#1

232 27 17
                                    


Ryoumen Sukuna ergenlik yıllarından beri sporla içli dışlıydı.

Ortaokuldayken fazla kilosu yüzünden çok zorbalanırdı. Uzun zamandır hoşlandığı kıza açıldığında onunla geçilen dalga onun için her şeyin sonu olmuş, ölüm diyeti olarak adlandırılabilecek bir diyete başlamıştı. Kısa sürede fazla kilolarından arınırken diyeti ile eş zamanlı yürüttüğü sporu sonucunda iki yılda oldukça estetik bir vücuda sahip olmuştu. Liseye yepyeni bir vücut ile başladığında ise çocukluk aşkından kendi çapında harika bir intikam almıştı.

Çünkü o kızın erkek arkadaşı ile birlikte olmuştu.

Erkeklere olan ilgisini böyle keşfeden Sukuna, protein takviyesi ve günde beş öğün yediği sporcu işi tavuk pilav ve ağır antremanı ile estetik vücudunu büyütmüş ve spor işini daha da profesyonelleştirmişti. Geçimini sağlamak için bir sosyal medya hesabı açarak sponsorlukları ile de oldukça iyi kazanıyordu. Kelimenin tam anlamı ile hayatını yaşıyordu.

Kilosundan arınıp bu yunan tanrısı vücuduna kavuştuğu spor salonu yenilenmek için yıkıldığında ise bir parçasını kaybetmiş gibi hissetmişti. Hemen yeni spor salonu ararken, evine oldukça yakın ve küçük bir spor salonunda karar kılmıştı. Kendi çapında ve sporcular arasında ünlü sayılabildiği için büyük ve markalaşmış salonları pek sevmiyordu ve bulduğu bu salon tam da ona göreydi.

Görüşmek için çantasını alıp yola çıkarken kısa yolu yürüyüş ile geçirmek istemişti. Döner kapıdan içeriye girerken kartı olmadığı için yandaki misafir kısmından içeri süzülmüştü. Girişin hemen karşısında bulunan kayıt olabileceği masayı gördüğünde ise, sanki vücuduna iki kilo kafein almış ve üç saat aralıksız antreman yapmış gibi hissetmişti.

Kaşlarını çatmış ve alnında çizgiler oluşmuş yeşil gözlü, siyah saçlı bir fıstık bulmuştu karşısında. Spor yapmakla alakasının olmadığını belli eden cılız ama toplu vücudu sandalyesinde dik oturuyor, kulağına taktığı airpodsları ile ciddi bir şekilde bilgisayarından bir şeyler izliyordu. Burnu düzgün, dudakları dolgun, kaşları yay gibiydi. Sıcak hava yüzünden üstüne giydiği tişört enfes elmacık kemiklerini vurgulamış, uzun boynunu nefes kesici göstermişti.

Kendini zorlayarak masaya yaklaştığında çocuk onu fark etmiş ve yeşil gözlerinin odak noktasını ona çevirmişti. Kulaklığını çıkarmış ve ayağa kalkmıştı. "Buyrun, GuroGym'e hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?" Demişti elini uzatarak.

"Ben Ryoumen Sukuna." Demişti çocuğun sıcak elini sıkarken. Gözlerini kendinden kısa boylu çocuğun yeşillerinden çekemezken elini fazlaca sert sıktığını fark etmemiş olabilirdi.

"Bende Fushiguro Megumi. Nasıl yardımcı olabilirim?" Demişti sorusunu yineleyerek ve bu hoşuna gitmemiş gibi kaşlarını çatarak.

"Kayıt olmaya geldim." Demişti gülümseyerek.

"Buyrun oturun, yapalım kaydınızı." Dedi eli ile önündeki koltukları göstererek. Sukuna çantasını yanına koyup koltuğa otururken kendisi de sandalyesine oturmuştu. Kulaklıklarını kutusuna yerleştirerek avucunu uzatmıştı. "Kimliğinizi alabilir miyim? Ne kadarlık bir üyelik yapmayı planlıyorsunuz? Bir ay, üç ay ve bir yıl olmak üzere üç planımız var. Pazartesi, çarşamba ve cuma ya da salı, perşembe ve cumartesi olarak kaydınızı yapabilirim. Ya da altı günlük bir pakedimiz var. Pazar günleri kapalı olduğumuz için off-day'inizi o gün kullanmanızı tercih ederiz."

"Bir yıllık olsun." Demişti düşünmeden, eski spor salonu altı ay içinde tekrar açılacak olmasına rağmen. Cüzdanını cebinden çıkararak kimliğini uzattı. "Altı günlük paket daha iyi olur."

"Pekala, kişisel antrenör de ayırtmak ister misiniz?" Diye sordu, kimliği alıp bilgisayarında bir şeyler yapmaya başlarken.

"Ben kendim kişisel antrenörüm." Dedi Sukuna göğsünü kabartarak. Megumi bir kaç saniye bakışlarını üstünde gezdirdiğinde tekrar bilgisayara dönmüştü. "Peki. Vesikalık fotoğrafınızı alabilir miyim?"

Bu sefer cüzdanından hep yanında taşıdığı vesikalığı çıkarıp uzattı. Megumi vesikalık ile sandalyesinde yan döndü ve makineye yerleştirdi. Makinenin haznesine boş bir kart koydu ve bir kaç tuşa bastı. "Bir yıllık paketimiz 800$." Dedi Sukuna'nın önüne bir kağıt uzatarak. "Okuyup imzalayabilirsiniz."

Sukuna yanlışlıkla evlenmeyeceğinden ya da tüm mal varlığının bu salona geçmeyeceğinden emin olacak kadar az okudu ve ismini yazarak imza attı. Hoş, bunu yapacaklarını bilse bile belki yeşil gözlü çocuk için kabul edebilirdi.

Megumi makineden kartı aldı ve Sukuna'ya uzattı. "Hayırlı olsun. Üyeliğiniz bugün başladı. Soyunma odamız üst katta. Dolabınızı kartınız ile kilitleyebilirsiniz. İyi günler dilerim."

"Adın Megumi'ydi, değil mi? Burada çalışan mısın, yoksa aile dükkanı falan mı?" Diye sordu kendine hakim olamayarak. "Beni tanıyor musun?"

Megumi tuhaf ve küçümseyici bir bakışla Sukuna'yı süzdü. "Kusura bakmayın, tanımam mı gerekiyordu?"

"İnstagrama adımı yazarsan görürsün." Dedi Sukuna egoyla sırıtarak. "Tanıştığıma memnun oldum, Megumi."

"Bende efendim, iyi sporlar dilerim." Dedi Megumi bakışlarını bilgisayarına çevirip konuşmanın bittiğini gösterircesine. Sukuna da kendini daha fazla soğutmamak için yeşil gözlünün bu tepkisine bir şey demedi ve çantasını alarak kartını cebine attı. Üst kattaki soyunma odasına çıkarken geniş sırtındaki gözleri hissetmişti.

Evet, diye söylendi kendi kendine, Sukuna bu çocuğu tavlayacaktı ve bir daha asla spor salonu üyeliği için para ödemeyecekti.

1.03.2024 hayirli olsun insssallah tamamlarizzzzz

Gymrat / sukufushiWhere stories live. Discover now