Diyerek uzandığı yerden doğruldu Felix, Hyunjin ile yüzleri çok yakındı.

"Öyle mi dersin."

Dilini ağzının içinde gezdirmeye başladı ona bakarken, Felix ise normalce ona bakıyordu.

"Evet Hyunjin? Öyle derim."

"Sence hala sadece arkadaşız, ha?"

Felix, bir an duraksayıp yutkunmuştu. Çünkü Hyunjin gözüne bir an korkunç gelmişti. Hyunjin bir anda gülerek üstüne doğru eğildi ve karnını gıdıklamaya başladı, Felix karnından çok gıdıklanıyordu bu yüzden kahkaha atmaya başladı. Hyunjin birkaç saniye sonra durdu, durmasıyla beraber elleri onun belinde kalmıştı, yüzleri de oldukça yakındı. Birkaç saniye bakıştılar.

"Ihm, çekilmeyi düşünüyor musun?"

"Hayır."

"Ya, korkuttun beni daha yeni."

Felix'in kafası yatağın başlığına değmişti ve Hyunjin onu orada sıkıştırmıştı.

"Ben seni korkutabilir miyim sence?"

Derken dudaklarına bakıyordu Felix'in.

"Demek hala arkadaşız."

Felix gözlerini kapatarak dudaklarını birbirine bastırdı, kalbi yerinden çıkacaktı. Dudaklarını saldı. Hyunjin saldığı anda dudaklarına yapıştı, birkaç saniye öyle bekledi ve çekildi.

"Görürsün sen arkadaşı."

Diyerek yavaşça geri çekildi, ellerini belinden çekti. Odadan yavaş adımlarla çıktı. Ve mutlu bir şekilde mutfağa girdi.

"Hyunjin? Felix nerede?"

"Uyandı, geliyor."

"Tamamdır."

Felix odasında hala onun şokunu atlatmaya çalışıyordu, sehpanın üzerinde duran suyu aldı ve içti, biraz bile olsun rahatlamıştı. Ve içeri yavaş yavaş korkarak girdi.

"Günaydın Felix."

"Günaydın Minho."

"Günaydıınn."

"Günaydın."

Hyunjin, Felix onlarla günaydınlaşırken sırıtarak onu izliyordu. Birtek Hyunjin'in yanı kalmıştı boş olan, o yüzden mecburen oturdu. Ama oldukça Hyunjin'den sandalyesini çekmeye çalıştı. Hyunjin bunu fark etti ve kimse fark etmeden kendine hızlıca çekti. Felix Hyunjin fark etmesin diye kafasını diğer tarafa döndürüp alttan sırıttı.

Hyunjin ağzına bir lokma alarak önüne baktı ve ağzındaki lokmayı çiğnerken elini masanın altından Felix'in eline koydu. Felix birkaç saniye sonra çekti ve Hyunjin'in eli otomatik olarak Felix'in bacağına düştü ve Hyunjin elini iyice bacağına yaydı. Felix ona gözlerini büyütüp baktı. Hyunjin ise ona göz kırptı. Ve Felix biraz sonra Hyunjin'in elini çekmeye çalıştı, ama Hyunjin onun da elini elinin altına alarak hem elini hemde bacağını tutmuş oldu Felix içinden sabır çekiyordu, ama hoşuna gidiyordu.

"Hyunjin, Felix? Yediniz mi?"

"Evet."

"Hmhm."
"Tamam, biz bugün Minho'yla takılacağız. Siz de evde takılırsınız yada dışarı çıkarsınız."

"Ama-"

"Tamamdır, siz takılın."

Diyerek sözünü kesti Felix'in.

"Tamamm, biz çıkıyoruz görüşürüz."

"Tamam görüşürüz."

Diyerek uğurladı Felix Jisung'u tam kapıyı kapatmış arkasına dönmüşken Hyunjin aniden onu kapıya sıkıştırdı ve aralarındaki boşluğu kapattı. Felix yine sıkışmıştı.

Only For You Where stories live. Discover now