16 - Tutsak Kız / İtiraf

Depuis le début
                                    

Bu zamana kadar bunu yapmamasının tek nedeni nereye gideceğini bilmemesiydi. Aslında bunu hala bilmiyordu. Buradan ayrılınca nereye gidebilirdi?

Bunu düşünmeden sadece kaçsa olmaz mıydı?

"Her gün bu soruyu sormaktan memnun gibi mi görünüyorum Ida?" genç kızın bakışları sonunda bakıcısını bulmuştu. Ona göre bu yaşta bakıcısının olması bile çok saçmaydı.

Ida dilimlediği elmayı meyve tabağına koyarak içten bir şekilde gülümsedi ve tabağı Ellieye uzattı. 

Genç kız, asık suratıyla yerinden kalkıp Ida'nın yanına oturdu ve yüzünü asmaya devam ederken tabaktaki elmalardan birini alıp ısırdı.

Ida, Ellienin bu haline gülerek yanağından bir makas aldı. "Hadi ama, sıkma canını. Bunun sana bir faydası olmaz biliyorsun" 

Ellie elbette ki bunu biliyordu ama içinde bulunduğu durumda hiç iç açıcı değildi.

Elmanın son dilimi ağzına atan Ellie, kendini tutamayıp yanındaki kadına sarılmıştı. Ellie'nin küçüklüğünden beri ailesi olarak  bildiği tek kişi Ida olmuştu ancak bu, her gün gerçek ailesini de düşünmesine engel olmuyordu.

Şimdi onlarla beraber olsaydı hayatı nasıl olurdu acaba?

"Benim ailem kim Ida?" Ellienin bu sorusu, her günün vazgeçilmez sorularının ikinci sırasında yer alıyordu ve bu sorusu da her gün cevapsız kalıyordu.

Hiç bir şey bilmeyen Ida, gün geçtikçe bu soruların cevaplarını merak etmeye başlamıştı ama bir sorun vardı ve oda, askerlerle bu konuları konuşursa bir şeyleri sorgulamaya başladığını öğrendikleri anda ailesine bir şey yapmalarından korkuyordu. 

Ida, ne ailesine ne de Ellieye zarar gelmesini istemediği için sadece kendine verilen görevi yapıyordu ve Ellieyi olabildiğince geçiştirmeye çalışıyordu çünkü içinden bir his, bu işin altında çok başka şeylerin yattığını ve bunu kurcalamaya başladıkları an başlarına bela alacaklarını hissediyordu.

"Senin ailen benim Ellie" dedi Ida sonunda sessizliğini bozarak. 

Ellie sıkıntıyla soluyarak "sen zaten benim ailemsin, ama benim neyi kastettiğimi anladın sen" diye söylendi. Genç kız Ida'dan ayrılarak bakışlarını buluşturdu. Ida ona cevap vermeden önce elindeki meyve tabağını, kanepeye yakın duran alçak masanın üzerine bırakmıştı.

"Bu sorularının cevabının bende olmadığını bilmene rağmen neden ısrarla sormaya devam ediyorsun Ellie?" diye sordu Ida. Yavaştan sinirlenmeye başladığını hissediyordu. 

Ellie kırgınlıkla yerinden kalkıp "sormadım say" diye mırıldandı ve arka taraftaki odasına ilerledi.

Ida pişmanlık duyarak yerinden kalktığı sırada Ellienin "beni yalnız bırak" diyen sesi duyuldu. Genç kadın sıkıntılı bir şekilde nefesini bırakarak kanepeye geri oturduğunda yüzünü elleri arasına alıp ovalamıştı.

"Ne zaman bitecek bu işkence?" diye sordu kendi kendine. Bakıcılık teklifini ilk aldığı sırada henüz on sekiz yaşındaydı ve teklifi duyduğunda bunun sıradan bir bakıcılık işi olduğunu sanmıştı.

Yirmi yıl önce, bir gece yarısı kapısı çalınmış ve kim olduğunu bilmediği bir adam kendisini tanıdığını ve paraya ihtiyacı olduğunu bildiği için ona bir teklifte bulunacağını söylemişti.

Ida teklifi duyar duymaz ailesi için bu işi kabul etmişti fakat ne o gece gelen kişinin saray muhafızı Alonzo olduğunu anlayabilmişti, ne de bu işin detaylarından haberi vardı.

Günlerinin çoğunu Ellie gibi bu evde kalarak geçiriyordu. Kaldıkları ev tek katlı küçük bir evdi ve köyden uzaktaydı. Haftada bir gün parasını aldığı sırada köye iner, hem Ellie ve kendisi için alışveriş yapardı hem de ailesinin yanına uğrayıp parasının yarısını onlara verirdi.

Asiller ve Çıraklar | Devam EdiyorOù les histoires vivent. Découvrez maintenant