MASSİMO (+18)

Yunan Tanrısı

"Merhaba."

"İş mülakatları hangi katta oluyor?"

Genç kadının dudakları kıvrılmıştı.

"Sen mi?"

Kaltak.

Mia anlamıştı bunu ne için dediğini ama yüzündeki mimikler değişmemişti. Zaten bu sürtüğün amacı onu bozmaktı bu zevki ona asla yaşatmazdı. Tekrardan sorusunu sordu.

"Kusura bakmayın kendimi size beğendiremedim ama konumuz dış görünüş değil diye biliyorum."

Mia'nın sözleri meydan okur bir şekildeydi. Genç kız daha fazla ağız yarışına girmemek için ters bakışları ile konuşmaya başladı.

"Kat 10."

"Teşekkür ederim."

Kızın bu kez dudakları daha fazla alayla kıvrıldı. Önce o mavi gözleri ile Mia'yı süzüp sonra da:

"İyi...hm...şanslar."

Mia kıza gözlerini devirmemek için zor tuttu kendini. Kıza yalancı bir gülümseme gönderip asansöre doğru yürümeye başladı. Asansöre bindiğinde direkt kat onda inmişti. Yavaş ve temkinli adımlarla ilerlerken kalbi küt küt atıyordu. Biliyordu Mia, burası onun için son şanstı. Çünkü o manyak eski patronunun bir tek bu şirkette sözü geçmezdi.

Sonra gözleri kenarda duran kalabalığı gördüğünde o sürtüğün neden iyi şanslar dediğini anlamıştı. Çünkü bu kızların hepsi özel ajanstan gelmiş gibiydi. Umutsuzca omuzları düştü ama şu anlık onlarla beklemek zorunda olduğunu biliyordu. Kalabalığın içinden zar zor geçip bir yere oturmuştu. Kadınların ona karşı tutumunu görünce şaşırmıştı.

Pis sürtükler.

Saniyeler dakikaları dakikalar ise saatleri götürmüştü. Her çıkan kadının yüzü asık kimi de ağlıyordu. Bu durumun böyle olmasından dolayı da Mia iyice gerilmişti.

"Mülakat bitmiştir."

Mia'nın dudakları şaşkınlıkla açıldı.

"Bir dakika ama ben kaldım."

Adam karşısındaki kadına tek kaşını kaldırıp baktı.

"Mülakat bitti, mesai saati doldu yapacak bir şey yok."

"Ama sadece ben kaldım, bana bir 10 dakika ayıramaz mısınız?"

Mia adama doğru ilerlediğinde adam eli ile dur işareti yaptı.

"Ayırmama gerek yok sizin gibiler burada çalışamaz zaten."

Mia'nın kulaklarında bu sözler yankılanmaya başladı. Başını sallayıp adama doğru yürüdüğünde sağ yumruğunu kaldırıp direk adamın gözüne yapıştırdı. İşte o anlarda ortalık karışmıştı, güvenlik gelip Mia'nın kollarından tuttuğunda bu kez kız tırnaklarını güvenliğin koluna batırdı. Ortam karmaşık bir hal aldığında duyulan sesle beraber herkes yerinde kalakalmıştı.

"Ne oluyor burada!"

Mia'nın tüyleri diken diken olmuştu. Başını diğer tarafa çevirdiğinde karşısında kimin durduğunu görmüştü. Bu Massimo'ydu.

"Chris, neler oluyor burada?"

Chris biraz önce kadından yediği yumruk yüzünden bir gözünü açamıyordu.

"Bu deli kadın bana yumruk attı."

"Deli kadın sensin, aptal!"

Chris tekrardan konuşacakken adam tekrardan uyardı.