Bir Yaz Akşamı

24.1K 909 213
                                    

Aslı
Camdan içeri süzülen rüzgâr yüzümü yalayıp geçerken gözlerimi yoldan ayırmadım. Sanırım hayatımdaki en huzurlu anlar Çitlembik'le sakin bir şekilde yolculuk yaptığım zamanlardı.

Yol altımda yağ gibi akarken koltuğa iyice yaslanıp direksiyonu tek elimle kontrol etmeye başladım.

Keşke Kerem de yanımda olsaydı. Ben varım, Çitlembik var bir tek Kerem eksik.

Bir tek sen eksiksin diye bağıra bağıra şarkı söylemeye başlamadan önce kendime gelmeye çalıştım.

Nereye mi gidiyorum? Elbette yazlığa sayın okur. Neticesinde açtık artık sezonu. Biz de denize girip biraz çimsek fena olmayacak sanki.

İş mi? Bugünlük kendime izin verdim.

Normalde çalışmaktan helak oluyorsun sanki!

Çalışıyorum tabii... Hevesimi kaçırma. Tatile gidiyorum ben!

Siz ona aldırmayın efendiler. Bu bizim rutinimiz. Her sene havalar ısınmaya başladığında yazlığa bir yerleşiriz kış gelip de defolun gidin artık diyene kadar da dönmeyiz.

Gerçi bu sene öyle olmayacak ama olsundu.

"Aslı, biraz hızlı mı gitsen acaba? Anlamıyorum ki ayağının altındaki yumurtanın kırılmasından mı korkuyorsun?"

Annemle babam arasındaki farkı anlayabiliyorsunuz değil mi? Biri hız yapma derken diğer ayağının altında yumurta mı var diyor. Benim anlamadığım bunun tam tersinin olması gerekmiyor muydu? Gerçi benim hayatımda ne olması gereken düzende oldu da bu olsun ki?

Sorgulamaya ne gerek var? Canıma minnet!

"Hemen hızlanıyorum sayın valideciğim."

Vitesi büyütüp gaza yüklendiğimde annem bildiğiniz zevkten sırıtıyordu. Kırk beş dakikalık yol annemin sayesinde yirmi yedi dakikada bitmişti.

Tabii ki saati kontrol ettim.

Soldaki sapağa girdiğimde camları açıp yaz kokusunu içime soludum. Hani bilir misiniz? Böyle deniz kokusuyla karışık yasemin kokusu vardır ya tam olarak o kokudan bahsediyorum.

Mıcırlı yollardan geçerken elbette hızımı azalttım. Maazallah taş falan sıçrar da Çitlembik'ime çarpar falan. Hiçbirimiz durduk yere oturup ağlamamı istemeyiz değil mi?

Evin önüne yanaşırken annem sitemle karışık elini yelpaze hâline getirip kendini yellemeye başladı.

"Hemen denize girmek istiyorum. Hava o kadar sıcak ki resmen sıcaktan elbiseyle bütünleşmiş durumdayım."

Vitesi geriye takıp yan gözle bakarken cevap verdim. "Anne, acaba menopoza giriyor olabilir misin?"

"Saçmalama! Ne ilgisi var?"

Son zamanlarda ona ne zaman menopozla ilgili bir şey söylesem böyle tepki veriyordu. "Ne bileyim. Sürekli menopozlu teyzeler gibi sıcak basıyor sana. Dün kafanı buzdolabına sokmaya çalışırken yakaladım hatırlatırım."

Umursamazca omzunu silkip arabadan indi. "Menopoza girmem için arada bir üşüme belirtisi de göstermem lazım. Ayrıca ben kendi bedenimi tanıyorum. Menopozla alakası yok bunun."

Yavaştan sinirlenmeye başladığına göre konuyu kapatsam iyi olacaktı. Kontağı kapattıktan sonra aşağı indim. Eve gireceğim sırada yan evdeki anormal sakinlik dikkatimi çekti.

Yan evimizde oturan Şahin amcanın çoktan çıkıp, "Arabayı oraya park etme. Torunum gelecek birazdan." demesi gerekiyordu. Ancak kimseden çıt çıkmamıştı. Merakla evin içine baktığımda eşyaların olmadığını fark etmem uzun sürmedi. Ayrıca yan taraftan montaj seslerine benzer sesler duyduğuma da eminim.

Kerem'in Aslı || Berna Aslıhan [İlle de Aşk#1]Where stories live. Discover now