Kölenin aslında kıyametin ta kendisi olacağını asla bilemezdin.
Ben yanarak kül oldum. Asla çiçeklenmedim.
İntikam yolunda çok yoruldum. Ama vazgeçmedim.
Biri beni çok sevdi. Ama ben sevemedim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~~~
(2 gün önce)
Re Paure Morte'in canı yanıyor. O kadar yanıyor ki.
Tek kelimeyle anlatılamaz. Nefes alamıyor. İlk defa korkuyor. Ona bir şey olacak diye korkuyor.
Şifacılar zehrin bedeninin tamamını ele geçirdiğini söyledi. İyileşse bile felç kala bilirmiş.
Ama kalbi iyileşiyor. Herşeye rağmen. Yaşıyor.
Ama uyanmıyor. Sadece sonsuzluğu izliyor.
Re Paure Morte kardeşini unuttu, intikamını unuttu... O herşeyi unuttu.
O sadece Rovina'ın iyileşmesini istiyor. Ama o uyuyor.
Düşündü: o beni affeder mi?
O beni gerçektende sev...
Derin nefes aldı. Kötü düşünmemeli.
Genç kadının elini tuttu. Önce yanık elini öptü sonra merhemi sürdü. Diğerinede aynısını yaptı.
(3 gün sonra)
Aynı pozisyonda uyuyor. Re Paure Morte unuttu sarayı, krallığı, ahalini, ailesini, herşeyi...
Tek istediği onun uyanması ama o uyanmıyor.
Yine genç kadının kalbinden öptü. Her gün yaptığı gibi.
Şimdi gitmeliydi. Herşeyi yakmak için. Kül etmek için.
Hem o uyanınca ona bir sürprizi vardı. Sadece o uyanmalıydı.
Dışarı çıktı. Muhafızı yanına çağırdı. "Orduyu topla. İnferno'ı yakmaya gidecez." dedi ve yürümeye başladı.
Kimse onun ateşini görmemişti. Alevlendiğinde sadece yakmadığını yok ettiğini kimse bilmiyordu. Ama şimdi herkes öğrenecek.
Öğretecek...
🌙
Gece vaktiydi. Re Paure Morte İnferno'a gidiyordu. Kahverengi atı adeta uçuyordu. Herşeyi yakmağa gidiyordu.
Regina Rovina Morte gözlerini açtı. Ama göğsünde acını hissediyordu. Başında Rosa'ı gördü. Ona boş bakışlarla bakıyordu.
Rosa hemen şifacılara haber verdi.
Rovina'la ilgilendikten sonra çıktılar. Rosa çıkmamıştı.
"Rovina özür dilerim." dedi cılız sesiyle. Regina Rovina Morte ona baktı. "Regina Rovina Morte diyeceksin!" dedi sert sesiyle. Rosa'ın gözünden yaş geldi. "Re Paure Morte nerede?" diye sordu. Onu merak ediyordu. Çünkü artık herşey karışmıştı. Herşeyi öğrenmek istiyordu.
