S2- BÖLÜM 23: ÇARESİZLİK

Start from the beginning
                                    

Demek damarına bastım Lionel Russel.

Güzel, o damarla seksek oynayacağım.

"Bu saldırılar senin yüzünden oluyor ve sen daha kanını bile kontrol etmeyi bilmiyorsun." Bay Ambrose'un sesi kulağıma bir çizik attı. "Bir gölge olmak dışında her şeysin." Gözlerimi Bay Ambrose'a çevirdim.

"Gölge olmak ne demek? Siz öğretir misiniz Bay Ambrose?" Yüzünden tiksinti ve öfke gelip geçti.

"Onu mahzene götür, Danny." dedi Bay Jaxsen beni baştan aşağı süzerken. Hâlâ oturuyordum.

"Caleb'ın da Aiden'ın da bir uzvunu istiyorum." Bay Canavar'ın sözleri ile bedenim titredi. Gözlerim ona çevrildi. Andım olsun Lionel Russel, seni her uzvun için inleteceğim.

"Sakın." dedim dişlerimin arasından.

"Benimle doğru konuş G..."

"Sen benimle doğru konuş!" diye bağırdım en sonunda. Hızla nefes alıp verirken etrafa enerjim yayıldı. Etraftaki camlar patlarken ayağa kalktım. Yerde duran camlardan gözlerimdeki altın ışığın yansımasını gördüm. "Sakın Lionel Russel! Onlardan hiçbir parça gitmeyecek!"

O da enerjisini etrafa yaydı.

"Ne yapabilirsin?" dedi buz gibi sesiyle.

Yüzüme geniş bir gülümseme yayıldı. O an sanki her yeri yakıp üzerine de külleri kavanozlayabilirmiş gibi hissettim.

"O zaman bir gölge neler yapabilirmiş ona şahit olursunuz." Enerjimi daha baskın yaydım. Kalbim hızla çarpsa da o hızın herkesi boğabileceğini hissettim.

"Bunları yapmadan bana bir gölge neler yapabilirmiş göster, Eleanor." Elinin hareketiyle tüm camlar havalanıp oldukları yere geri döndü. Biraz daha çevirmesi ile hepsi kaynaştı. Gülümsemem yüzümden yavaşça düştü. "Yoksa ben sana Lionel Russel neler yapabilirmiş onu gösteririm." Enerjisini en baskın hâliyle yaymasıyla dişlerimi sıktım. "Şimdi git ve çalış. Çalış ki ben de onları öldürmemek için çabalayayım."

Başımı dikleştirip enerjimi geri çektim. Hepsine bir bakış atıp kapıya yöneldim. Kapıyı hızla açıp çıktım. Danny'nin ardımdaki adımlarını duysam da hızımı azaltmadım. Direkt olarak merdivenlere yöneldim.

Seni bu taşların arasına gömeceğim Lionel Russel.

Danny'nin kolumu tutup beni kendine çevirmesiyle çatık kaşlarımla ona döndüm. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" diye tısladı dişlerinim arasından.

"Artık yeter!" deyip kolumu tutuşundan kurtardım. "Bıktım! Bıktım! Hepinizden ayrı ayrı bıktım!" Gözlerindeki yansımadan gözümden gelip geçen altın ışığı gördüm. Ona doğru sokuldum. "Gölge mi istiyorsunuz?! Size süper bir gölge vereceğim!" Kaşları daha içe göçtü.

Biraz fazla iyi oynuyor olabilirdim.

Tabii bunda gerçeklerin etkisi de vardı.

Tekrar merdivenleri çıkmaya başladım.

Ve bom!

Bir anda tüm beynime kocaman bir ağrı saplandı. Kaşlarım hızla içeri göçerken elimle korkuluğa tutundum. Burnumdan akan sıcak sıvıyı hissederken ağzım aralandı. Danny'nin sesi uzaktan bir buğu hâlinde duyuldu. Ve tüm zihnimi ve vücudumu karanlığa teslim ettim.

Sayılır.

🌜🌚🌛

Hızlı hızlı solurken ayakta dikildiğim loş ışıkta ellerime baktım. Ters çevirip kendimi kontrol ederken sakince yeniden geri indirdim. Hızlı olmam gerekiyordu.

GÖLGE KANIWhere stories live. Discover now