Adolf Hitler Kavgam

Start from the beginning
                                    

da köyü yabancı buluyordu. ğimdi 56 yasında idi. emekli olmustu, ama bos durmak istemiyordu. Avusturya'nın Lambach kasabasında arazi satın aldı. Topragı isletmeye basladı.

Uzun memuriyet görevinden sonra hayatının son halkasında tekrar aile kaynagına dönüyordu. Zevklerim, beni babamın hayatına benzer bir hayata itmiyordu. Konusma yetenegim,

çocukluk arkadaslarıma verdigim, ikna edici ve daha dogrusu kandırıcı söylevlerle olusmaya

basladı. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmustum. Bu arada iyi bir ögrenci oldugumu da söyleyebilirim. Çalısmak bana kolay geliyordu. Bos zamanlarımda "Lambach Chanoine"lerin yanında san dersleri takip ediyordum. Dini yortuların ihtisam dolu gösterileri beni mest etmeye yetiyordu, iste bu durum tıpkı babam gibi düsünmeme sebep oluyordu. Köyünün papazının yasayısı babamı nasıl büyülemis ise, muhterem peder Abbe de benim gözümde büyüyor ve bana hedef olarak gözüküyordu. Konusma yetenegim babam tarafından takdir edilmiyordu. Ailem benim davranıslarımdan dolayı endiseleniyordu.

Konusma hevesim yavas yavas kaybolurken, kisiligime daha uygun becerilerim ortaya çıktı. Babamın kütüphanesinde elime geçen askeri konularla dolu çesitli kitapları ve 1870 -

1871 Alman Fransız savaslarına ait yazıları büyük bir dikkatle okuyordum. Kısa zamanda kahramanlık, ahlaki düsüncelerimde birinci sıraya geçti. Savasa ve askerlige ait seylerin tamamını her türlü kaynaktan toplamaya basladım. Bu, aynı zamanda bir gerçegin ortaya çıkısıydı ve bazı sorular aklımı karıstırmaya basladı. Öyleya, bu savasları yapan Almanlarla digerleri arasında fark var mıydı? Babam dahil bütün Avusturyalılar neden bu savasa katılmadılar? Bizler (yani Avusturyalılar) diger Almanlarla aynı degil miydik?

Bu sorular beynimin içinde dönüp duruyordu. Sonunda bütün Almanların Bismarck

Hükümeti'ne dahil olmak saadetine sahip bulunmadıkları hükmüne vardım.

Nihayet egitim zamanı gelip çattı. Babam benim davranıslarımdan lise egitimi için bir becerim olmadıgı sonucuna varıyordu ve benim için Realschule'yi daha uygun buluyordu.

Babamın bu karara varmasına biraz da resim alanındaki yetenegim sebep oluyordu. Babam Avusturya liselerinde resim dersinin geçistirildigini söylüyordu. Kendi hayatının zorluklarla dolu çalısma dönemi, onu, gözünde uygulamada hiçbir faydası olmayan "humanites"den uzaklastırıyordu. Ğsin esasına bakılırsa babam, beni de kendi gibi memur yapmak istiyordu. Yoklukla geçen gençlik devresinden sonra elde ettigi küçük mevki babamda bu kararın dogmasına sebep oluyordu. Hatta benim daha da yüksek bir memuriyete girmemi istiyordu. Amacı benim hayatımı kolaylastırmaktı.

Bir vakitler kendi hayatının en büyük halkalarını olusturan seyin, benim tarafımdan kabul edilmemesine bir türlü akıl erdiremiyordu, iste bu yüzden babamın kararı basit, emin ve çok dogaldı. Hayat kavgasının kazandırdıgı çelik gibi bir karaktere sahip olan babam, benim, daha dogrusu tecrübesiz bir delikanlının gelecegi hakkında karar vermesine izin vermiyordu.

Fakat sonunda is bambaska oldu.

Babam beni memur yapmak istiyordu. On bir yasımda idim. Derhal babama karsı çıktım. Memur olmak istemiyordum. Ögüt ve sert hareketler beni yenemedi.

Babam kendi hayatına ait bir sürü hikayeler anlatarak bende de memur olma istegi

uyandırmak için bir hayli çaba harcadı. O ne kadar çaba gösterdi ise ben de o kadar direndim. Aslında anlattıgı öyküler bende hep olumsuz etki yaptı. Günün birinde karanlık bir odada

masa basında oturacagımı, daha dogrusu hapis olacagımı ve vaktimi istedigim gibi harcayamayacagımı, günlerimi birtakım kagıtların arasında geçirecegimi düsündükçe memuriyete karsı duydugum tiksinti gittikçe kabarıyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 31, 2009 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Adolf Hitler KavgamWhere stories live. Discover now