Demir:eee ne yapıyoruz bugün?

Diye sordu.

Ülkü:bilmem.

Dedi omzunu silkip.

Demir:sıkııldımmm.

Dedi bir çocuk edasıyla.

Arda:beş dakika götünün üzerinde dur demir.

Demir omzunu silkti ve dil çıkardı.

Leya:cidden ya böyle oturacak mıyız?

Dedi oflayarak.

Hava serin ve güzeldi ama yapacak hiçbir şey yoktu.

Tuana:benim cafeye geçmem lazım.

Dedim saate bakıp.

Yağız:taktın sende.

Arda:kardeşim ne bu cafe derdin? Biri varsa söyle keselim kelesini

Çağan anında yutkundu omzumdaki eli baskı yaptı.

Tuana:hayır abi hayatımda sizden başka erkek yok.

Demir:olmasında zaten.

Dedi korumacı bir abi gibi.

Çağan:olsunda bakalım yaşıyor mu?

Ona yandan bir bakış atıp önüme döndüm.

Yağız:Tuana bizimle açık konuş.

Dedi dikkatle.

Tuana:daha ne kadar açık konuşayım ki?

Yağız dikkatle bana baktı.

Yağız:paraya felan mı ihtiyacın var.

Kaşlarımı çatım.

Tuana:param var.

Yağız:Tuana paraya mı ihtiyacın var?

Tuana:ihtiyacımdan fazla param var.

Dedim kaşlarımı iyice çatıp.

Param vardı hem babam her hafta belirli bir miktar gönderiyordu hemde çalıştığım cafeden biriktirdiğim para vardı genelde onların üzerinden geçirdiğim için paraya ihtiyacım olmuyordu.

Demir:Tuana eğer öyle bir şey varsa ve bize söylemiyorsan-

Tuana:hayır demir param çok var.

Arda:eee o zaman.

Tuana:seviyorum.

Dedim omzumu silkip.

Çağan:neyi?

Tuana:çalışmayı.

Çağan:eğer çok istiyorsan benimle birlikte şirkete çalışırsın salak salak insanların yanında değil.

Salak salak insanlar dediği doruktu. doruktan nefret ediyordu.

Tuana:hayır cafeyi seviyorum.

Çok hoş bir havası vardı.
Çok tatlı bir manzarası vardı.
Ve yemekleri çok güzeldi.

Sırf bu yüzden orda garson olarak çalışıyordum.

Çağan:o zaman açarız bir tane cafe çalışırsın.

Ülkü:abi derdin ne senin?

Dedi kaşlarını çatıp.

Ülkü:kız istiyor işte ne karışıyorsun.

Çağan:yanında çalıştığı insanlara karışıyorum.

Ülkü:sana ne peki? Abisi misin kocası mı?

platonik (ÇT)Where stories live. Discover now