Astro'nun yüzündeki gülümseme azalmıştı. Bir elini alnına gözlerinin arasına yerleştirip derin bir nefes aldı. Görünen o ki beni canlı istiyorlardı ama amaçları neydi bilinmiyordu.

Astro kollarını açarak iyice esnedi. Onu bekleyecek hâlim olmadığı için direkt saldırıya geçmeye karar verdim. Astro ile savaşmak ne kadar mantıklı bilmesemde, bir şeytan kralı temizlemek benim için çok iyi olurdu.

Nişan aldım ve elimde duran esnek olan yayı serbest bıraktım. Astro dosdoğru bana doğru ilerliyordu. Son sürat bir hızla ona giden oku umursamıyor gibiydi ama Hawkins gibi fiziksel hasarları almayan bir yeteneği yoksa ok çarptığı an büyük bir yara bırakırdı.

Astro yavaş adımlarla gelmeye devam ediyordu. Okumun Astro'nun yüzüne gelmesine ramak kala Astro’ya çarptı çarpacak durumda olan ok, bir anda gözden kaybolmuştu.

Astro ölüm sessizliğinde yürüyerek yanıma varmak üzereydi.

Beklenmedik bir anda Astro'yla benim aramda Kaien belirdi. Astro duraksadı, ben ise şaşkındım. Birileri tarafından kurtarılmak istemiyordum. Kaien Astro'ya arkasını dönüp bana baktı.

“Astroyu bana bırak ve yoluna devam et İlaisis.”

Astro ile savaşmayı ve onu kendi ellerimle yenmeyi çok istiyordum. Ama Hawkins ile savaşırken çok efor sarf etmiştim ve yoluma acilen devam etmeliydim.

“Sen hangi taraftasın Kaien? Umarım bana Astro ile savaşacağını söyleyip, Astroyu benden kurtarmayı düşünmüyorsundur.”

Kaien'in arkasında mesafelice duran Astro'nun sırıtışı Kaien bile hissetmişti.

“Beni yenebilecebileceğinden emin gibisin velet, seni sağ ve sapasağlam istedikleri için şanslısın.”

Astro'dan çıkan sözlerin ardından Kaien sorumu ciddi bir yüz ifadesiyle yanıtladı.

“Ben İllumi ve Laura'nın tarafındayım İlaisis. Dixit'in İllumi olduğunu çok kısa bir süre önce öğrendim. Kimliğini benden bile saklıyormuş fakat onun senin için yaptıklarını duyduğumda İllumi'ye büyük bir minnet duydum.”

İkna olmuş gibiydim. Astro'yu Kaien'e bırakmak kötü bir fikir gibi gelmiyordu.

“Öyle olsun, Astro'ya yenilirsen benden çekeceğin var.”

Kaien gülümseyerek başını onaylarcasına salladı ve önünü Astro'ya döndü.
“Görüşmek üzere İlaisis. Yolda İllumi ve Laura haricinde kimseye güvenme ve doğruca İllumi'ye git.”

Astro aniden büyük bir kahkaha attı.
“Aptal mısınız siz, İlaisis'in gitmesine izin vermeyi geç seni de sağ bırakmayacağım Kaien. Siz konuşurken öylece durup sırıttığımı mı düşünüyorsunuz? Ukalaca.”

Masum bir şekilde gülümsedim. Astro'nun iki hedefi varken beni yakalayamayacağını içten içe biliyordum. Yukarı atıldım ve kuvvetli bir şekilde sıçradım. Üzgünüm Kaien istediğin gibi Astro senin olsun, ben tüyüyorum.

Yükseklere sıçramamın ardından yola tekrar indim ve hızlı adımlarla tekrar yola koyulmaya başladım. Beklenmedik şekilde hızlıca çarpmamın ardından görünmez bir bariyer mor renklerle donatıldı. Bu kesinlikle Astro'nun işiydi. Bariyere elimle bir mızrak oluşturup defalarca vursam da kırmayı başaramadım.

Çok büyük bir alanı kaplayan bu bariyer akıl almaz derece de sağlamdı. Kaien'in Astroyu yenmesini mi bekleyecektim, kesinlikle imkansızdı.

Düşün İlaisis, düşün. Güçlü bir bariyeri aşabilmek için ne yapabilirsin?

Başımı ovuşturmaya ve beyin fırtınası kurmaya başladım. Birden aklıma çok farklı ve ilginç bir fikir geldi. Kendi kendime gülümsedim ve işe yaraması için umut ettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mueva : İntikam LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin