"ya sen?" diye sordum.

"işim bitsin, geleceğim." diyerek saçlarıma bir öpücük kondurdu.

Kafamı salladım.

"Savaş, dikkat et kendine"

"Sende güzelim, sende" diyerek çıktı odadan.

Polisler de hızlıca arkasından çıktılar.

Gözlerim yanmaya başladı, gözlerim doldu.

Doktor bunu fark ederek konuştu;
"biraz dinlenin Liva Hanım akşam sizi çıkaracağız"

doktorun dediklerine kafamı salladım, biraz uyumak iyi gelecek gibiydi.

Yatağa düz bir şekilde uzanarak kendimi uykunun karanlığına bıraktım...

________________

Omzuma dokunulmasıyla açtım gözlerimi.

Doktor başım da dikilmiş bana bakıyordu.

"Nasılsınız Liva Hanım?" diye sordu sevecen bir sesle
"iyiyim" diyerek cevapladım.

Biraz uyumak iyi gelmişti.

"Test sonuçlarınızı kontrol ettim tekrardan bir sıkıntı görünmüyor, dilerseniz çıkabilirsiniz"

"Tamamdır, çıkış işlemlerimi yapabilir misiniz?"

hay hay anlamında kafasını salladı.

"Savaş Bey bu kıyafetleri size vermemi istemişti" diyerek elinde ki poşeti sol tarafta duran sandalyeye koydu.

"Teşekkür ederim" dediğimde bir şey demeden çıktı.

Yavaşça uzandığım yerden doğruldum ve yerdeki terlikleri giyerek poşettekileri çıkardım.

Poşetin içinden overize bir tişört, eşofman, ince bir hırka ve spor ayakkabı vardı.

Canımı acıtmamaya özen göstererek üzerimde ki hastane kıyafetini çıkardım.

Savaş'ın gönderdiği kıyafetleri de aynı hız da giyinerek çıktım odadan.

Dışarıda beni bekleyen bir adamla karşılaştım.

"Liva Hanım?" dedi ben olduğumu kesinleştirmek istercesine.

"Evet" dedim adama.

"Savaş Bey sizi eve götürmemi emretti, buyrun" dedi eliyle geçmemi işaret ederek.

"Anladım" diye mırıldanarak yürümeye başladım.

Adamın yöneldiği yöne yöneliyor, arkasında kalmaya özen gösteriyordum.

Asansörün bulunduğu yere gelerek asansöre bindik.

İçeri de şarkı çalıyordu.

Lütfen,lütfen
Cam bardak olsun lütfen
Alın üstümden lütfen
Sen püflesen ben küsmem, ya

Allah'ım resmen dejavu yaşıyordum.

Savaş'ın kaza geçirdiği zaman hastaneye geldiğim de asansör de o sen olsan bari çalıyordu.

Şaka gibiydi.

Kim seçiyor bu şarkıları?
zevksiz..

Asansör durduğunda indik ikimizde.

Çıkış yazan kapıyı gördüğüm de adımlarımı biraz hızlandırarak çıktım hastaneden.

Temiz hava...
Leziz.

"Buyrun efendim" diyerek sağımız da duran mercedes i işaret etti.

işaret ettiği araba cla180 di.

bu bolluk bereket, zenginlik hayırdır?

Arabayla bakışarak bindim. Adam hızlıca direksiyona geçerek çalıştırdı arabayı.

Yola odaklanmıştım, zaten yapacağım başka bir şey de yoktu.

Yolculuğumuz fazla uzun sürmedi.

Beklediğimin aksine daha hızlı varmıştık eve.

Savaş'ın olduğunu bildiğim bu eve baktım.

Araba durduğunda derin bir nefes aldım. Bu evde ki anılarım aklımı karıştırıyordu.

Savaşla günlerimiz, babasının gelmesi...

Derince bir nefes aldım, artık bazı şeylerden kaçış yoktu.

Şoför koltuğunda ki adam inerek kapımın önüne geldi ve arabanın kapısını açtı.

"Buyrun efendim" dedi.

Beklemeden indim arabadan, bacaklarımın titrediğini hissettim.

Tedirginlik, heyecan, korku, acı aynı an da bir sürü duygu yaşıyordum.

"Evin anahtarını size vereyim efendim benim gitmem gerekiyor" dedi ve anahtarı uzattı.

Kafamı sallayarak anahtarı aldım.

Kısa bir süre içerisinde adam arabaya binip uzaklaştı.

Rüzgarın esmesiyle kendime geldim.

Vücudum yorgundu, canım yanıyordu.

Hayır şu kapıya kadar bıraksan ne olurdu be adam?
diye geçirdim içimden.

Burada böylece beklemenin saçmalığını fark ederek  eve doğru adımladım.

Hızlı davranarak anahtarı deliğine soktum ve çevirdim.

Kapı açılınca içeri de gördüklerim ağzımın iki karış açık kalmasına yetmişti...
________________

SELAM SELAM SELAAMMM
Nasılsınııızz?
Umarım iyisinizdiiir

Sizce içeri de ne var?
Savaş'a ne olacak?
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bölüm biraz kısa oldu bunun için üzgünüm ama umarım seversiniz.
Oy vermeyi unutmayıın
Sizi kocamaan seviyorum💗💗💗

Matematik HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin