İskambil Falı

KUPA KIZI????

İnsanlar genelde kaçta uyanırdı?Özellikle de yaz tatilinde??Ben yine 3te uyanmıştım.Oda annemin yanıma on bin kere gelip "Kızım saat kaç oldu yaa kahvaltıyı dördüncü ısıtışım eğer kalkmazsan yüzüne döktüğüm suyla kalkarsın ve buda hiiç hoşuna gitmez" demişti.Bunu daha öncede yapıyordu bir keresinde sürahiyi ağzına kadar doldurmuş hepsini kafama dökmüştü.
Yataktan kalktığımda odamın kapısının arkadındaki kocamaan kıyafet yığını tekrar gözüme çarpmıştı.Hep erteliyordum ama bu sefer şimdi hepsini ayırıp kirliye atacaktım.Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve annemin "hazırladığı" kahvaltıyı yani çikolatalı ekmeği yedim.Kapımdan odama şöyle bir göz attım ve odamın ne kadar dağınık olduğunu tekrar farkettim.Önce kapımın arkasındaki yığını, sonra odamı şipşak topladım ve randevuma bir saat kaldığını fark ettim.Hızlıca hafif bir makyaj yapıp saçlarımı özensiz bir at kuyruğu yaptım.Hava bugün İzmir için soğuktu bu yüzden altıma polarlı bir tayt üstüne ise yeşil bir sweat giydim.Hızlı adımlarla çantamı koluma takıp, botlarımın fermuarını çektim.

Evden çıktığımda kulaklıgımda Teoman çalıyordu.Teoman'ın şarkıları beni rahatlatıyordu bu yüzden yanlız başıma Teoman dinlemeyi seviyordum.Kulağımda çalan müzik kupa kızı ve sinek valesiydi, yani favori şarkım..

Ben ne zaman bulacaktım acaba sinek valemi??

İzmir'i doğduğumdan beri ilk defa bu kadar soğuk görüyordum.Evet yani 19 yıldır.Ben Selin Aksoy 19 yaşında tasarım okuyan bir üniversiteliyim.

Size güzel İzmir'imimden bahsedeyim biraz..
Benim favori ulaşım aracım tramvay.Tramvay çok ayrı birşey benim için.İçindeki tontiş İzmirliler, konservatuar okuyan ve para kazanmak için müzik yapan genç yetenekler, güzel gülüşler ve samimiyet  evet en çok samimiyet..Kızların birbirlerine olan tatlı bakışları, yolda ilerlerken camdan gördüğün güzel deniz, tatliş çiftler, ayyaşlar ve aileler.Hepsi bir arada ama herked mutlu çünkü İzmir mutlu...
İneceğim durağa gelmiştim ve tek arkadaşım kulağımda çalan Teoman'dı.İşte benim durağım Konak.İzmir'imin kalbi, merkezi Konak..
Kısa bir süre yürüyüp çarşının içinden sağa döndüm.Biraz merdiven çıkıp randevu saatime yetişip yetişmediğime baktım.Sadece beş dakika gecikmiştim ve dükkan sahibi olan Ayşegül Abla benim yerimi tutmuş kahvesini yudumluyordu.Hemen oturdum yanına.Ayşegül Abla bu falcının sahibiydi.Kahvemi yudumlarken Ayşegül Abla iskambil kartlarını getirdi uzun süredir iskambil falı bakmamıştım.İşte tahmin bile edemediğim

o an.Ayşe abla önce Kupa Kızını açtı ve bana kendimi işaret ederek gösterdi daha sonra bir kart daha açtı ve buda Sinek Valesiydi..

İnanamamıştım ama üstünde çok durmamış Ayşegül Abla ile koyu sohbete girmiştim.Bu sırada yağmur bastırmaya başlamıştı.Biz dükkanın giriş katında oturuyorduk ve koşuşturan insanları görebiliyordum.O sırada içeriye hızlıca biri daldı.Gelen bir erkekti ve sırılsıklam olmuştu ama hala çok yakışıklıydı ve bu çok net bir şekilde anlaşılıyordu..