UZAKTAN EĞİTİM

En başından başla
                                    

Zehra balkonda gri tozluk ve beyaz çorap giydiği ayaklarını korkuluğa uzatırken ve elinde portakal suyu bardağı tutarken çektiği bir fotoğraf gönderiyor.

-Keyfiniz yerinde Zehra Hanım!

+Ya nolucaktı? Bana ihanet etmeseydin şu an ayaklarımın ucunda olucaktın.

-Ziyade olsun efendim.

+Sağ ol kölem benimmm...

Pipimde bir hareketlenme oluveriyor. Zayıf noktam olan o kelime geldi...

+Giyindin mi üstünü?

-Evet efendim.

+Ben giyin dedim mi? Çıkar hemen!

Üstümü tekrar çıkarıyorum. Bi gören olacak korkusuyla gözüm hep yol kenarında.

+Kamerayı düzgün bir yere koy. Çoraplarımı ağzına al ve dört ayak üstünde etrafta yürü. Uzun bir video olucak hemen bitirmek yok. Yürürken köpek gibi de havlayacaksın duyucam.

Birkaç saniye mesajla bakışıyoruz. Sonrasında umutsuzca bir oflamayla beraber kaşlarımı kaldırıp telefonu uygun bir noktaya koyuyorum. Kutsal yadigarı ağzıma alarak kaydı başlatıyor ve dediği gibi etrafta gezinirken havlıyorum.

Videoyu gönderken karşı yoldan bana doğru gelen bir adam dikkatimi çekiyor. H*ssiktir kaç oğlum kaç gördü beni kesin amk...

Pılımı pırtımı toplayıp birkaç metre koştuktan sonra kutsal yadigarı duvarın köşesinde unuttuğumu fark ediyorum. Ulan... Adam iyice yaklaştı geri dönmem mümkün değil. Giyinmeye bile fırsatım olmadı amk...

Birkaç dakika koştuktan sonra bir duvarın arkasına geçip hızlıca giyiniyorum. Adam sanırım izimi kaybetti... O sırada Zehra'dan gelen mesaj bombardımanıyla karşılaşıyorum.

-Efendim adamın biri geliyordu kaçmak zorunda kaldım ondan dönemedim size.

+Ahahahah ciddi misin sen ya? Keşke canlı izleyebilseydim o anları ahahahahahh!

Gül sen gül... Burda b*ku yiyen benim nasılsa... Kutsal yadigarda gitti...

-Kutsal yadigar orda kaldı efendim.

+Sakın orda bırakma onu! Git al çabuk!

-Adamın gitmesini bekliyorum efendim.

Adam görüş mesafemde olmadığı için tahmini olarak birkaç dakika bekledikten sonra gideceğim.

7 dakika sonra...

Geri dönüyorum. Adam gitmiş ama kutsal yadigar yerinde yok... Lan adamda mı ayak fetişçisi noluyor amk?

-Efendim çoraplar yerinde yok kayıp.

+Amk salağı.

-İnanamıyorum.

Lavuk çorapları götürdü gitti abi inanamıyorum...

+Bende kutsal yadigar çok sen hak etmeye bak.

Zehra dediklerini yapmamdan dolayı bana ödül olarak 50TL atıyor. İyi bugünde yemek parası çıktı. Bu berbat mekandan ayrılıp çarşıya dönüyorum. 

Gece... 23.22

Geceyi geçirecek güvenli bir yer arıyorum. Parklar oldukça güvensiz görünüyor. Camiye gidince de hoca kızıyor napıcam amk...

-Zehra Hanım geceyi nerede geçireceğim bir fikriniz var mı?

+Seni bilmemde ben odamda sıcacık yatağımda yatıcam.

-Nolur yardım edin yalvarırım gidecek hiçbi'yerim yok.

+Bu gecede parkta yatıcaksın yapıcak bişi yok. Yarın sabaha hayatta kalırsan sana bir sürprizim olucak.

Acaba ne sürprizi... Artık yanına al beni nolur yaa iflahım s*kildi burada... Kesin yine ayak tabanını falan atıcak aman ne güzel sürpriz amk.

Dün gece gittiğim çardağa gidecekken orada bir grup kızın oturup bir şeyler yediğini görüyorum. Hass*ktir diyerek parktan uzaklaşıyorum. Yaklaşık yarım saatlik yürümenin ardından başka bir park buluyorum.

Çardaklardan birinin altına kıvrılıp hemen uyumaya çalışsam da başaramıyorum. Uyku tutmuyor bir türlü. Şarjımda azaldı... Çare yok vur kafayı yat oğlum hadi...

...

-Yalvarırım bağışlayın beni... Çok pişmanım!...

+Kes sesini!

Ahhhh... Neresi olduğunu bilmediğim bir odadayım... Zehra elindeki uzun kırbaçla duvara bağladığı bana sert sert darbeler indiriyor. Acıdan gözlerimin yaşardığını hissedebiliyorum.

-Özür dilerim... Bin defa özür dilerim yapmayın... Çok acıyor...

Uğaağğhhh... Karnım kıpkırmızı olmuş... Zehra durmuyor. Suratıma da vurmaya başlıyor.

-Lütfen... Dayanamıyorum artık...

P*nisime kırbaç darbesi vurmasıya beraber idrarımı tutamayıp işiyorum. Zehra'nın kahkahası başta normal bir desibelde gelse de her saniye şiddeti artıyor ve durmak bilmiyor. Kulaklarım patlayacak gibi hissederken dehşet içinde uyanıyorum...

-Laan... Noluyo lan bana!

Pantolonum bu defa batmamış... Ben cidden deliriyorum sanırım... Zehra'ya olan bağımlılığım artık öyle bir seviyeye geldi ki her gece rüyama girmeye başladı.

Saat 07.50 olmuş. Bu saatten sonra uyku tutmaz beni. Pılımı pırtımı toplayıp çardağa oturuyorum. Zehra'nın sürprizini merak ettiğim için onun yazmasını beklemeden ben konuya girmek istiyorum.

-Günaydın Zehra Hanım.

Cevap yok... Doğru ya, Zehra'nın çok ağır bir uykusu vardı. Cebimde kalan son birkaç lirayla bakkaldan bisküvi alıp çardağıma geri dönüyorum.

08.15

+Günaydın ezik hayret gebermemişsin.

-Bugünde şanslıyım sanırım efendim bıçak takan olmadı.

+O zaman sürprizimi duymaya hazır mısın?

-Elbette efendim bunu düşünmekten uyuyamadım bi'türlü.


ŞANTAJ KÖLESİ (1.SEZON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin