ORENDA

1. BÖLÜM

''Biliyorsunuz bu tür soruları cevaplamaktan pek hoşlanmam ama sadece 5 soru cevaplamak şartı ile kabul ediyorum'' dedim. Daha önce bu teklifi hevesle kabul ettiğimde bana gelen ilk soru hangi hastane de doğduğum idi.

Çiğdem hanım hevesle başını sallayarak önünde olan cam küreyi alarak içinden bir kâğıt çekti ve okumaya başladı.

''Hayatınızda birisi var mı?''

''Hayır'' dedim, üniversitenin ilk yılında bir kere olmuştu ve o da sadece 6 ay sürmüştü. Ben evde oturup onu düşünürken kendisi barlar da kadınlara sürtünmek ile meşguldü. Ama o 6 ay benim için rüya gibi geçmişti.

Güzeldi yani en azından sonu kötü bitse de güzel bir ilişkiydi.

''Sağlık okumak zor mu?''

''Şöyle diyeyim, kimine göre zor kimine göre kolay olabilir. Biraz ezber gerektiren bir meslek, benim ezberim iyi olduğu için pek zorlanmadım ama ezberi iyi olmayanlar zorlanabilir. Yani benim düşüncem bu yönde tabi ama istedikten sonra hiç bir şey zor gelmez''

''Kendinizde ki en önemli özellik nedir?''

''Çok dakik biriyimdir ve bu konuda oldukça hassasımdır ayrıca plansız hareket etmekten de nefret ederim''

Evet plansız hareket etmek benim için ölüm gibi bir şey olabilir.

Çiğdem hanım iki soru daha sorduktan sonra konukların sorusuna geçmişti.

Teyze mikrofonu alarak ''kızım bitkisel çaylar zayıflatıyor mu?'' diye sordu. Sorusuna hafifçe tebessüm ederek ''bazı bitkiler bağırsakları çalıştırır bazı bitkiler ise idrar sökücü özellik gösterir. Ancak hiç bir bitki zayıflatmaz '' dedim.

Bu tür sorular çok alıyordum o yüzden daha öncede dediğim gibi, cevaplar ezberlemiştim. Ha bir de bitki çayları ile zayıflayacağına inanan bir anneanneniz varsa ister istemez bilgi sahibi oluyordunuz.

Başka bir kadın ''kızım herkese soruyorum herkes saçma sapan cevaplar veriyor bir de sana sorayım. Yüksek tansiyon neden olur?'' diye sordu.

Saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirerek ''fiziksel aktivite eksikliği, sağlıksız beslenme, fazla sodyum tüketimi, stres'' diyerek soruyu cevapladım.

Biraz sıkılmıştım.

''Bugünlük bu kadar yeterli o zaman. Programımıza gelip sorularımızı cevapladığınız için size çok teşekkür ederiz'' diyerek kapanışı yapmaya başladı Çiğdem Hanım.

Elinde ki kartla ayağa kalktı ve ortaya geçerek ''bugün ki sağlıkla ilgili her şey saatinin sonuna geldik. Bizleri izlediğiniz için teşekkür ederiz, kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın'' dedi ve alkışlar eşliğinde kameralar kapandı.

Derin bir nefes vererek kulağımda ki kulaklığı çıkardım. Ben ayağa kalktığımda Çiğdem Hanım yanıma geldi ve elini uzattı.

''Tekrardan teşekkür ederiz Lina Hanım bizi kırmadığınız için'' dedi, kocaman bir tebessümle uzattığı eli tutarak ''rica ederim Çiğdem Hanım'' dedim.

''Lina Hanım'' diye seslenen tanıdık sesi duyduğumda şaşkınlıkla arkamı döndüm. Abimin burada ne işi vardı?

Hızla ona ilerleyerek kollarının arasına girdim. ''Abicim sen nerden çıktın?'' diye sordum şaşkınlıkla. Saçlarımın üstüne bir öpücük bırakarak ''anamın karnından'' dedi kısık bir sesle.

Yüzüne sen ciddi misin gibi baktım.

Gülerek ''seni almaya geldim. Eve gideceğiz akşam kutlama yemeği var'' dedi. Allah Allah ne kutlaması ya?