Anlatmadığı kısımlar olduğuna emindim. Babamı tanımıyordum ancak durduk yere onu okuldan uzaklaştırmak isteyeceğinide sanmıyordum.

Onda bir şey görmüş olmalıydı. Veya bir şey sezmişti.

Bakışlarım suskun duran Amy'yi bulunca "ya o?" diye sordum.

Anlaşılan Amy sessiz kalarak yeni bulduğu ve babası olduğunu düşündüğü adamı şimdilik gözlemlemeyi tercih etmişti.

Adamında bakışları onu bulduğunda "o hikayenin sonlarında geliyor" dedi umursamazca.

Amy'nin bakışlarındaki hayal kırıklığını görebiliyordum ancak her ihtimali göze alarak buraya gelmiş olmalıydı.

Bakışlarım yeniden siyah gözlerin sahibini bulduğunda oda yeniden adımlamaya başlamıştı.

"Doğal olarak her insan gibi bende adalet aradım. Kendim için." diyerek gözlerimizi buluşturdu. "Sarayın içinde beni destekleyen asiller vardı. Işık ve doğa asilleri..."

Arkamdaki ellerimi yumruk yaparak sıktım. Işık asillerine gram üzülmüyordum ancak Nancy için zor olacaktı. Doğa asilleri ise, bilmiyorum. İçten içe masum olduklarını düşünüyordum ve yine Hermanla Ellie için üzülüyordum.

"Asillerin yardımıyla saraya girdim ve kütüphaneye gittim. Kaderimde benim için yazılmış olan geleceği gördüm ve kendi kaderimle oynadım."

Aklıma ilk gelen soru "bedel olarak ne ödedin?" olmuştu.

Sırtı bana dönükken duraksadı ve yüzündeki sıkıntılı ifadeyle bana döndü.

"Amy ve senden önce başka bir kızım daha vardı. Amy'nin yerine onun olması gerekiyordu ancak ömrümden veremeyeceğim için onu feda etmek zorunda kaldım."

Yumruk olan ellerimle beraber dişlerimi de sıktığımda öylece yüzüne bakmaya devam ettim.

"Annem senin iyi biri olduğunu söylemişti!" diye bağıran Amy parmaklıklara yapışmıştı.

Anlaşılan ondanda bazı şeyler gizlenmişti.

Adamın bakışları onu bulduğunda yine umursamaz bakıyordu. "Elbette, çünkü beni öyle hatırlaması gerekiyordu."

Gelecekteki kaderini görmüştü ve her şeyi önceden planlamıştı.

Onun planına göre buradaydık...

Amy'yi kolundan tutarak parmaklıklardan uzaklaştırdım. Bu adamın sağı soğu belli olmazdı.

Yaptığım şeye karşılık karşımdaki adam alayla gülerden Amy'de göz yaşlarını siliyordu. Ne zaman ağlamaya başlamıştı bilmiyordum ancak gözleri kızarmaya başlamıştı.

Babası tarafından sevilmediği gerçeğiyle yüzleşiyordu. Belki de planlı bir çocuk olmasıyla.

"Annen sana hamile kalmadan önce bir gece saraylarda davet verilmişti. Yılda bir kez asiller davet vererek halklarıyla samimiyet içerisine girerler. Henüz bu yıl gerçekleşmedi ama konu da bu değil. O yıl davete katıldım." derken bakışları Amy'den bana doğru döndü. "Faren alkollü içecekler kullanmazdı ama kullanmasını sağladım."

Devam etmesine fırsat vermeden "ve ondan yararlandın mı?" diye sordum.

Kısaca dile getirmemle yarım ağız gülümsemişti. "Arthurla ikiz olduğumuz için benim o olmadığımı ayırt edemedi bile"

"Bu gün burada olabilmemi sağladın, peki neden?" diye sordum. Onun varlığını öğrenmemin ona ne gibi bir faydası olmuştu?

"Cevaplar istemiyor muydun?" dedi karşılık olarak.

Asiller ve Çıraklar | Devam EdiyorWhere stories live. Discover now