Kamp Gezisi

127 3 4
                                    

Bugün günlerden pazartesi ve okulun ilk günü...

Ben Bridgit, Cisneros Koleji'nin en havalı 4 kızından biriyim.Hadi diğerlerinide tanıtayım size,

Sandra:Marka takıntılı ama sevimliliği ile herkesin gönlünü kazanmış biri

Luisa:Biraz bencil (ama o da iyi biri olacak...) fakat çok vijdanlı

Iggy:Çook çekici ve çok güzel herkesin olmak isteyeceği biri

Bridgit:Vee ben sanırım sevimliliğim ve doğallığım sayesinde erkekler benden hoşlanıyor.Çok güzel olduğumu sanmıyorum ama yani çirkin de değilim yani sanırım neyse boşverin.

Okulumuz da bir gezi düzenleniyormuş.Kampa gidecekmişiz.Of ama umarım Ross'ta gelir acaba ne giysem?? O çocuktan hoşlanıyorum tamam kabul ama açıklayamam.Neden mi diyorsunuz çünkü o sanırım benden hoşlanmıyor.Her halde Iggy'den hoşlanıyor.Of ne gıcık bir durum. :( 

  Ama sanırım bir çözüm bulmalıyım  yoksa onu her gördüğümde ölecek gibi oluyorum yani uçacak gibide of ne bileyim bir sürü şey hissediyorum.Belkide adrenalin hormonum iyi değildir.Of tamam yine saçmaladım susuyorum.Hıı o da ne Ross geliyor' hayır!' olamaz.

Ross:Bridgit iyi misin?

Bridgit:Hı? Efendim? Ne dedin? Yani bir şey mi demek istedin?

Ross bana o sıcak ve aşk dolu kollarıyla sarılarak,

Ross:Tamam sakin ol bir sorun mu var? Ben seni biraz kötü gördüğüm için sordum.

Bridgit:Yoo hayır biraz kalbim atıyorda.

Ross:Anlamadım??

Bridgit:Hayır ben iyiyim sadece gitsem iyi olacak.

Ross:??

Bridgit bir rüzgar gibi okulun koridorlarında koşarken...

Sandra:Bridgit! Aman Allah'ım nesi var bu kızın.Umarım tekrar Ross'u görmemiştir.

Iggy Sandra'yı gördüğü gibi ''Kendi kendine mi konuşuyorsun?'' dedi.

Sandra:Galiba saçmalıyorum.Salla gitsin sen ne yapıyorsun?

Iggy:Hiç okulda aldığım çıkma tekliflerini hesaplıyordum Jess ve Ross hariç herkes benden hoşlanıyor.Ross'u boşverde Jess var  onu ne yapacağız.

Canım sıkkın bir biçimde eve doğru gittim.Odama girdiğim gibi elimdeki her şeyi anneme fırlatıp yatağa uzanıp ağlamaya başladım.

Annesi: ''Bridgit iyi misin?''

Bridgit:Sencee?

Annesi:Okulda mı bir problem oldu?

Bridgit:Hayır.

Annesi:Peki sorun ne?

Bridgit:Anne daha sonra konuşsak olur mu?

Annesi: Peki. Hoşçakal.Ben bugün biraz geç geleceğim.Babanla dertleşirsin... :)

 Yeni bir gün.

Bugün kampa gideceğimiz için küçük bir çanta hazırladım.Aslında pek istemesemde sabah Ross'un gelip beni davet etmesi fikrimin 360 derece dönmesini sağladı.Kamp aracı beni almaya geldiğinde babamla vedalaştım ve en arkadaki koltuğa yerleştim.O sırada penceremin tülü çekili olduğu için dışarıyı göremiyordum.Bir anda bir yaratığın kolunu omzumda hissetim ve telefonu kafasına fırlatmamla ona sarılıp özür dilemem bir oldu.Tamam yaratık dediğim Ross çıktı.Tanrım ne yaptım ben.Aslında özür diledim ama sanırım hayatımın en iğrenç ikinci anıydı.Aslında birinci anın ne olduğunu ben de bilmiyorum ama kesin kötü bir şeydir.Kamp alanına vardığımızda Ross ile yürüyüşe çıktık ve bir göl kenarında yere çömeldik.

Ross:Bak seninle karşılaştığımda bir şey oluyor.Yani ne bende bilmiyorum.Ama kendimi iyi hissediyorum.

Bridgit:Ha?Hı? Yani bende...

Bir anda yüzümün kızardığını hissedip göle koştum bir anda o şaşkınlıkla yüzümü tuzlu su ile yıkadım.Gözlerimin acısından,kalbimin uçuşundan bayılacak gibi oldum.Ama iyiyim tamam sakin.

Ross:Bak yanlış anlama sen benim arkadışımsın yani sanırım ve umarım öylesindir.

Bridgit:Hıhı sende öylesin.Yani başka ne olabilirsinki canım.Belkide olabilirsin.Yok yok olamazsın.

Bir anda Iggy yanımıza geldi ''Bridgit kızlar ve ben seni bekliyoruz.''

Bridgit:Tamam,geliyorum.

Bridgit:Bay

Ross:Görüşürüz

Iggy aslında hiçte Ross'tan hoşlanıyor gibi durmuyor ama kesin hoşlanıyor.Of ne yapmalıyım ya.Bir anda yanıma Jess geldi ve benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi.Tabi bende kabul ettim.

Jess:Bak Bridgit sana anlatmam gereken çok özel ve önemli bir konu var.

Bridgit:Tabi Jess seni dinliyorum.

Jess:Bak yanlış anlama ama ben...

Bridgit:Sen?

Jess:Ben Iggy'den hoşlanıyorum.Ama bunu ona söylemek gerçekten çok zor.Çünkü okulun tüm erkekleri zaten ondan hoşlanıyor.Buda benim zoruma gittiği için bir şey diyemiyorum.Bana yardım edebilir misin?

Bence Iggy Jess'ten hoşlanırsa arkadaşımı üzmeden sevdiğim çocuğa açılabilirim.Bu iyi bir fikir.

Bridgit:Jess bak bilmiyorum üzülmenide istemem ama tabikii yardım edeceğim.Yani tabi demek istiyorum. 

Jess yanımdan ayrıldıktan sonra biraz düşündüm.Luisa yanıma geldi,

Luisa:Bir sorun mu var?

Bridgit:Hayır,sanırım kendimle baş başa kalmalıyım.

Luisa:Tamam ama bak sana ne söyleyeceğim.Sandra Iggy'e topu atayım derken Fransızca hocasının kafasına atmış. :D

Bridgit:Dalga mı geçiyorsun??

Luisa:Kesinlikle hayırrr.

Sanırım dalgınlığımdan vaktin nasıl geçtiğini anlamadım ve gece oldu.Çadırıma gireceğim sırada bir anda Iggy yanıma geldi ve,

Iggy:Bridgit sence Jess yakışıklı mı?

Bridgit:Olabilir neden?

Iggy:Hiç sanırım ondan hoşlanıyorum.

Bridgit:Nee? Ciddi misin?

Iggy:Hey sessiz ol.

Bridgit:Tamam,sustum.

Sabah olduğunda bir anda kendimi çok iyi hissederek Jess'in yanına gittim.

Bridgit:Sana bir şey söylemeliyim?

Jess:Tamam.

Bridgit:Iggy senden hoşlanıyor.

Jess:Ciddi misin?

Bridgit:Evet hem de hiç olmadığım kadar.

Jess:Artık bir önemi yok.Karşına bak.

Bir bakıştı ölümüm.Bir sözdü ki dirilişim...

Iggy ile Ross karşımda öpüşüyorlardı.Sırt çantamı aldım ve hemen oradan uzaklaşmayı başladım.Benim ağlayışım ile toprakta sallanıyor gibiydi.Ne olduğunu anlamadım ama sadece düştüğümü hatırlıyorum. Pat! Küt! Pat!

Uyandığımda annem ve babamm başımdaydı.Kızlar ise camdan bana bakıyordu.Ross'ta oradaydı.Anneme iyi olduğumu ve hemen çıkmayı istediğimi söyledim. Doktor gelince ise sadece stresten bayıldığımı söyledi.Taburcu olunca annem ve babama kendim gideceğimi söyledim. Luisa, Sandra, Iggy ve Ross arkamdan bağırdılar ama bakamadım. Yapamadım. Sadece koştum.İyi olduğumu soracak olursanız hayır çok kötüyüm...

Cool GirlsWhere stories live. Discover now