Jungkook alacaklı gibi kapıyı çalıyordu. Taehyung kapıyı açıp kenara çekilmişti jungkook'un geçmesi için. Jungkook tek eli Taehyung'un belinde, tek elide kapının kulpunda içeri girmişti.

Kapıyı kapattığı gibi Taehyung'u baştan aşağı süzmüştü. Taehyung ellerini sevgilisinin boynuna sarmıştı. Jungkook'un elleri beline yerleştiği sıra çalışırken yüzünden asla çıkartmadığı gümüş çerçeveli gözlüğü parmak uçları ile düzeltmişti.
Gözlüğü ona çok yakıştırıyordu.

Jungkook karşısında hayran bir şekilde ona bakan sevgilisinin belindeki ellerini sıkılaştırıp dudaklarına hafif sayılmayacak bir öpücük vermişti.

Bir kere dudağını öpmüş, sonrasında boynuna yönelmişti. Taehyungun omzu giydiği pareonun yapısından dolayı omzundan kaymış ipli takımın gözüken kısmıyla güzel bir göz ziyafeti sunmuştu sevgilisine.

Acelesi yoktu ikisininde güzel ve uzun bir gece onları bekliyordu. Jungkook vakit kaybetmeden Taehyung'u kucağına almış odasına doğru yol almıştı.

Taehyung yüzünü, kokusuna taptığı boyuna gömmüş dişlerini hissettirecek şekilde öpücükler bırakmıştı. Bu gece tükeneceğini biliyordu. Gerçi şikayetçi değildi...

Jungkook Taehyung'u saten nevresim takımlarının arasına güzelce yatırmıştı. Taehyung bacak arasında ki sevgilisini umursamadan komidine uzandı. Yeni açılmış bir şişe şarap vardı. Uzanan bileklerine jungkookun parmak uçları eklenmişti.

" Bu gece alkolsüz sarhoş olacağız. Her anı hatırlamanı istiyorum, esmer güzeli." demiş ve tuttuğu ince bileğe naif bir öpücük bırakmıştı.

Taehyung bacak arasında jungkook'un olduğunu unutup bacaklarını kapatmaya çalışmıştı. Jungkookun dövmeli eli uyluğunu bulduğunda ağzından bir hıçkırık kaçtı. Baş parmağı ile şortun açılan kısmından uyluğunu okşarken diğer eli belindeydi.

Jungkook'un, Taehyung'un bel gamzesine zaafı vardı.

"Yemin ederim rüyalarımı süslüyor seninle sevişme hülyaları."demişti Taehyung'un üzerine eğilirken.

Söylediği her bir kelimede dudakları temas etmiş, jungkook'un boynunda asılı olan zincir Taehyung'un suratına sürtünmüştü. Taehyung kalçasını olabildiğince yatağa yaslamış, belini havalandırmıştı.

"Soymayacak mısın beni? Emin ol çıkardıktan sonra aklın daha fazla bulanacak." demişti elini ensesine çıkardığı erkeğe konuşurken.

Jungkook kendi dudağını ısırmış ve sonrasında sertçe Taehyung'un dudağını öpmüştü.

"Lacivert... Çok yakışmış." Jungkook'un sesi epey kısık çıkmıştı. Gözleri Taehyung'un her zerresini aklına kazımak ister gibiydi. Taehyung kollarını kaldırmıştı pareoyu çıkarttıktan sonra elleri saten takıma gitmişti.

Aldığı kolye olmak istedi o an. Esmer köprücüklerde kendi özgürlüğünü ilan etmiş göğüs arasına sarkıyordu. Jungkook tamamen çıplak bırakana kadar Taehyung yapmayı sevdiği şeyi yani jungkook'un ensesinde tırnaklarını gezdirmişti. Jungkook fena yükseliyordu bundan bu yüzden sürekli yapıyordu. Özellikle en olmadık yerlerde onu zorluyor sonrasında kaçıyordu.

Kaçan kovalanırdı. Ama kovalayan Jungkooksa sadece kovalamakla kalmazdı.

Jungkookun vücudunda sadece jungkook'un aldığı kolye kalmıştı. Tüm çıplaklığını sererken asla utanmıyordu. Uzun zamandır kendisi de Jungkook'u ıslak rüyalarında ağırlıyordu. Jungkook'ta üzerine oturan spor tişörtü çıkartmış bi kenara atmıştı.

Taehyung onu iterek yatak başlığına sırtını yaslamasını sağlamıştı. Bu gece ikisi içinde uzun geçecekti. Jungkook önce piç gülüşü vermiş sonrasında sevgilisinin alnını öpmüştü.

is it the kisses for me? - tk ✓Where stories live. Discover now