masmavi oda

11 3 0
                                    


benim kamburum
her nefes alışta bükülür.
onların nefesleri teklemezken,
benim nefeslerim boğdurur beni
gözümün daldığı yerler felaketleri çeker,
yürümek zorunda olduklarımdan kayar ayağım,
elimin gittiği kovar beni.
en hayal ettiğim bile silsilesiyle gelir-gider.

binbir silahtan daha beter acıdır
tutunduğum otobüs direkleri bile sarsar beni.
yaktığım ateşler benliğimi tutuşturur
ardından inançlarım beni nefretlerimle buluşturur
hemen sonra aşklarım tutar beni ölümlerimle kavuşturur
sonuncu en net vurur, bilirim
özlerim alır kalabalıklarda savuşturur beni.

adımı duyarım bir yerlerde,
işte oralarda adımlar geri geri gider.
benim yüzüme bakmak bir zulümdür
herkes sıvışır trenlere biner.

o sıralarda anlamamazlıktan gelir
içimin yangını
tüm bu olanları.
onu dürtmek gerek ama, artık
ona ihtiyacımın olduğunu bilmeli
bir anne dizi gibi
gelip kendini bir anda göstermeli.
beni almalı ve yırtık talaşlarımı saklamalı.
herkes unuturken varlığımı
o arkasına üç-dört kez bakmalı.
beni almalı,
sonrasını sormamalı.

şimdi bunları yazarken her yerde
bulunur benden kırk tane
ama hiçbiri ben değil.
o banka kurulur birisi
diğeri dürter arkadaşını
öbürü gülmekten çürütürken dizlerini
onun yanındaki sağındakinin saçını örer
ama gözlerinde görülmez o anın ışığı
o irisler hep geçmişe bakar.
dünün manzarası yansır baktığı duvarlara,
albenileri çeker çocukluğun çilelerini,
ergenliğin coşkusu sinsi bir yılan gibi gündüzleri koynuna girer,
gençliğinin sivriliği alnına iki fiske indirip gider.

her yerde benden olur da
ben hiçbir yerde olamam.

işte tam da bu yüzden
beni o bahçeye götür.
o yasaklılık beni öyle bir cezbetsin ki,
öyle bir büyülesin ve kandırsın ki
ben bir daha kendimi binbir parçaya bölemeyeyim.

-

o nar beni çoktan boyadı.

derbeder hep dert ederWhere stories live. Discover now