30 - "Sonra benim olacak mısın?"

En başından başla
                                    

Onu umursamayan Drake sıradaki öğrenciye geçtiğinde, ilgimi onlardan çekerek Fiona'ya döndüm.

Zihnine girmeye çalıştığım an bakışları bana dönmüş ve beni görür görmez zihnini açmıştı.

- Yanıma gelsene. Neden arkada tek başına oturuyorsun?

Ön taraflarda oturunca dikkat çekiyormuşum gibi hissediyorum. İlgi odağı olmayı hiç sevmem ben

- İlgi odağı olmayacağına eminim. Israr etme de yanıma gel

Kararsız bir ifadeyle yüzüme bakarken yalan söylediğimi anlamış olmalıydı. Önde oturarak ilgi odağı olmasa bile benim yanında olması dikkatleri hep üzerimize çekerdi çünkü her ders bir şey oluyordu.

Yalancı

Gülerek çantasını da alıp yerinden kalktı. Karşılık olarak bende ona gülümsediğimde yanında yerini almıştı.

Elbette bir kaç kişinin bakışları bize dönmüştü ama umursamamıştım.

Meraklı varlıklar.

Bakışlarım Fiona'nın mavi hareleriyle buluştuğunda "Amy ile aranız bozuk mu?" diye sordu.

Umursamaz bir ifadeyle "biraz tartıştık" diye açıkladım.

Yüzündeki gülümseme silinirken "sizin adınıza üzüldüm. Oysa çok iyi anlaşıyor gibiydiniz" dedi.

Bende öyle zannediyordum

Cevap vermediğimi gören Fiona "barışır gibi misiniz yoksa ciddi bir kavga mı? Eğer ilki gibiyse her ne kadar fazla asosyal olsam da belki bir faydam dokunur" diye açıkladı çekingen bir tavırla.

Aslında tanıştığı ve kanının ısındığı insanlara karşı konuşkan birine dönüştüğünün farkında değildi sanırım.

Tavrına karşılık hafifçe gülümseyip dudaklarımı birbirlerine bastırdım.
"Düşüncen için teşekkür ederim ama biz barıştık zaten. Arkadaşlığımızın biraz zamana ihtiyacı var sadece"

Amy ile kardeş olduğumuz hala bir sırdı. Anneme verdiğim Aron'un kitabını alıp incelesem iyi olurdu çünkü annem bana bu konu hakkında hiç bir şey dememişti. Belki de Amy hakkında kitapta bir şey yazmıyordur.

Kaşları havalanan Fiona'nın yüzünde aydınlanma yaşayan bir ifade oluşmuştu. "Ah öyle mi? O zaman sevindim. Açıkçası kendime de pek güvenmiyordum bu konuda" dediği sırada çekingence sırıtmıştı.

Başımı olumsuzca iki yana doğru sallayarak "bu zamana kadar bu çekingen ve asosyal halinle nasıl yaşadın sen köyde?" diye sordum. Gerçekten de bunu merak etmiştim.

"Bizim küçük bir tarlamız var" derken yüzünde ki çekingen ifade sıcak bir gülümsemeye dönüşmüştü. "Annemle babam çiftçilik yaparlardı ve bende kız kardeşimle beraber köydeki pazarda tezgah kurup annemle babamın topladıklarını satardım. Daha doğrusu bu görevi kardeşime veriyordum çünkü insanlarla iletişimim berbattır. Ben sadece yanında duruyordum"

"Bunu aşman senin için iyi olur"

"Biliyorum. Bunu değiştirebilmeyi çok denedim ama aşamıyorum"

Yanılıyordu. Benimle konuşabilmeyi başarmıştı. Neden başkalarıyla da konuşmasındı ki?

"Kaç yaşındasın?"

Bir anda sorduğum soruyla bir süre duraksasa da "yirmi bir" diye cevapladı sorumu.

"Pekala küçük görünümlü büyük Fiona. Sana insanlarla konuşabileceğini kanıtlayacağım"

Asiller ve Çıraklar | Devam EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin