Bu o kadın dı telefonunu aldığım. Ancak pekte alınmışa benzemiyordu hatta bana gülümseyerek bakıyordu.

"Yemeğinizi getirdim Arel hanım"dedi yemek tepsisini komidin'in üzerine koyarak.

"Teşekkür ederim"dedim kafamı kaldırmayarak.

Kadın arkasını dönüp gidicekti ki konuşmaya başlamamla durdu.

"Telefonunuzu aldığım için özür dilerim"dedim kadına bakarak.

"Sorun değil, bu sizin için bir fırsattı ancak siz bu fırsatı kaçırdınız"dedi kapıya doğru giderek.

"Nasıl yani"dedim zira hiç bir şey anlamamıştım.

Kadın bir şey demeden kapıdan çıkıp gitti. Kapıyı da kilitlemeyi ihmal etmedi tabi.

Buda ne demek oluyordu. Bilerek mi telefonu oraya koymuştu yani? Kaçmam için bana yardım mı etmek istemişti?

Hava kararana kadar düşüncelerim benimle kalmıştı. Başımın ağrımasıyla düşünmeyi de bırakmıştım.

Bunlar beni buradan daha neden kurtarmadılar yahu. Canım sıkıldı burada kendimi yemekten.

Yemek demişken acıktım be!

'oha daha yeni yedin!'

'ne var be! ye, iç, yat başka bir şey yaptığım yok,herhalde acıkırım'

'Gezebilirsin'

'Aynen Fadime nereyi gezmemi beklersin banyoyumu?'

'Neden olmasın'

"Allah'ım beni kimlerle uğraştırıyorsun" dedim sabır çekerek.

Fark ettiğim şeyle gözlerimi pörtlettim.

Ben az önce kendi kendime konuşmuştum! Ay delirdim mi ben? Tımarhane de oda mı ayarlatmam gerekicek?

Ay hiç uğraşamam valla randevuya felan bari alıcaklarsa hemen alsınlar randevu da neymiş canım.

Tımarhaneye gitmek için randevuya gerek varmıydı ki?

Aman boş boş işler! Bende iyice salak olmuştum. Kapı'nın açılmasıyla birlikte gözlerim direk oraya gitti.

Ateş gelmişti.

"Oo! Paşa hazretlerimiz teşvik etmişler" dedim alaylı bir şekilde.

"Yorgunum Arel"dedi baygın gözlerle bakarak.

"Napmamı bekliyorsun, masaj felan mı?" dedim onu süzerek.

"Gerek yok benimle uğraşma yeter"dedi koltuğa oturarak. Her hareketini takip ediyordum.

"Tabi uğraşmam, ama beni eve gönderirsen"dedim sırıtarak.

"Öyle bir şey olmucak!"dedi sert sesiyle.

Şerfsiz!

Öküz!

Dağ ayısı!

"Başka bir şey yokmu Arel"dedi ateş.

"Ne"dedim anlamayarak. Ney başka yokmu?

"Başka etmek istediğin hakaret yokmu?" dedi bana bakarak. Ben onları içimden söylememişmiydim ya!

"Varda şuan etmek istemiyorum, sonra hatırlat giderken edicem birde yüzüne tükürücem"dedim göz devirerek.

"Tabi tabi"dedi benimle alay ederek. Ben ona göstericem benimle alay etmek neymiş. Şerefsiz

Ayağa kalkıp oda da bulunan giyinme odasına gitti. Nerden bildiğimi sormayın gezdim herhalde.

Üstünü değiştirmişti. Altına siyah eşofman, üstünede siyah kısa kollu kazak giymişti.

AŞİRET AİLEM'Arel'Donde viven las historias. Descúbrelo ahora