3.SÜPRİZ

1.2K 40 20
                                    

Merhaba sevgili okuyucular yeni bölümün tadını çıkarın iyi okumalar.








Kendimi garip hissediyordum, nasıl hissettiğini dilede getiremiyordum. Sanki bir boşluğun içindeyim ama o boşluğun bir kısmında hüzün var gibi geliyor

Hastaneye girdiğimizde nefes alış verişlerim düzenini bozmaya başladı. "Alaz su," Alaz kaşlarını çatarak bana baktı ve "Sedef iyi misin güzelim?" Diye sorunca istemesem de ona hayır anlamında başımı salladım.

Alaz kolumdan tutarak hastane koltuklarından birine beni oturtturduktan sonra arkasını dönüp cafeye benzeyen bir yerden su alıp yanıma geldi. "Al güzelim iç," bana su şişesini açarak verdiğinde büyük yudumlar alarak içmeye başladım.

Şişenin yarısından fazlasını içmiştim. Soluksuz içtiğim su yüzünden öksürük krizine girdim. Alaz "Hadi kalk çok merak ediyorum ultrason görüntülerini Sedef" heyecanlı sesine karşılık ona ters ters baktım.

Ben burada ölüyorum adam ultrason diyor! Öksürüklerimden kurtulduktan sonra sıra alıp beklemeye başladık. "Alaz, kızımız olursa adını Kumsal mı koysak belki Aslı'nın gö-" demiştim ki lafımı tamamlamama izin vermeden "Hayır Sedef bu sefer kimsenin istediğini değil asıl bizim ikimizin istediği, ortak bir isim bulacağız." Alaz noktayı koyunca mecburen susmak zorunda kaldım.

Ekranda "Sedef Sipahi" yazısını görünce içeri girdik. Doktor bize tebessüm ederek, "Hoşgeldiniz buyrun oturun lütfen." Siyah saçlı hafif kilolu ve yeşil gözlü bir kadındı. "Hoşbulduk doktor hanım,"diyerek masasının önündeki sandalyelerden birine oturdum.

"Sedef hanım, hamile olduğunuzu nasıl anladınız?"Alaz tam karşıma oturduğunda doktorun ilgi dolu sesiyle başını ona çevirdim. "Ben daha önceki hamileliğimde de çok duygusallaşmıştım. Ve hamile olduğumu böyle anladım ben duygusallık sevmediğim için o zamanlar anlayamadım tabii ama bu sefer de direkt anladım. Duygusallık benlik olmadığı için ve bu bebekte beni duygusallaştırdığı için, tahmin ettiğim şey doğru çıktı,"

Tek solukta söylediklerime karşı doktor şaşırdı. Herhalde ne kadar geveze bir kişiliğe sahip olduğumu düşünüyor. Beni geveze yapan ben değilim, beni geveze yapan geçmişim. Önündeki deftere birkaç şey yazdıktan sonra bana baktı "Evet, bulantılarınız bir veya iki aya başlar gayet normal bir şey iki ay sonra tekrar gelirsiniz kontrol için," bildiğim şeyleri söyleyen doktora sadece başımı salladım.

Alaz, "Ultrasonda görebilir miyiz bebeği?" diyerek merakla doktora baktı. "Tabii ki gelin bakalım," diyerek sandalyesinde kalktı. Arkasını dönüp ultrason alanına doğru yürürken yeni farkettim şeyle kahkaha atmamak için duraklarımı birbirine bastırdım.

Doktorum giydiği etek iç çamaşırının içine girmişti ve doktor kilolu olduğu için kalın kalçaları ortadaydı. Ben dayanamayıp tam kahkaha atacağım esnada Alaz dudaklarımı kapattı ve bana olumsuz bakışlar attı. Ben ne yapabilirim ki kadın komikti bide kıvırtarak yürüdüğü için iyice komik gözüküyordu

Ultrason için sedyeye uzandım, karın ve kasık bölgemi açıp beklemeye başladım. Alaz destek vermek istercesine elimi tutuyordu, çok heyecanlı olmalı ki ayağını yere vuruyordu. Benden çok kendi için destek alıyormuş gibi gözüküyor.

Doktorun göbeğime sıktığı soğuk jel ile irkildim. Kumandayı karnımda gezindirmeye başladığında bir yerde durdu "Bakın," diyerek parmağını ekrana uzattı "Bu," dediğinde gözümden firar eden yaşı silmedim. Çünkü mutluluktan gelmişti o yaş.

Doktor, "Kalp atışlarını duymak ister misiniz?" Diye sorduğunda başımı salladım. Kalp atış sesleri gelince kulağıma Alaz'a baktım. Mutluluktan her an havaya uçabilirdi. Bense dayanamayıp ağlamaya başladım.

Kimse annelik nasıl bir duygu bilemezdi. Bir vücutta iki kalp aynı anda atmasını yaşamıyorsa nasıl bir his asla anlayamazdı. Bir vücudu iki insanın paylaşmasını anlayamazdı.

Alaz elini uzatıp yanağımda ki göz yaşlarını sildi. Sonra eğilip anlımdan ve yanağımdan öperek geri çekildi. Sonra Alaz ile el ele hastaneden çıktık saat 10.25'i gösteriyordu. Bu gün Elvan'ın okuldan çıkış saati erken olacaktı çünkü ilk günüydü.

Okula varıp Elvan'ı aldık. "Nasıl geçti Prenses'im? Okulu sevdin mi?" Alaz Elvan'a sorular sorarken ben pencereden dışarıyı izleyip bir yandan onları dinliyordum.

Elvan, "Evet baba okulu çok sevdim, öğretmenim boyama verdi eve gidince onu birlikte boyayalım mı?" Alaz gülerek başını salladı " Tamam boyarız Prenses'im," dediğinde Elvan'a baktım ve güldüm "Arkadaşın var mı okulda?" diye sorduğumda başını salladı "Evet var anne. Elizan, Gece, Selim ve Deniz arkadaşlarımın adı,"diyerek tebessüm etti Elizan ismi çok dikkatimi çekti.

Telefonumu alıp Elizan isminin anlamına baktım. "Uzaktan gelen ezan sesi" yazıyordu anlamı güzeldi. Başımı yazlayarak yola bakmaya devam ettim. "Sedef iyi misin?" Alaz'ın meraklı çıkan sesi ile ona döndüm. "Düşünüyorum Alaz," dediğimde kaşlarını çatarak ban abaktı. "Neyi düşünüyorsun?" dediğinde ona tebessüm ettim.

"Elvan nasıl bir abla olacak diye düşünüyorum" dediğimde tebessüm etti. Elimi avcuna aldı ve dudağına yaklaştırarak öptü. "Emin ol çok iyi bir abla olacak,"dedi "senin gibi güçlü olacak ve kardeşini korumak için herşeyi yapacak." Diyerek önüne döndü.

Eve gideceğimiz esnada Kuzey aradı ve bizi evine çağırdı. Eve gidip Elvan'a rahat birşeyler giydirip çıkmıştık yolda giderken radyoda Semih Cenk'in şarkısından biri çalıyordu. Kuzeylere vardığımızda zili çaldım ve beklemeye başladım. İki üç saniye içinde kapı açıldı.

Eve ilk adımımı atar atmaz patlama sesi duydum ve olduğum yerden sıçradım havada konfeti patlamıştı."Süpriz" dedi Kuzey "Doğum günün kutlu olsun Kedicik nice yıllara"

Ne bu gün benim doğum günüm müydü?









Sevgili okuyucularım oy bırakırsanız sevinirim. Yorumda yapabilirsiniz. Sizi çook seviyorum okuyucu sayımız arttı bu beni sevindirdi. Okuyan ve oy veren tüm herkese teşekkür ederim yanımda olduğunuz içinde teşekkürler. Size iyi geceler.

YARALASAR 5 Where stories live. Discover now