17. BÖLÜM: KOMA

Start from the beginning
                                    

"Poyraz..."

Ve bir kez daha adımı sevmemi sağlayan ses doldu kulaklarıma. Yavaşça yatağa doğru döndüm. Akasya'nın gözleri kısıktı. şaşkın şaşkın bakıyordu. Dudakları aralanıp kapanıyordu. Sonunda gözlerimiz buluştu. Göz yaşlarım gözlerimden dökülmeye başladığında dudaklarımda günler sonra geniş bir gülümseme belirdi.

"Akasya'm..."

Hızla yatağın yanına geçip oturdum. Titreyen ellerim Akasya'nın saçlarını buldu. Akasya'nın saçlarını okşarken ellerim tir tir titriyordu.

"Buradayım. Buradayım güzelim."

Sesim bile titriyordu. Yatakta yatan bu güçsüz beden sesimi, ellerimi, dizlerimi tir tir titretiyordu. Göz bebeklerim bile titriyordu ona bakarken.

"S-Su..."

Hızla yatağın yanındaki komedinden sürahiyi aldım ve bardağa uzandım.Su titreyen ellerimin sarsıntısıyla bardağı zar zor buluyordu. Bir elim Akasya'nın başına destek verirken diğer elim bardağı Akasya'nın dudaklarına götürüyordu. Akasya bir iki yudum su içtikten sonra hafifçe geriye çekti kendini. Suyu yeniden komedine bırakıp Akasya'ya döndüm. Elini ellerim arasına alıp beklentiyle gözlerine bakmaya başladım.

"Uyandın... Gitmeyeceğini biliyordum.

"Ne oldu? Neden buradayım?"

Akasya'nın sesi hala fısıltı gibiydi. Sanki günlerdir duymadığım sesi alıştıra alıştıra çıkıyordu aralanmış dudaklarından.

"Kaza geçirdin birtanem. Komadaydın ama geçti. Her şey geçti. Sen... Sen uyandın güzelim."

Son cümlem dudaklarımdan inanamıyorum gibi dökülmüştü. Burnumu çektim göz yaşlarımın arasında. Akasya hala bir şeyleri çözmeye çalışıyor gibiydi.

"Çantam... Fotoğraf... Sarp..."

Afallayarak baktım Akasya'nın kahvelerine. Hangi fotoğraftan bahsediyordu? Yoksa Sarpla sevgiliydi ve birlikte oldukları fotoğrafı mı istiyordu? tabii Ya, biz ayrılmıştık değil mi? Fotoğrafın ne olduğunu sormaya bile hakkım yoktu. Yumruklarımı istemsizce sıkarken Akasya'ya çevirdim bakışlarımı.

"Tabii ya Sarp. Sen biraz dinlen ararım, gelir."

"Poyraz... Fotoğrafta-"

Hızla ellerimi Akasya'nın saçlarına götürdüm.

"Şşt yorma kendini güzel çiçeğim. Şimdi dinlen. Ben gidip doktora haber vereceğim."

Akasya direnmeden sessiz kaldığında ayağa kalktım. Önce dudaklarımı Akasya'nın alnına bastırdım uzunca. Ardından hızla odadan ayrılıp Akasya'nın doktorunun odasına ilerledim. Bugün şanslı olduğum sayılı günlerdendi. Akasya'nın doktoru bugün nöbetçiydi. Aklım Akasya'nın istediği fotoğraftaydı. Sarp'la sevgili olduklarını ne kadar düşünmesem de kalbim bu inanca kendini kaptırmış gidiyordu. Ama Akasya benim çiçeğimdi. Akasya bana özel büyümüş, yetişmiş Güzeller güzeli çiçekti. Düşüncelerimin arasında Akasya'nın doktorunun odasının önünde durdum.

"Metin abi Akasya uyandı!"

Metin abi Akasya'nın doktoruydu. Yirmi altı gündür Akasya'yla ilgilenen tek doktor oydu. Bunca zaman onunla oldukça yakınlaşmıştık.

"Ne? Gerçekten mi? Emin misin Poyraz?"

Hızla gülümseyerek başımı salladım.

"Konuştu Metin abi! Konuştuk!"

AKASYA Where stories live. Discover now