*⁠.⁠✧. -23- .✧.*

Start from the beginning
                                    

Yeterince bitkin olduğumdan pek bir işe yaramamıştı...

Saniyeler sonra Yankı benim çekmeme veya itmeme gerek kalmadan kendi geri çekilerek, avuçlarını yanaklarımdan çekmeden yüzümü incelemeye başladı.

Gözlerindeki mutluluk banada yansımış gibi farkında olmadan gülümsedim..

"Biz çıkalım en iyisi, yoksa gözlerimiz kör olacak gibi. Güzel bir şekilde dinlenin oğullarım!"

Bizim bakışmaya başladığımızı fark eden ev halkı anında teker teker evi boşaltmaya başlamıştı..

Gidişlerini izlerken kısa bir süre sonra Yankı, "Endişeden kafayı yiyişimi görmek hoşuna gidiyor sanırım?" dedi sakin bir şekilde. Gözleri titreşerek bütün bedenimi incelemeye almıştı.

Sessizce yutkundum...

Hasar kontrol tesbiti yapıyordu sanırım. "İyiyim" diye mırıldandım bakışlarımı kaçırarak, kısa bir süre sonra tekrar mavi gözlere odaklandım. Sesim kısık olduğundan bir garip çıkıyordu. Bu durum pek hoşuma gitmemişti sanırım.

Yüzüm buruşurken, "Ama sesim pek iyi değil gibi" diyerek devam ettim sözüme.

Ufak bir kıkırtı dökülmüştü dudaklarımın arasından..

Gözleri gülüşüme takılırken alnını alnıma yaslayarak konuşmaya başladı. "Beni böylesine korkutma hakkına sahip değilsin, bebeğim. Stresten saçlarım döküldü resmen."

Sesi fısıltı gibi kulağıma ulaşırken minik bir gülümseme sundum ona. "Özür dilerim" dedim yüzümdeki şapşal gülümseme büyürken.

Bütün ağrılarım Yankı uyanır uyanmaz, feromon yayması ile son bulmuş gibiydi...

Elim anında saçlarına gitmişti. Yalancı herif, herşeyi abartarak anlatmaya bayılıyordu.

"Özür dilemeni istemedim" diye fısıldadı dudaklarıma doğru. Hemen ardından "Bana iki baskın doğurduktan sonra nasıl özür dilersin? Sana minnettarım, herşeyinle beni çok mutlu ediyorsun" diyerek devam etti sözüne.

Sözleri biter bitmez, gözlerim merak ile titredi. Bebeklerim...

Onları deli gibi merak ediyordum. Nasıl görünüyorlardı acaba?

Hızlı bir şekilde, Yankı'nın saçlarının arasındaki ellerimi kulak arkasına doğru indirerek konuşmaya başladım. "Onları görmek istiyorum. Neredeler?"

Sesimi duyar duymaz araladığı mavi gözleri ile geri çekilerek, saniyeler sonra "Muhtemelen uyuyorlar ama," diye mırıldandı.

Hemen ardından birkaç adımda ayağa kalkıp "Hemen geliyorum" diyerek sözüne devam etti. Büyük adımları ile çoktan kapıya ulaşmıştı..

Kaşlarım çatılırken, "Nereye?" dedim kısık sesimle. Sorumu cevapsız bıraktı. Onun yerine, bakışları kısa bir an bana dönerken konuşmaya başladı.

"Sana dünyanın en güzel şeyini getireceğim!" Sözleri biter bitmez, hızlı bir şekilde kapıyı açıp dışarı çıktı.

Ardından şaşkın şaşkın bakmakla yetindim..

Sanırım bebeklerim bulunduğum evde değildi. Muhtemelen ebe hatunun evinde olmalılardı.

Yankı gider gitmez azalan feromonlar ile homurdanarak üzerimdeki battaniyeye sıkıca sarıldım.

Kokusu olmayınca ağrılarım çoğalıyordu sanki..

Merakla kavrulan zihnim 'isimleri ne olacak ki?' gibi sorular türetmeye başlamıştı bile.

Kar Koynunda | Omegaverse Serisi -1- Where stories live. Discover now