one

191 23 81
                                    


Soğuk Monako rüzgarı, Charles'ın yüzüne çarptığında, hafif bir titreme yarattı. Carlos yanında duruyordu, sessizliği, aralarındaki gerilimi artırıyordu. Carlos, Charles'ın gözlerinde geleceğe dair karmaşık duyguları yansıttığını görebiliyordu. Carlos'un bakışları, Charles'ın içindeki fırtınanın izlerini ararken, derin bir nefes aldı. Aralarındaki sessizliği bozmak için atıldı.

"Charles, neden bu kararı verdin?"

Charles, üzerindeki kabana biraz daha sarıldı. Rüzgarın uğultusu kulaklarını doldururken çevresine bir göz attı, sahilde kendisi ve sevgilisi dışında birkaç kişi daha vardı. Gözlerden uzak gözüküyorlardı ve bu ister istemez onu rahatlattı.

Monte Carlo küçük bir şehir olduğu için birbirinizi herhangi bir köşeyi döndüğünüzde görmeniz çok olağandı. Bu konuşmayı yapacaklarını er geç biliyordu ama şu an olduğu şekilde olacağını hayal etmemişti. Kendisi bunu sakin ve tatlı bir dille açıklayacağını düşünürken, olay hiç hesaba katmadığı bir şekilde gelişmiş ve sevgilisi kendinden duymak yerine basına sızdırılmış bir şekilde sosyal medya hesabından okumuştu haberi.

"Ferrari'nin kırmızısı benim için bir tutku, bir aşk taşıyor, ama aynı zamanda beni sınırlıyor. Bu daha çok benim kimliğimi bulma isteğimle alakalı. Omzumdaki yılların yükünden ve bu gölgeden sıkıldım artık. Sadece kendimi daha özgür hissetmek istiyorum. Kendi izimi sürmek istiyorum, geriye dönüp baktığımda pişman olmak istemiyorum."

Carlos, sevgilisinin gözlerindeki karmaşayı anlamaya çalıştı. "Anlıyorum Charles ama bu sadece seni değil, bizi de etkiliyor. Ferrari bize sadece yarışı değil, aynı zamanda birlikte olmayı da öğretti."

Charles başını onaylar bir şekilde salladı. "Bunu inkar etmiyorum zaten ama kendim olmam gerekiyor. Sadece aramızdaki şeyler için takımda kalmamı bekleyemezsin benden."

Bu sözler, esmer adamı sekteye uğratırken aradan geçen hatırı sayılır dakikalara rağmen sevgilisinden ses gelmeyince gözlerini Carlos ile birleştirdi Charles.

"Carlos, bunun benim için bir zorunluluk olduğunu anlamanı istiyorum senden. Belki de bu değişim bize daha fazla özgürlük getirecek, her şey daha iyi olacak. İkimizin de kendi yolumuzu bulması için bu bir başlangıç sadece."

Charles aralarındaki mesafeyi kapatıp Carlos'un elini sıktı.

Carlos, endişeli bir bakışla sordu: "Charles, bu değişim bizim için ne ifade ediyor? Ferrari'den ayrılman bizi nasıl etkileyecek?"

Charles, sevgilisinin elini sıkarak yanıtladı: "Carlos, bu sadece bir başka viraj. Bizim için yeni bir başlangıç, yeni bir macera."

Carlos'un gözlerindeki belirsizliği açıkça görebiliyordu. Yeni takımı, sadece yarış için değil, aynı zamanda kendi benliği için bir mücadeleye işaret ediyordu.

Carlos'un yüz ifadesi, bir karışık duygu yumağıydı. "Ama neden? Ferrari, senin için bir ayrıcalıktı. Bu takım, senin yarış kariyerini inşa etti."

Charles, sert bir ifadeyle, "Evet, inşa etti, ama aynı zamanda beni şekillendirdi. Ferrari'nin gölgesinden çıkmalıyım, kendi kimliğimi bulmalıyım."

Carlos, öfkeyle, "Bu ne bencillik, Charles? Ferrari, seni yukarılara taşıdı. Onun bir parçası olmak büyük bir şereftir."

Charles, alaycı bir tebessümle, "Carlos, sen anlayamazsın. Bu sadece altın bir kafeste hapsolmuş gibi hissetmek değil, aynı zamanda özgürlüğümü aramak."

Carlos'un gözleri parladı, "Bu takım seni ne kadar geliştirdiyse, sen de onu temsil ettin. Şimdi onu terk etmek, tarihine ihanet etmek olmaz mı?"

Charles, soğukkanlı bir şekilde, "İhanet değil, Carlos. Sadece kendi yolumu çiziyorum. Ferrari benim geçmişim, ama benim geleceğim de var."

bitter beginnings, sweet endings | lestappenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin