"Gidelim mi?" dedi gülümseyerek. Başımı salladım heyecanla. Kollarını belimden ayırıp elimden tuttu sıkıca. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde bana baktığını fark ettim. Yoğun bakışlarına takılı kalırken devam eden sözleriyle kaldım öylece.

"Son dediğini unutma olur mu?"

___

Düğünümüz açık alanda oluyor. Kır düğünü en sevdiğim. Temiz hava mis gibi. Çok mutluyum.

Gözlerimi yeşillikte gezdirdim. Davetliler kendi hâllerindeydi. Anne ve babalarımız gelen davetlileri karşılıyor, Alican sağdıç edasında dolaşıyor etrafta. Tatlı ortak.

Masanın altından ayaklarımı sallarken ayağımı bir şeye çarptım. Yanıma döndüm hızla. Feslime çarpmışım ben.

"Sıkıldın mı?" dedi anlayışla kulağıma doğru. Başımı çevirip gözlerine baktım. Gülümsemesi rahatlattı içimi.

"Biraz sıkıldım. Herkes kendi hâlinde ya. Mutluyum ama. Ne yapacağımı şaşırdım sadece."

Başını salladı önüne dönerek. Tepkilerini izliyorum. Oturduğu sandalyesini geriye alarak ayağa kalktı. Tedirgin oldum. Başını yan tarafa çevirip eliyle işaret verdi. Düğünde çalan müziklerden sorumlu kişi başını salladı. Heyecan yaptım. Müzik değişti.

"Benimle dans eder misin?" deyip elini uzattı bana. Gözlerinin içi gülüyordu. Heyecandan ellerim, bacaklarım titriyor. Elimi avucuna bırakıp yardımı ile ayağa kalktım. Boş alana geçtik. Davetliler geri çekildi. Kollarını belime sardığında ellerimi omuzlarına getirdim hemen. Bir yerlere tutunmazsam bayılabilirim.

Dans etmeye başladık. Gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Onun da ayırmaya niyeti yoktu. Aramızdaki bağ biraz daha kuvvetleniyordu sanki. Müziği duymuyorum bile. Kalplerimizin ritmi ahenkle eşlik ediyordu dansımıza. Hayallerimden ötede bir an yaşıyorum. Şükürler olsun Allahım.

"Yeğenim..."

Duyduğum sesle duraksadım. Berk'in gözleri bendeydi hâlâ. Zorlukla gözlerimi bakışlarından ayırıp yanıma döndüm. Müdür gelmiş yanımıza. Müziğin değiştiğini yeni fark ediyorum.

Ellerim kocamın omuzlarından kayarken kollarını sıklaştırdı. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Güzel bakışlarını benden ayırıp amcasına döndü. Kollarını belimden çektiğinde elimi tuttu sıkıca. Gözlerimi müdüre çevirdim. Hoşnutsuz bakışlarını benden çekip Berk'e döndü. Aklıma ağladığım gün geldi. Kalbimi kırıp beni hor gördüğü gün. Çok sinirlendiğim gün.

İstemsizce Berk'in elini sıktım. Müdür konuşmaya başladı. Dik duran omuzlarımla ciddiyete büründüm. Gözlerimi müdürün yüzüne çevirdim.

"Hayırlı olsun, yeğenim." dedi keyifsizce. Bana döndü sonra. Dilinin ucuyla "Tebrik ederim." dediğinde gülesim geldi. Ben söylemiştim. Tebrik edecekti. Ve tıpış tıpış gelip tebrik etti bizi. Daha yeni başlıyoruz müdür bozuntusu.

"Teşekkür ederiz, amcacığım!" dedim sevimsiz bir ifadeyle. Nerden geldiğini şaşırdı. Gözlerim Berk'e gittiğinde sırıttığını fark ettim. Ezgi yellozu geldi yanımıza sonra. Sirke satıyordu yüzü. Kırmızı giymiş. Dün kınayı yakmıştık ama.

"Şaka gibi gözlük takmış düğününde. Çıkarmayı akıl edemedin mi?" dedi alayla karışık gülerek. Gözlerimi devirdim. "Nine gibi duruyorsun."

Elimle gözlüğümü düzeltir gibi yapıp gözlerimi kıstım. "Ezgi sen misin? Az kalsın teyzem zannedecektim seni. Gözlük taktığım iyi olmuş." dediğimde gülüşü donuklaştı. Topuklu ayakkabılarını yere vura vura uzaklaştı yanımızdan. Yelloz.

Yanımdan gelen gülme sesiyle başımı çevirdim hızla. Berk gülüyor. Elini sıktığımda bana döndü. Gülüyor hâlâ. Yiyeceğim o olacak!

"Ne gülüyorsun?!" dedim çatık kaşlarımla. Avucunda kalan elimi okşadı şefkatle. Dudaklarımda gülümseme belirirken gözlerimi kaçırdım. Ciddi duramadım azıcık.

___

"Ben çok heyecanlıyım, Necla."

"Ben de..." dedim gülerek. Düğünün ardından evimize geldik. Odamızdayız. Saçma bir şekilde gülme tuttu bizi. Normal değil.

"Gülme tamam." dediğinde yine güldü. Gülüşüne katıldım. Gelinliğin içinde bunaldığım yetmiyormuş gibi gülmekten sıcakladım.

Pantolonun cebine soktu elini. Dikkat kesildim. Gülüyor hâlâ. Deli.

Üzerinde altın olan bir kolye çıkardı cebinden. Duraksadım. Yüzü bana dönükken yaklaştı biraz daha. Boynuma uzanıp taktı kolyeyi. Çok güzel.

"Teşekkür ederim." dedim sevinerek. Mutlu oldum. Gözlerim kollarımdaki bileziklere kaydı sonra. Altın kız gibi oldum. Çıkartsam iyi olacak. Gösterişi sevmem ben. Ağırlık da yapıyor. Düğün geçti bitti.

Ellerimi tuttuğunda başımı kaldırdım. Gözlerinin içi parlıyordu. Heyecanını derinden hissettim. Gülümsüyorum.

"Rabbime ne kadar şükretsem az. Seni bana nasip etti. Çok mutluyum Necla ben. Karımsın sen benim. Yanımdasın. Seni seviyorum."

Duygulandım. Tuttuğu ellerimi birleştirip öptü ellerimin üzerinden şefkatle. Gözlerimi kırpıştırıp güldüm.

"Çapkıııın..." dedim gülüşlerim arasından. Yavaş yavaş kendime geliyorum.

Başını kaldırıp gözlerini gözlerime kilitledi. "Yaramaz." dedi sırıtarak. Gözlerimi kaçırıp güldüm tekrar. Sonra beni kolları arasına alıp göğsüne çekti hızla. İrkildim. Başımdan öptü uzunca. Kollarımı beline sarıverdim. Hoş bir kokusu var.

Yüzümün kaşıntısıyla yanağımı omzuma sürttüm. Kolumu ondan ayırmak istemedim. Saçım çıktı kesin. Kaşındırıyor.

"Ne oldu?" dedi yumuşak sesiyle. Başımı göğsünden kaldırdım. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde dudaklarında gülümseme yakaladım. Elini yanağıma getirdi. Baş parmağı başörtümün kenarında gezinirken çıkan saç tellerimi başörtümün altına getirdiğini anladım. İçimden geçeni söyledim o an.

"Başörtümü çıkarmamda yardım eder misin? Bunaldım da..."

Gözlerini gözlerime çevirdi hızla. Beklemiyordu anlaşılan böyle bir şey. Utandım içten içe. Ona bakmayı sürdürdüğümde elini başörtüme getirdi. Fazla iğne yoktu başımda. Sade model tercih ettim.

Gözlerimi gözlerinden ayıramazken omuzlarıma dökülen saçlarla irkildim. Şampuan kokum doldu burnuma. Gözlerimi alel acele Berk'e çevirdim. Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Yutkundum.

"Berk..." dedim heyecanım sesime yansırken. Eli saçlarıma uzandı. Okşamaya başladı. Bakışları öyle güzeldi ki kendimi çocuk gibi hissettim karşısında. Özel ve çok mutlu.

"Kıyamam sana." dedi kızarmış gözleriyle. Kalp atışlarım hızlandı. Duygulandım yine. Gözlerini gözlerime çevirdi. "Güzel Necla'm..."

Güzel mi?

"Yaaa yerim seni!" dedim heyecanla. Gülümsemesi büyüdü. Yerimde yükselip yanağından kocaman öptüm hızla. Gülerek ayrıldım sonra. "Bak işte yedim seni!"

Güldü. Bu hâli beni dumura uğratırken elini saçlarıma daldırıp yaklaştı bana. Bakışları yoğunlaşırken dokunuşlarında kıyamıyordu bana. Gitgide ona çekiliyorum. Çok seviyorum seni.

"Yerim seni." dedi nefes verir gibi. Kalbim güm güm atıyor. Aklıma gelenle atıldım hemen.

"Evlenmeden olmaz!"

Tekrar güldü. Kolu tutkuyla sardı belimi. Hissettiğim yoğun duygularla elim boynuna uzanırken sesini duydum. İkna oldum ben.

"Evliyiz yaramazım."

🧁

Bölüm nasıldı?
Düşünceleriniz?

Konuşalım 🤭

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz ❤️

Evliyiz.

Necla (Texting)Where stories live. Discover now