Elçin i odamdan kovup evine gönderdikten sonra yatağıma uzandım bugünü düşündüm.Güzel bir gündü...

Sabah,perdemi açan bir manyak yüzünden güneşin beni kör etmesiyle uyandım.Bu manyağı tahmin etmek zor değil...Abim...

Kalktığım gibi sinirden gelen kuvvetle abime bağırdım "MANYAK!!ÇIK ODAMDAN"abim hemen çıktığı gibi perdemi kapattım ve yüzümü yıkamadığım için gitmeyen uykumun verdiği mutlulukla yatağıma yattım.

1 buçuk saat sonra⌚

Telefonum çalmaya başladı.Filmlerdeki gibi kafamı yastıktan kaldırmadan telefonu almaya çalıştım.Ama film çekmediğim için hâliyle telefon yere düştü.Ben yatağımdan sarkana kadar telefon kapanmıştı bile.

Yatakta sadece ayaklarım kalacak şekilde sarkarak telefonumu aldım ve bulanık gözlerimle zor da olsa son aramadaki yeri tuşladım.Kim olduğuna bakmamıştım bile.

"Bu telefon niye ilk arandığında açılmıyo anlamadım Aylin..."

"Günaydın sana da,teşekkür ederim uykumun içine bunun için mi ettin?"

Arayan Tilki ydi...

"Ne günaydını kızım,iyi akşamlar oldu"

Saate baktığımda 12 buçuk olduğunu gördüm.Vayy yeni rekor...

"Ne iyi akşamları be abartma sadece tünaydın....Ayrıca neden aradın çabuk söyle uykum kaçabilir."

"Uyku falan yok,****** cafesine gel,birşey konuşmamız lazım"

"He he bye"
Dedim ve yüzüne kapattım.

1 dakika...Dün akşam olanlar...Ben onunla nasıl konuşabilmiştim...Demek uyku insana herşeyi yaptırıyorsa...

Yatağımdan kalktım ve banyo ya gittim.Şu dizi/filmlerdeki insanları anlamıyordum.Uyandıktan sonra hemen duş almak neydi yahu!

Yüzümü yıkadım ve dolabımı açtım .

Kıyafetlerimi giydim (multimedia) ve bir parfüm şişesi bitirip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

Aynaya baktım ve kendi kendime "güzelim güzel"gibi şeyler mırıldanarak aşağı indim.Kahvaltıyı yapardık heralde cafede...

Babam ve annem sabah erkenden çıkmıştı anlaşılan.Evden çıktım ve arabama bindim.

Kısa sürede cafe ye geldim ve arabamdan indim.İçeri girdiğimde gözlerim Tilki yi aradı.Salak,benden önce gelememişti....

Bir masaya oturdum ve beklemeye başladım.Kapıdan aşırı yakuşuklu bir çocuk gelince Tilki olduğunu anladım.Karşıma oturdu.

"Beni çağırıyorsun,ama benden geç geliyorsun.."

"Ne yapayım kızım,trafik vardı."

"Tamam,hadi konuya geç"

"Bak söyleyeceğim şeyler çok önemli ve beni dikkatl-..."sözünü bölen,telefonumun melodisi oldu.

Yine bilinmeyen numaraydı.Deniz olduğunu biliyordum.Açmazsam Tilki nin dikkatini çekebilirdi.İzin istedim ve lavoboya gittim.

"Efendim."

"Beni iyi dinle,dün anlatamadıklarımı anlatacağım."

"Tamam..."

"Tilki ile çok önceden beri tanışıyoruz.Babalarımız ortaktı ve ortaklıkları bozuldu.Ortaklıklarının bozulmasını benim babamdan bildiler.İntikam için,Tilki babamı öldürdü!!O bir katil!!Ve sen,bir katil i seviyorsun...Bugüne kadar bir katile güvendin ve bir katil için binlerce kez ağladın!!Şimdi gözlerini aç ve kurtul o katil den!!O katil,seni haketmiyor!!"

Dedi ve kapattı....

Katil...

Katil...

Sevdiğim adam bir katil miydi?

Güvendiğim kişi bir katil miydi?

Onun için ağladığım kişi bir katil miydi?

Öptüğüm kişi bir katil miydi?

Kollarına sarıldığım,herşeyimi anlattığım,kokusuna aşık olduğum kişi,Tilki bir katil miydi!!!??....

Tilki yüzünden bilmem kaçıncı çöküşümü,güven ve kalp kırılmamı yaşarken,gözlerimden sayısız yaşlar akıyordu.Ben ne kadar safmışım?Beni bırakıp gittiğinde,nasıl vicdanının sızlamasını bekleyebilirdim?Bana yalanlar söylediğinde nasıl pişman olmasını bekleyebilirdim?

O bir katildi,o adamı öldürürken nasıl vicdanı sızlamadıysa,pişman olmadıysa,üzülmediyse;bana yaptıklarına niye pişman olsun,vicdanı sızlasın,üzülsün?

Koşarak lavobodan çıktım.Hızla masadan çantamı da aldım ve koşarak cafeden çıktım...

Pişmandım....

Ona güvendiğim,onu sevdiğim için....





İstediğiniz üzere bu bölümü uzun yazmaya çalıştım.Böyle olmasını bekliyormuydunuz?Bölüm yorumlarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz....

EN BAŞTANWhere stories live. Discover now