"Muhafızlarıma zarar verdin!!! Bunun için KEFARETİNİ ÖDEMEN GEREKİYOR "

Sesi çok yüksekti neredeyse kulak zarım patlayacak kadardı. Ah ihtiyar birinden bu kadar ses çıkması nasıl mümkün?.

Sonra göğsümü gererek beyaz kılıcı ona doğru doğrulttum ve.

"Kefareti mi? Ben mi? Tanrının sizlere gönderdiği büyük bir kurtarıcıya nasıl bunu söyleyebilirsin?. "

Sözlerim bittiğinde bakışlarımı onun gözlerine çevirdim ve sonra dikkatle adımlarına baktım .

Sağ ayağı ile ileriye atıldı ve adımlarına baktığımda yerdeki toprak zeminde çukurlar oluştuğunu gördüm ve içimden 'şimdi sikildim' diye geçirdim.

Gümüş kılıçını havadan dik bir şekilde indirdi ona karşı koymak yerine saldırdan yana kaçtım ve ayağıma mana aktararak, göğüs kafesine hedef aldım. Ama sanki bunu bekliyormuş gibi saldırımı tuttu ve ayağım onun kolu ile gövdesi aradında sıkışmıştı, ayağımı geri çekmeye çalışmak zaman kaybıydı bende piç kılıçla birlikte onun kafasına hedef aldım ama o tek eli ile saldırımı engelledi ve havada kıvılcımlar uçuştu.

Ama bu saldırma blokladığı zaman ayağımı geri çektim ve ikimiz arasına biraz mesafe koydum.

"İhtiyar oldukça güçlüymüşsun aynı şövalyelerin komutanından beklendiği gibi. "

Sözlerine tepki vermedi ve tekrar kılıcını bana doğrulttu.

Biraz hesaplamalarıma göre bana gelmesi bir kaç saniyesini alırdı, asıl sorun onu yenebilir miyim? Evet aslında yenebilirim ama tüm kozumu burada göstermekte iste-.

-Çatırt

Ses ikimizin kılıçlarından geldi. Sonra kendimi geriye doğru ittim ve araya yine mesafe koydum. Bu sefer nefes bile almadan tekrar kılıçlarımız çarpıştı ve tekrar tekrar çarpıştı.

-Çatırt

-Çatırt

-Çatırt

-Çatırt

Her çarpışmada ortaya çıkan, ses ve kıvılcımlar uçuştu ve beni bağımlı hale getirdi ama bir sonraki saldırı güzel yüzümün yanından geçip yanağımı çizdi.

"Ahh "

Sonraki saldırı koluma geldi ve küçük bir çizik olmuştu ve kılıçlarımız çarpıştı ama bu sefer beni saldırısı ile ayaklarımı yerden kesti ve geriye doğru uçurttu ve bir ahşap evin duvarlarında durdum.

Kendime gelemiyorum bile ama yine o karşıma çıktı bu sefer beni kafamdan tuttu ve beni yerden yere vurmaya başladı.

Sanırım bayıltmaya çalışıyordu. Ama artık sinirlerim bozuldu.

Evet bu piç moruk benim güzel yüzümü nasıl o elleri ile kesme cüreti gösterebilir?

Kafamdan beni tekrar tuttu ve sonra kıyafetimden tuttu, hızla beni duvara doğru attı ve duvara çarptığımda taşlar parçalandı ve benim üstüme düştü.

Tamam moruklara dikkat edin onlar tehlikeli!

***

Malozların arasına gönderdikten sonra içimde briaz olsun bir huzur gelmişti, sonuçta o dört düzine veya daha fazla insanın ölümünden sorumlu bir katildi! Ve oldukça güçlüydü ama bana karşı tam olarak mutlak bir şekilde yenildi.

Evet onun gibi bir canavarı yenmiştim tüm hayatım boyunca çektiğim acıların sonunda o canavara karşı olacağını bilmiyordum ama teşekkürler! Tanrım, bana doğru yolu gösterdiğin için.

Kaderin Zincirleri Where stories live. Discover now