༄ altun ikizlerin sorunları

Start from the beginning
                                    

Buna İpek de hak vermişti. Tesadüf olamayacak kadar belirgin şeyler yaşanmıştı. "Tesadüf değilse bile neyle alakalı olabilir ki?" diye sordu yine de.

Kimseden bir ses çıkmadı çünkü kimsenin aklına bir şey gelmemişti. "Bilmiyorum." diyebildi İnci yalnızca.

Aralarında tekrar sessizlik oluşurken Gökmen bir anda "Ben inzivaya çekileceğim." dedi. Tüm bakışlar şimdi ona dönmüştü. "Belki sizinle alakalı bir görü gelir."

Bir Görü, inzivaya çekilip kendiyle baş başa kaldığında daha net ve belirli görüler görürdü. Dışarıdaki insanların enerjisine fazla maruz kaldıklarında görüleri bulanıklaşır, sadece bir hissiyat olurdu onlar için.

"Bu mantıklı bir hamle." dedi Kurtuluş. "İyi fikir Gökmen."

Gökmen başını sallayıp "Ben gidiyorum, bir süre göremezseniz iyiyim merak etmeyin." dedi. "Güler hocaya da haber verin inzivaya çekildiğime dair."

İnci "Merak etme, ben hallederim." dedikten sonra Gökmen yanlarından uzaklaştı. Sarışın cadı içinden umarım bir görü görürsün Gökmen, diye geçirdi.

"Ben de derimi kazımaya gidiyorum." dedi İpek tiksinti dolu bir sesle ve kimseye görüşürüz demeden arkasını dönüp gitti. Kurtuluş da onun arkasından gitmişti fakat gitmeden önce bir baş selamı vermişti.

"Eh, ben de gideyim o halde." dedi Esin ve İnci'yle ikisi ayrı yollara gittiler.

Esin, kurdunu gezdirmeye çıkardığında bahçede Slytherinleri gördü, Draco Malfoy'u gördüğünde ise içinde bir öfke harlandı, hala Atatürk hakkında dediklerini unutamıyordu.

Kurdu onun öfkesini hissetmiş gibi Slytherin ekibine doğru koşmaya başladığında Esin "Boz, dur!" dedi ancak kurdu onu dinlemeden Slytherinlerin yanında durdu.

Aniden önlerine çıkan kurda karşılık korkan Slytherinler Boz'un hırlamasıyla iki adım geriye atarken Esin onlara geldi ve "Boz, sakin ol." diyerek tüylerini okşamaya başladı. 

Boz sahibinin dokunuşunu hissettikçe rahatlarken küçük bir ses çıkarıp Esin'in arkasında durdu, kızın bacakları arasından bakıyordu Slytherinlere.

Draco "Vahşi hayvanına sahip çık, birimize saldırabilirdi." dediğinde Esin gözlerini devirdi.

"Boz düşman olmayan kimseye saldırmaz, eğitimli."

"Tabii, vahşi bir hayvanı ne kadar eğitebilirsen o kadar eğitimli." dedi Draco tersçe ve Esin ona "Senin derdin ne? Feniks'le ilgili her şeyden şikayetçisin! O zaman ne demeye geldin buraya, hakkını daha çok isteyen birine verseydin." dedi.

Draco "Buranın böyle olduğunu nereden bileyim ben?" diye homurdandığında Esin nefes verdi, çocukla daha fazla tartışmak istemiyordu.

Keşke Boz'a emir verebilseydi de Boz, Draco Malfoy'u parçalara ayırsaydı. Bunu görmeyi çok isterdi. Feniks'in itibarını kötü etkileyecek olmasa.

"Hadi Boz, gidelim." dedi Esin başka bir tepki vermeyip ve Boz'la birlikte ağaçlık alana doğru ilerlediler.

Draco, Esin'in arkasından birkaç saniye ters ters baktıktan sonra arkadaşlarına döndü. "Ne sinir bozucu kız, değil mi?"

Blaise "Sen de çok pozitif sayılmazsın." dedikten sonra arkadaşının sırtına hafifçe vurup "Hadi içeri gidelim, yemek saati yaklaşıyor." dedi ve Draco'nun bir şey demesine izin vermedi.

-

İnci, odasında Hermione ve Ginny ile otururken Ginny'nin söylediklerine kıkırdadı. İkisinin anlattığı Hogwarts anılarını dinlemek çok hoşuna gitmişti, oldukça hareketli bir okul yaşamları olmuştu ve anıları oldukça eğlenceliydi.

𝐅𝐄𝐍𝐈𝐊𝐒: Bergüzide「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now