İçeriden su sesleri geldiğinde ya duş aldığını yada yüzünü yıkadığını anlayarak geri çekildim. Duş almazdı herhalde daha erkendi. Yaraları için iyi olmaya bilirdi sonuçta. Doktor duş hakkında birşey söylememişti ama dikkat etmek gerekti.
Bende ne çok düşünüyorum bu adamı?! Kendimi hiç bu kadar düşünmedim hayatımda. Aslında düşünmüştüm. Üzüleceğimi sanıp şehir değiştiren bendim sonuçta. Buda kendimi düşünmekti. Üzülmek istemediğim içindi. Neyse eskileri düşünmek yorucu!
Karanın yatağını düzelterek üstündeki siyah yorganı aşağı çektim. Uzanırken kolay olsun diye. Kollarından çok birşey yapamıyordu sonuçta. Tamam bu kadar birisini düşünmek bünyeme ziyan!
Banyo kapısı açıldığında arkamı dönerek karana baktım. Islak saçları anlına dağılmıştı ve su damlıyordu. Üstü çıplaktı ve altında sadece havlu vardı. Koçum neden banyoda giyinmiyorsun yada neden direkt giyinme odana girmiyorsun?
"Nesrin? Birşeymi oldu?" Oldu canım. Senin odaya böyle girmen sorun oldu. Varmı? Ya odada başkası olsaydı? Kim ola bilirdi ki odada salak salak düşünüyorsun nesrin? Ay ben 10ay önce çok saf inatçı birisi değildim. Ne olmuş bana böyle?
"Oldu?" Boğazımı temizleyerek bakışlarımı karnındaki kaslardan alarak yüzüne çevirdim. Yüzünün bazı yerlerinde hafif morluklar duruyordu kazadan hatıra. Buda bilmediğim şekilde canımı yakıyordu.
"Ne oldu?" Dalgınlığımdan çıkarak ağzımı açarak geri kapatdım. Ne olmuştu sahi? Neden oldu dedim? Salakmıyım? Evet! Ellerimi arkamda birleştirerek bakışlarımı odada gezdirdim.
"Kahvaltı hazır oldu onun için gelmiştim" ne kadar saçma bir neden bula bilirim diye düşündüm. Ve aklıma bu geldi. Kahvaltı hazır oldu hangi dil kitabında vardı Allah aşkına? Kahvaltı hazır oldu ne demek?
"Tamam üzerimi giyinip geliyorum" başımı sallayarak arkamı döndüm hızla. Elimi kapının kulpuna atdığımda ismimi söyleyerek durmamı sağladı. "Nesrin" omzumun üzerinden gözlerine baktığımda ne kadarda çekici olduğunu anladım.
"Yarama pansuman yapmam gerek ama ben anlamıyorum o işlerden sen yapsana" yapsana!? Oldu paşam. Altınıda değiştireyim mi? İnsan biraz centilmen olur ayı! Yapsana değil yapa bilirmisin diyeceksin.
Arkamı dönerek elimi kapıdan çektim. "Olur sen üzerini giyin burada bekliyorum" birşey demeden giyinme odasına girdiğinde bende banyoya girerek dolapdan aldığım ilk yardım çantasını yatağın üzerine bırakarak oturdum.
Aradan geçen 10dakikanın sonunda karan giyinme odasından çıktı. Altına giyindiği siyah eşorfman ve siyah ince tişörtle yanıma oturdu. Saçları hafif nemliydi ve kolunda siyah bir toka vardı. Kimindi acaba?
Gözlerimi tokadan alarak ilk yardım çantasından gerekli olanları çıkardım. "tişörtünü kaldır" tek koluyla tişörtünü yarıya kadar kaldırdığında açığa çıkan yarasıyla yutkundum. Kırılan Kaburgası içeri göçmüş morarmıştı.
"Çok kötü olmuş" gözlerime yoğunlulukla bakarak başını salladı. Yutkunarak elime sürdüğüm kremle ovarak diğer kremide sürdüm. Bunlar morluğun geçmesi içindi. Diğer sürdüğüm kremse kaburgalarının düzenle yerine oturmasını sağlıyordu.
"Şimdi saralım yaranı" gözlerimden gözlerini saniye bile olmadan çekmiyor sadece başını sallıyordu. Gözlerinde ki ağır yoğunluk derin nefesler almamı sağlıyordu. Çantadan aldığım kalın yarayı sarmak için olan bandı alarak karana baktım.
