Bölüm 11

104 9 0
                                    

Kadınla arasında çok bir mesafe kalmamıştı. Her şeyini net görebiliyordu. Yeni bir surat ifadesi yaptığını ve kendini olabildiğince yatağa gömdüğünü fark etmişti. Bu hoşuna gitti ama siniri geçmemişti.

"Bana seni öldürmem için yalvardıktan sonra benden korktuğunu söyleme."

Gözleri Kahir kadının çenesini tuttuğundan beri kilitlenmişti ve Kahir'in konuştuktan sonra bakışlarını kadının küçük dudaklarına indirmesiyle ayrıldı. 

"Hayır, ondan değil."

Kadın çenesini onun elinden kurtarmaya çalıştı fakat Kahir tutuşunu güçlendirdi ve göz temasından kaçan kadına doğru biraz daha eğildi. O kadar yakındaydı ki kadın artık bakışlarını kaçıramıyordu. Şimdi gözlerini ayırmadığı dudakları daha da yaklaşmıştı. Kadın nefesini ona vermekten çekinmeyip tutmasa nefesi onun dudaklarına çarpabilirdi.

"Neden öyleyse?"

"Korktuğum falan yok, şu an ne istiyorsunuz benden?"

Kadının utandığı belliydi, hafifçe yanakları kızarmıştı. Nefesini burnundan almaya çalışıyordu ama burnu tıkalıydı. Kahir daha ne kadar dayanacağını düşündü. Peluş bebek gibi hiçbir duygu emaresi göstermemesindense böyle utanıp kızarması daha keyifliydi. Kahir gözlerini sonunda dudaklarından ayırdı ve onun gözlerine çevirip kadınla olan mesafesini arttırdı. Dayanıp dayanamayacağını göremeyecekti çünkü kadın o uzaklaşınca tuttuğu nefesini dudaklarının arasından bıraktı.

"Öyleyse sorun yok."

"?"

Kahir ellerini ve dizini yataktan çekip doktoru çağırmak üzere dışarı çıktı. Eylül o çıkınca rahatladı ama çok geçmeden yanında Elif ve doktor önlüklü biriyle geldi. Elif'i görünce aklına  belli belirsiz duyduğu fısıldaşmalar geldi ve Kahir'i görünce hissettiği kalp kırıklığı daha da arttı.

'Daha bensiz boyut değiştirdiğinden bahsetmiyorum bile onu daha sonra konuşacağız.'

'Boyut değiştirmek senin katlanabileceğin bir şey değildi çünkü...'

Krallıkta manası(büyü gücü) kuvvetli 2. kişi olan Elif için zor olabilir diye onu yanına almamıştı ama büyüden anlamayan ve zayıf görünen Eylül'ü bir saniye bile düşünmeden buraya getirmişti. Boğazını bıçakla kesmesi ondan da acı verici bir şeydi. Üstelik uyanır uyanmaz kaşık bir çat ve sinirli bir ses tonuyla ona şüpheci bir soru sormuştu. Yorgun hissetti. Bir an önce onu ve diğer herkesi görmekten kurtulmak istiyordu. 

"Demek uyandınız. Aslında 2 gün bedeninizin dinlenmesi için az bir süre. Yani tekrar uykulu veya yorgun hissederseniz dinlenmekten çekinmeyin."

"2 gündür baygın mıydım?"

Eylül sorarken hiç meraklı değildi. Yine oyuncak bir bebek gibi duygusuz görünmesi Kahir'in gözünden kaçmadı.

"Evet hanımefendi. Size vitamin ilaçları da yazacağım. Bu zayıf bedenle nasıl bu zamana kadar hayatta kaldınız bilmiyorum ama acilen besin takviyesine ihtiyacınız var."

"Ne zaman ayağa kalkabilecek?"

Elif endişeli bir ifadeyle sordu.

"Tahminimce birkaç hafta daha dinlenmesi gerek. Ne olduysa bedenini çok yıpratmış. Zaten bağışıklığı düşük biri olduğu için birkaç haftadan fazla kalabilirse onun yararına olur."

Elif Kahir'e kızgın bir bakış attı ama Kahir umursamadı ve doktoru dinliyormuş gibi yaptı.

Adamın söylediklerine göre Eylül'ün başka boyuttan geldiğini bilmiyor olmalıydı. Eylül'ün de çok umurunda sayılmazdı. Yakında yaptıklarını düzeltebildiği kadar düzeltip burayı terk edecekti.

Her Şey Bitse BileWhere stories live. Discover now