Burada Onun Ne İşi Var??

71 13 37
                                    

Hızlıca arka kapıya yönelip kaçmıştık. Okul müdürünü tanıyorum o yüzden sorun yok. Bizim eve gitmeye karar kılmıştık ve en müsait ev bizim evdi. Kimse kimseyle konuşmuyor ağzımız bıçak açmıyordu. Konuşmaya ilk Changbin başlattı:

'Marketten biraz soju almaya ne dersiniz'

'Tamda ihtiyacım olan şeyi söyledin.' dedi jeongin.

'Tamam alalım o zaman. Jisung ve ben alırız siz eve geçin anahtarı da alın hemen geliriz biz'

Çocuklar onaylayıp bizim eve doğru gitmeye başlamışlardı. Aklımda delice bir sürü sorular vardı. Ama hiç bir çözüm yolunu bulamıyorum belki kafam dağılır diye sürekli içkiye veya sigaraya başvuruyorum. Umarım bir gün çözüm bulabilirim bu duruma.

                                                                                              (...)

Saat baya geçmişti. Eve geleli 4 5 saat olmuştur. Hemen içmek istemedik akşam içeriz daha eğlenceli olur diye düşündük bide seungmin'in kuzeni mi ne Seul'e taşınmışlar onlarda geleceklermiş. Aslında taşınalı baya olmuş hatta aynı okuldaymışız. Seungmin akşama bizde toplanacağını söylemişti ve onları davet etmekte benim için bir sakınca olur mu diye sormuştu.

'Hayır seungmin sorun yok sıkıntı da değil gelebilirler tabi ki de.'

'Tamam lix o zaman akşam gelmeleri için haber vereyim ben.' deyip yanımdan uzaklaştı.

Biraz sigara içersem bir sıkıntı olmayacağını düşünüp odamın balkonuna doğru merdivenlerden yukarı çıktım. Balkona çıktım ve elimi cebime atıp bir dal sigara çıkarttım. Ardından ucunu çakmak sayesinde yakmıştım. Derin bir şekilde içime çektim o dumanı beni aşırı rahatlatıyordu.

Jeongin habersiz, hızlı ve telaşlı bir şekilde yanıma gelmesiyle biraz ürkmüştüm. Gözlerimle 'bir sorun mu var jeongin.' bakışı attım ve hemen anlatmaya başladı.

'Felix ben ne yapacağım?'

'Noldu neyi ne yapacaksın Jeongin?' jeongin, etrafı kolaçan etmeye başlamıştı.

'Ya felix ben dayanamıyorum artık. Ne zaman onu görsem ister istemez gülümsemeye başlıyorum. Onunla yan yana gelince nefesim kesiliyor, elim ayağım titriyor. Ben o heyecanla asla konuşamıyorum yaklaşamıyorum ona. Onun bana her temas edişi içimdeki kelebekleri uyandırıyor, dokunduğu yerler yakmaya başlıyor. Gözünü seveyim felix ne yapmam gerekiyor?'

Ahh bu jeongin var ya bu jeongin. Aşağıdayken kesin yine changbinle bi yakınlaşma yaşamıştı. Changbin'i o kadar çok sevdiği belli oluyordu ki onu her gördüğünde  gözleri gülüyor, yanakları kızarıyor, kendini kasmaya başlıyordu. 

'Jeongin sana tek demek istedim şey her şeyi akışına bırakman. Bırak zaman istediği gibi aksın, istediği kadar üzsün seni. Fakat sen asla pes etmemelisin ondan. Onun her iyi veya kötü gününde yanında olmadı, onu desteklemelisin. Karşı tarafa sen hep güldüğün zaman bir temas halinde bulunmaya çalış ve bir süre sonra yapma.' Soluklanıp devam ettim.

'Karşı taraf artık senin o dokunuşlarını garipsemeyecek tam tersi alışacak ve kendini öyle daha mutlu hissedecek. fakat sen bıraktığında içine bir şey düşecek ve artık mesafeli davrandığını sanıcak ve sürekli seni düşünüp kafayı yiyecek. Sürekli ona güzler şeyler söylemeye çalış onun hoşuna gidecek ve artık çok daha yakın olacaksın. Hem bence o da seni seviyor ama söyleyemiyor.'

'Nerden biliyorsun felix?'

'Bakışlarından jeongin bakışlarından. Seni gördüğünde heyecanlanmaya başlıyor, gözlerinin içi parlıyor. Sana hep yakın olmak istiyor fakat sen rahatsız olursun diye yapamıyor. Seni hep gözetliyor jeongbin. Bence ona yaklaşmayı deneyebilirsin. Hemen açıl demiyorum bu biraz zor olabilir çünkü hala duygularından pek emin değil gibisin. Sadece yanında ol onun ve sevgini hissettirmeye çalış. İşte o zaman göreceksin etkisini.'

Who Are You? / HyunlixWhere stories live. Discover now