"İyimisin?" diye sordu.

Kısa bir süre benden cevap bekledi. Ama benden cevap alamayınca , sıkıntılı bir nefes ile beraber dizlerinin üzerinden kalkıp karşımda tüm heybetti ile dikildi.

Bir kaç dakika daha karşımda durup bana baktıktan sonra yürüyüp karşımda ki tek kişilik koltuğa oturdu. Dirseklerini dizlerinin üzerine koyup öne doğru eğilerek ellerini sakallının için de gezdirmeye başladı. Ben ise hala üzerimde ki şoku atamadığım için sadece oturduğum yerden onu izlemek ile yetiniyordum.

Ben onu baştan aşağı incelerken beli ki bu durumdan oldukça sıkılmış olmalı ki  hiç beklemediğim bir anda;

"Soruma cevap bekliyorum küçük hanım" dedi. Sert bir ses ile.

İnsan gibi söyleyemiyor mu

Sesinin sertliği beni için de bulunduğum şoktan kurtarmış olmalı ki gözlerimi ondan ayırıp gözlerimi yere dikip kafamı eğdim.

Başımı kaldırıp ona biraz daha baktıktan sonra "evet iyiyim bana ne oldu" diye sordum merak dolu ses ile.

Bu sefer kaşları çatıllıp ,  gözleri büyüyen o olmuştu
"hatırlamıyor musun?" diye sordu meraklı sesle.

Kafamı hayır anlamında sallayınca tekrar ellerini sakalların da gezdirip

"Hassiktir" diyip küfür yağdırmaya devam etti.

Oturduğu yerden kalkıp odanın için de dört dönmeye başlamıştı

Kimdi bu adam?

Aniden durup "gerçekten hatırlamıyor musun?" diye tekrar sordu. Bu defasında kafamı hayır anlamında sakalamak yerine gayet sakin çıkan bir ses tonu ile "hayır" dedim sadece.

Ve ona bakmaya devam ettim. Ama artık beynim bir şeyleri düşünüp cevap alamamaktan yorulmuştu. Daha fazla dayanamayıp dayanamayıp "bana ne olduğunu soylermisin artık" diye sordum onun gibi sert çıkan sesim ile

Karşıma geçip derin bir iç çektikten sonra "attan düştün" dedi endişeli bir sesle

Şok olmuş bir şekilde gözlerimi irice açarak "ne" diye sordum "attan düştün diyorum anlamıyor musun?" diyerek sözlerini tekrarladı.

At mı şaka mı yapıyor bu adam? Bence benimle dalga geçiyor.

Gözlerim ile yere bakıp neler olduğunu anlamaya çalıştım ama hatırlıyamıyordum.

Gözlerimi yerden çekip "nasıl oldu" diye sordum karşım da duran iri yarı adama.

Bıkın gözler ile bana bakıp "of be" dedi

...

İKİ SAAT ÖNCE

...

Sigaram dan derin bir nefes almış büyülenmiş gözler ile çiftlik evinde at süren müstakbel karımı izliyordum. Öylesiye sert öylesiye güçlü gözüküyordu ki büyülenmemek elde değildi.

Kalbim için de bilmediğim duygular ile yanıyordu. Gözlerimi ondan bir saniye bile ayırmadan ona bakıyordu.

Neden böyleydim ben

Yeni yaktığım sigaramı dudaklarımın arasına almış derin bir nefes içime çekecektim ki müstakbel karımın tekrar atın üstünde şaha kalktığını gördüm.

Kafam yeni yaktığım sigaranın bitmemesine rağmen ateşin'in
sönmek üzere olduğunu görünce tekrar yakmak için cebimden çakmağımı çıkaracak Ken , duyduğum çığlık sesi ile kafamı hızla kaldırıp sesin geldiği yere bakacaktım ki kafam da oluşanlar ile hiç zaman kaybetmeden hem çakmağımı hemde sıgaramı yere fırlatıp tüm hızım ile koşmaya başladım.

Tam kollarımı açmış amacıma ulaşacaktım ki Hezalın tüm hızıyla yere çakılması ile beynimden vurulmuşa dönmem bir olmuştu.

Olduğum yerde dona kalmış bir şekilde yığılan kıza bakakalmıştm.

Kısa bir zaman sonra üzerim de ki şoku atlatıp. Yere yığılan kızın yanına gelip dizlerimin üzerine çöktüm.

Nabzını kontrol ettiğim de nabzı atıyordu. Yani yaşıyordu. Rahatlamış bir şekilde derin bir iç çekip yaşadığı için şükür etmeye başladım. Büyük ihtimalle bayılmış olmalıydı. Yavaş ve incitmicek bir şekilde kucağıma alıp hızlı adımlar ile arabama doğru yürümeye başladım.

Kollarımın arasında o kadar küçük kalmıştı ki 10 dakika önce atın üstünde tüm heybetti ile duran kız gitmiş yerine savunmasız küçük bir kız çocuğu gelmiş gibiydi

Çok masum görünüyordu

Kafası arkaya düşmüş saçları kollarımın arkasında savrullan kıza baktım. Sanki az önce atın üstünden düşen o değilmişti de sadece kollarımın arasında derin bir uykuya dalmış her an uyanacak gibiydi.

Ah be uyuyan güzel keşke şuan gerçekten kollarımın arasında uyuyor olsaydın...

Arabamın yanına gelip kapısını açtım. Dikkatli ve incitmicek bir şekilde Hezalı arka koltuğa yatırdım.

Ve hemen şoför koltuğuna geçip emniyet kemerimi takıp arabayı çalıştırdım.

...
.
.
.

Hayat bazen insanı hiç beklemediği bir yerden vurabilir. Ve vurulduğunuz an hayatınız da nelerin değişeceğini bilemezsiniz. Belki iyi yandan belki kötü yandan hayatınız da bir çok şey değişebilir.
Bende şuan o karmaşıklığın  için de kalmış gibiydim içim de adlandıramadığım bir çok his iç içe girmişti. Sanki gördüğüm ve olduğum yere sabitlenmiştim. Dillim tutulmuş kalbim normalden daha hızlı atmaya başlamıştı nefesim kesiliyor olduğum yere düşecekmiş gibi his ediyordum

Bu karmaşıklık beni mafediyordu olduğum yerde oturmuş hiç bir şey yapmadan bekliyordum

Uyuyan güzelli hastaneye getirmiştim fakat kafam da korku ile tekrarlanan o soruya hala yanıt alamamıştım

Onu zamanın da hastaneye yetiştirebilmişmiydim?...

______________________________

Merhaba sevgili okuyucularım uzun zamandır gelmeyen bölüm bugün geldi. Üç ay gibi uzun bir süre de beni beklediğiniz ve bana zaman tanıdığınız için çok teşekkür ederim

Bölümle ilgili fikirlerinizi lütfen söyleyiniz...

15 oy ve yorum

Seviliyorsunuz...




























You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HÜKÜMWhere stories live. Discover now