TURENG!!!
'Sadece bir parti, sakin ol türkiye'
Türkiye kendini toparlamaya ve içindeki kötü düşünceleri silmeye çalışıyordu, o sırada azerbaycan ise ona "Alt tarafı bir parti, ne kötü gidebilir-"
"MACARİSTAN ÖLMÜŞ!"
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
Türkiye Amerika'nın isteği üzerine zorla partiye gelmişti, defalarca reddetmesine rağmen amerika onu dinlememiş ve onu buraya çekiştirerek götürmüştü.
Türkiye etrafa bakıp boş ve izole edilmiş bir yer arıyordu, belki öyle yalnız kalabilirdi. Türkiye bir anda durdu, neden geldiği gibi gitmiyordu ki?
Zaten burada kötü birşey olacağını hissediyordu, kötü birşey...
.
.
.
Türkiye kapıyı açıyordu ki kilitli olduğunu fark etmişti, neden kapıyı kilitlemişlerdi ki?
Sonra geri salona giderken siyah bir sülietin yan koridordan geçtiğini fark etti, ürktü biraz ama belki bir ülke lavabodan çıkmıştır diye düşünüp aldırmadı.
Türkiye geri salona yürüdüğünde avusturya'yı gördü, telaşlı görünüyordu "Türkiye, macaristan'ı gördün mü? Lavaboya gitcem dedi gelmedi..."
Lavabo...ama onun avusturya olduğunu bilmediği için "Maalesef, belki lavaboda kilitli kalmıştır, bir git bak istersen" deyince gittimişti.
Herkes salonda dans ediyordu, türkiye ise dans etmeyi pek sevmediği için masaya oturdu. Türkiye kafasını masaya koyup yatmaya başladı, biraz uyusa birşey olmaz yani?
"MACARİSTAN...O ÖLMÜŞ!"
Herkes avusturya'nın kanlı ellerine ve birbirlerine bakıp bağırmaya başladı, amerika ortalığı sakinleştirmeye çalışırken türkiye mışıl mışıl uyuyordu ki bağırma sesleri onu uyandırmıştı.
Türkiye kendine çeki düzen verip güney kore'ye "Ne oldu?" Dedi esneyerek. Güney kore'nin yüzü solmuş ve korkmuş bir tavuktan farkı yoktu "Türkiye...macaristan ölmüş d-duymadın mı?" Sesi titreyerek çıkıyordu, bir dokunsan ağlayacak gibi.
"Uyuyordum da...bir derin nefes al yada ağlamaya başlayabilirsin ama söyleyim hiç birşeye deymez" deyip güney kore'yi yalnız bıraktı, amerika ve onun etrafında olan kalabılığın içine girdi.
"Bence bir dışarı çıkıp yardım isteyelim" diyen arjantin'e katılan bir sürü kişi vardı, tabii hesap etmedikleri birşey vardı. "Amerika kapıları kilitledin mi...Um, çıkış kapısı açılmıyorda?" diyen türkiye'ye amerika sen 'ciddi misin!' Bakışı attı.
Şimdi daha yeni sakinleştirdiği kalabalık daha da şiddetlenmişti, mısır bundan bıkıp bağırak "الحمقى! BAĞIRMANIZ HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMİYOR, ŞİMDİ SESSIZ OLUN VE PLAN YAPALIM" mısır sayesinde amerika gülümsedi, konuşmasına gerek kalmadığı için.
"זוֹנָה, o zaman zekice planını söyle" diyen israil'e rusya 'sen malsın' bakışı attı ve sonra meksika "ağzını topla isr@el, mısır hâklı, istişare yapmamız lazım plan için"
