Bölüm 22

240 19 4
                                    

Yazık olmuş gençliğine.

Şehitlerimizin ruhu şad mekanları cennet olsun.

Koşullar ne olursa olsun insan sevdiği için yanar.

Hayat insanı savuruyordu, zaman nasıl geçti anlayamamıştım bile, herkesin kafası başka yerdeydi ama bedenler görevine devam ediyordu, yine bir göreve gitmek üzere toplanmıştık, helikopterin gelmesini beklerken, gözlerim timin üzerinde gezdi, tek tek hepsini kontrol ettim, iyilerdi ama iyi döneceklermiydi meçhul, Gökmenin eksikliği vardı, her esen ılık rüzgar onu bize getiriyordu sanki, gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım, koskoca 1 ay olmuştu yaramın izi bile kalmayacaktı ama Gökmenin eksikliği hep kendini hisetirecekti, onun yerine gelen bir subay vardı, adını bile bilmiyorum, o kadar gün geçmişti, her Allah'ın günü Ayşeyi aramıştım, onun kendini yalnız, kimsesiz hisetmesini istemiyordum, derin bir nefes çektim içime, gelen helikoptere binerek görev yerine götürüldük, yine bir sınır vakası, kaçak silah geçişi, anlamıyorum gerçekten anlayamıyorum insanları, neden yaşadıkları toprağa sıksınlar diye düşmana silah verirki, bize değen mermiler, biz olmasak onlara değecek neyini anlamıyor bu aptallar.

...

Köye yakın bir alana indirildik, sıraya girerek yüzbaşını bekledik, gelen yüzbaşı yine kısaca pilanı anlatı, aslında bu defa üzerimizde kamuflaj yoktu, tam tersi köylü kıyafetleri vardı, yürüyüş alanı bittiğinde köye varmıştık, yüzbaşının emri ile hep birlikte köye giriş yaptık, köylü bizi hoş karşılamadı, sebepsiz çatılı kaşlar, peki ya nedeni nedir, yaşlı, güzel giyinimli bir adam bizi karşıladı, yüzbaşı selam verdi, alt köyden geldiğimizden ve orayı teröristlerin baskın yaptığından, adamın yüzü düştü, yüzbaşının sırtını okşadı, buyrun oğul bize gidelim diyerek bizi evine getirdi, iki katlı bir evdi, ikinci katına çıkarak sıra sıra dizildik, adamın eşi ve kızı bizi kapıda karşıladı, hoş geldin ederek yememiz için bir şeyler hazırlamak üzere mutfağa gitti, onların ardından aylaya dönerek işaret ettim, emrim üzerine kalkarak ben de yardım edeyim diyerek odadan çıktı, evi araştıracaktı, yaşlı adam yüzbaşına döndü.

-e evlat kimlerdensiniz.

-karacalardan da kimsemiz kalmadı dayı.

-bizim anlımızın yazısı evlat, sabır edin, size bir ev bulalım, yerleşireyim, beni yoldaşlarınlada tanıştır.

-tabi.

Beni işaret etti ilk, bacım yaren dedi, yaşlı adam bana bakarak gülümsedi, ben de karşılık verdim, ardından tek tek diğerlerini tanıtı, o esnada hasan ve aylayı evli diye tanıtınca hasan yine titremeye başladı, çok seviyordu, evlilik fikri onu heycanlandırmış olmalıydı, göz göze gelince gülümsedim, muhtar bi kaç gün bizim evde idare edin olmadı alt katı temizler sizi yerleştiririz dedi, bu kadar iyi olması tuhaftı, içeri giren eşi ve kızına bizi bizede onları tanıtı, muhtarın eli bana dönerek yaren dedi kız bana Kaşlarını çatarak baktı, ardından kerimin( bu yüzbaşı Alparslan oluyor) kardeşi diye tanıtı, kız anında gülücükler saçmaya başladı, heycanla memnun oldum diye şakıdı, dişlerimi sıkarak sakince kafa salladım,. ardından sofraya oturarak yemek yemeye başladık.

...

Yemeğin ardından, tuvalete kalktım, amacım etrafı araştırmaktı, girişte biraz araştırmıştım ama iyice gözetlemek lazım, odadan çıkmamla hemen odaları gezmeye başladım, herkes içerdeydi, gerilsemde rahatım, normal ev düzeyi farklılık göremedim, sadece odanın birinin penceresinin altında merdiven vardı, iniş ve çıkış sağlıyorlar demekti, evdeki tüm kapılar tahtaydı, biri hariç, demir kapının önüne gelerek durdum, elimi kapının kulpuna uzatmıştım ki arkamdan gelen erkek sesiyle yavaşça arkama döndüm.

 ÇEŞME BAŞINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin