Siz| Düşünmekten başım ağrıyor 

Siz| Uyuyamıyorum ya sahura kadar ayaktayım

Siz| Adını da bilmiyorum ki araştırsam

Siz| Söylemedi fesli

Cool çocuğum| Necla boşver başka dedikodu bul kendine

Siz| Hayır öğrenicem onu

Siz| Çok ilgimi çekti meraklandım

Cool çocuğum| O sırıkta ne ilgini çekti anlamadım

Siz| Sırık mı

Siz| Dedikodu malzemesi işte

Cool çocuğum| Başka dedikodu malzemesi bul napacaksin o oğlanı

Cool çocuğum| Okuldan bile değilmiş

Siz| Saçmalıyorsun ya noldu sana

Siz| Erkeklerle oyun oyna git

Siz| Dedikodu malzememe karışıyosun ya

Cool çocuğum| Ramazan Ramazan dedikodu olmaz

Siz| Doğru söylüyorsun ama durduramiyorum kendimi

Siz| İnşallah okula gelir yarın o fesli

Cool çocuğum| Sen çıldırmışsın

Siz| Normal değilim ki zaten nihaha

Cool çocuğum| Kxcnskjx

___

Uykusuzluktan ölmek üzereyim. Başım zıngıldıyor. Ulan fesli. Seni elime geçirirsem-

Müdürün odasından çıkan kişiyle duraksadım. Başında fes yok ama saçında kırmızılıklar var. Takma bıyık da yok. Koşar adım yanına ilerledim. Bu saatte okulda. Hmmm beğendim.

"Selamün aleyküm paşam!" diyerek giriş yaptım. Başını kaldırıp bana baktı. Kaşlarını çattı sonra. Anlamaya çalışıyordu. Alt tarafı aleyküm selam diyecek ya.

"Aleyküm selam kardeşim de sen benim başıma bela mısın? Niye karşıma çıkıp duruyorsun?"

"Kötü bir niyetim yok-"

Dedikodu malzemesi?

"Derdin ne senin?" dedi sert bakışlarıyla. Eğildi bana doğru. Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken yutkunuverdim. Bana bir şeyler oluyor. Niye acıkmıyorum ben? Bu terslikte bir iş var.

"Ne olacak..." dedim kekeleyerek. "Meraktan abiciğim."

"Abi deme lazım olur." deyip gözlerini devirdi. Yerinde doğruluğunda dalgınca gülümsedim. 

"Olsun." dedim sonunu uzatarak. Gözlerini bana çevirdiğinde poğaça yanaklarım gevremeye başladı. Okulda bomba patlatacağım diye kendi topuğuma sıkıyorum haberim yok.

Yanımdan ayrılıp merdivenlere doğru ilerlediğinde arkasından gittim.

"Bak yanlış anladın. Ağız alışkanlığı. Tövbe. Ramazan ayında konuştuğumuza bak. Valla bak bir dinle-"

"Ne istiyorsun kardeşim sen benden? Yoruyorsun beni." dedi sinirle. Kaşlarımı çattım.

"Ayı kadar boyun var. Adımların desen kulaç kadar. Ben yoruldum ulan! Alt tarafı adını söyleyeceksin efendi gibi."

"Söylemiyorum. Saygı duymayı bilmen gerekiyor." dediğinde sırtımdaki çantayı çıkardım bir hışım. Ona doğru vurmak isterken çanta elimden fırttı. Merdivene doğru uçarken takip ettim gözlerimle. Merdivenin sonundaki müdürün yüzüne gelmesiyle gözlerimi kapattım sıkıca. Ellerimle yüzümü kapattım. Allahım lütfen ölmesin.

"Hangi densizin çantası bu?!" diye gürledi müdür. Ellerimi yüzümden çekip gözlerimi araladım. Müdür çatılı kaşlarıyla bana bakıyordu. Sen odanda değil miydin ya?

"Müdür Bey gerekli dosyayı odanıza bıraktım. Ders saatim yaklaştığı için bekleyemedim." dedi fesli. Bana küçük bir bakış atıp müdüre döndü.

Müdür elindeki çantamı yere attı umursamazca. Elini çırptı pis bir şeye dokunmuş gibi. Yüzümü astım. Çok çekeceksin müdür sen. Seni de biliyorum ben.

Merdivenlerden inip çantamı aldım elime. Çırptım güzelce. Gözlerimi fesliye çevirdiğimde müdürle konuşuyordu hâlâ. Yanına yaklaştım gözlerim yerde. Böyle görmüyor sanki beni. Neyse.

"Haftaya okulda düzenlenecek iftarda geliyorum sadece o zaman." dedi ciddiyetle. Müdür memnun hâlde başını salladı. O kadar az mı?

"Hocam haftaya okulda iftar mı var?" dedim merakla. Müdür kötü kötü bana baktı. Gözlerimi fesliye çevirdim. "Hazır iftarı yapmışken sahuru da aradan çıkartıverelim."

Hazır aileler tanışmışken sözü de aradan çıkartıverelim.

"Ne saçmalıyorsun kızım sen?" dedi müdür. Önüme döndüm. Sıkıntılı nefes vererek feslime döndü. "Berk oğlum aynen dediğim gibi. Sen gidebilirsin. Dersine gecikme."

Başımı hızla feslime çevirdim. Başını sallayıp başını bana çevirdi. Kötü cadı gülüşü yapmak istesem de ortam müsait değildi. Gülümsedim sadece.

Berk'miş. Berk!

Müdür yanımızdan gittiğinde merdivenlerden inmeye başladı ikişer ikişer. Arkasından gittiğimde hızını düşürdü. Başını çevirdiğinde göz göze geldik. O sırada kendimi yerde buldum. Pat!

"En son düşeceğin belliydi zaten." dedi çatık kaşlarıyla. Kendimi kötü hissettim. Az önce düştüm zaten.

"Kalabilecek misin?" deyip elini uzattığında geri çektim kendimi. Zor da olsa kalktım yerden. Başımı çevirdim ona.

"Gözünün önüne bak ve sadece kendi hayatınla ilgilen." deyip gitti. Pencereye doğru yaklaştım. Bu taraf okulun dış kapısına doğru bakıyordu. 

Gördüm onu. Kırmızı bir arabaya binip gitti. Omuzlarımı düşürdüm. Niye üzülüyorum ki ben?

Pencerenin önünden çıkıp arkamı döndüğümde merdiven başında Toprak'ı fark ettim. Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Dudaklarımı aralayacağım vakit gözden kayboldu. Neler yaşadım az önce ben?

🧁

Neler oluyor, anlatın ndnjs

Ortalık karıştı jxjs

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz 🤍

Berk.






Necla (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin