor musun? Sence ben ağzıma içki sürer miyim ? Asla. Ama şimdi gitmem gerek. Hava karardı kararacak." lafı fazla uzatırsam iyice boku çıkacak. Ben biliyorum.

"Tamam kızım hadi geç kalma çık o zaman sen." annem der demez ışık hızı kapıyı açıp evden dışarı çıktım. Annemin arkamdan "dikkatli ol kızım." demesini bile duyamadan koşturarak durağa doğru yol aldım. Sonunda durağa varmıştım. Hava çoktan kararmıştı. Allaha şükür direk lambaları vardı. Onlar sağolsun korkmuyordum. Durakta sap gibi tek başıma beklerken sonunda bineceğim otobüs gelmişti ve bende çok şükür otobüse binmiştim.

Inecegim durağa sonunda gelmiştim. Otobüsten iner inmez hemen Handelerin evine yol aldım. Sonunda handelere varmıştım. Çantamı karşımda ki kanepeye fırlatır fırlatmaz lavaboya koşturdum.

"Oha ayı insan önce bir kankasına sarılır." ulan altıma işicem bu keko ne diyo.

"Oh be rahatladım valla. Ee naber Handooo" deyip başta yapmam gereken şeyi lavabodan sonra yaptım.

"Iyiyim de kötü haber." söylemeden tahmin etmiştim.

"Melisle selin?" nasılda anlamıştım ama.

"Evet yine gelemiyorlar. Artık daha yemin bu son. Gerçekten onları birdaha bize çağırmıcam." bozularak demişti ve haklıydı da.

"Çağırsakta gelmiyolar ya. Neyse boşver ya. Biz bize yeteriz handem. Hem daha iyi oldu böyle ya. Boşver onları. Hem o kadar da samimi değiliz rahat konuşamayız." demiştim teselli edercesine.

"Aynen ya Boşver. Hadi yemek yiyek ya. Sonra bol bol çene çalarız." demişti küçük bir kız çocuğu gibi el çırparak.

"Ay evet!!! Ee menüde ne var bayan ayşe teyze " ona böyle seslenince çok sinirleniyordu. Ama napim gerçekten 40 yaşında ki kadının marifeti vardı ellerinde. Çok güzel yemek yapardı.

"Valla mantı yaptım. Ama tabiiki de hazır. Açacak halim yok." demişti gülerek.

"Hadi yiyelim o zaman." dedim. Masayı kurduk. Tabağımıza bolca mantı koyduk ve ayı gibi yemeye başladık. Sonunda yemeklerimizi bitirdik. Tabakta mantının m'si bile kalmadı. Sofrayı topladıktan sonra. Kanepelere yayıldık. E malum yediklerimizi sindirmek lazım. Sonra başladık gıybet yapmaya. Hande ile çene patlatmaktan vaktin nasıl geçtiğini bile anlamadık. Saate baktığımızda saat 23:30'du ve bizim uykumuzda yoktu.

"Besteee. kankaa saat 23:30 ama benim hiç uykum yok." demişti can sıkıntısından patlayan hande.

"Al benden de o kadar valla. Kızım napsak ya. Oysa ki ben bu geceyi hiç böyle hayal etmemiştim. Koparız eğleniriz falan diye düşünmüştüm. Ama yanılmışım. Oturduğumuz yerden hem göt büyüttük hemde dedikodu yaptık." sitem edercesine demiştim. Hande onay verircesine başını sallamıştı.

"Buldum!" diye bağırmıştı Hande.

"Neymiş bakim aklında ki ?" diye sordum sıkıntıdan patlamış bir sekilde.

"Telefonla birilerini arayıp işleticez!!!" ay bumuydu şimdi yani. Bu saka demode oldu artık. Zevki çıkmıyor daha.

"Aferin kanka. Bula bula bunu mu buldun? " diye sitem etmiştim. Şaşırmış olacak ki.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mafyaya Şaka YapılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin