26.Bölüm EGO

96 50 101
                                    


Helooo.

Nasılsınız?

Hayırlı Ramazanlar bu aradaa!

Bugün diğerlerinden daha kısa bir bölümle karşınızdayım.

Bu bölüm bazı şeylerin habercisi aslında.

O zamannnn...

Bölüme geçelim mi?

Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar dilerim!

🖤🖤🖤

♤Gözlerini Kapa♤

Bilmiyordum.

Orda Alp'e ne olduğunu bilmiyordum.

Söylememekte ısrarcıydı, sadece anlamadığım dilde bir şeyler fısıldıyordu. Tüm gece boyunca ateşi hiç düşmemişti. Ara sıra ağlıyordu, bazen ise kriz geçirerek kendine zarar vermeye çalışıyordu. Karşımda ki Alp değildi, karşımda ki benim tanıdığım Alp değildi.

Zorla uyutmuştum onu, ama ne kadar uyutursam uyutayım, ağlayarak uyanıyordu.

Bakışlarımı Alp'e çevirdiğim de kapalı olan gözlerinden bir damla yaş düştü. Yanağından boynuna doğru süzülen yaş üzerinde ki kazağa damladı. Bakışlarımı ondan ayırıp odayı aydınlatan gece lambasına çevirdim.

Ne yapacağımı bilmiyordum. İhtiyar da değişmişti artık. Beni büyüten adam bana düşman olmuştu.

Benim için sıkıntı yok.

Savaşmaya varım.

Ama sevdiklerime zarar verecek diye ödüm kopuyor.

Önce Mert'i aldı elimden, o gidince Alp hariç herkes gitti benden. Ama şimdi oğlu yerine koyduğu kişiye de zarar veriyordu.

Alp haklıydı, o gerçekten kötü bir babaydı.

Komidinin üzerinde duran telefona uzandı elim. Saat 03.05i gösteriyordu. Telefonun koruma şifresini girdikten sonra galeriye girdim. İlk çekildiğimiz fotoğrafları bulduğum da yüzüm de acı bir gülümseme oluştu. On beş yaşındaydım, yanım da duran Alp ağzıma pamuk şeker sokmaya çalışıyordu. İhtiyarsa o zaman  yüzünde ki güzel gülümsemeyle ekrana bakıyordu.

Güzeldik.

Fotoğrafı yana kaydırdığım da kendimi Alp'in yüzüne pasta fırlatırken gördüm. Fotoğrafı yine kaydırdığım da burda Alp'le okula gidiyorduk. Bir fotoğrafta Alp'i okuldan kaçarken gizlice çekmiştim, bir tanesin de Alp'le yastık savaşı yapıyorduk, bir tanesin de Alp beni tam suya iterken çekilmişti. Yüzümde ki gülümseme biraz daha büyürken, ekranı yine kaydırdım ve karşıma video çıktı. Bu video da büyük gözüküyorduk. Oynat tuşuna bastığım da kareler aklım da canlandı.

"Evet bugün babamın amacına ulaştığı o gün." dedi ekranda ki Alp. "Evet Su ne düşünüyorsun?" diye telefonu bana yöneltiğin de üstümde ki okul formasını gördüm.

"Pek bir şey düşünmüyorum, bize de süpriz olacak babam bize hiç bir şey söylemedi." dedim ekrana sırıtarak.

"Babam en iyisini bilir." dedi Alp ekrana gülümserken.

"Babam en iyisini bilir." diyerek tekrarladım Alp'i.

Ekranın başın da gözlerim dolmaya başladığın da Alp telefonu kendine yakınlaştırdı.

"İki kasım iki bin yirmi dört." dedi Alp. "Bugün süprizi öğreneceğiz." dedi ve video bitti.

Ne kadar salaktık. İhtiyarın iyi bir şey yapacağını düşünüp dururduk. Aklımızın ucundan bile geçmezdi onun böyle bir şey yapacağı. O kelebeği bile incitmeyen biriydi eskiden.

GÖZLERİNİ KAPA +18 (ARA VERİLDİ.)Where stories live. Discover now