"KAZANDIM!" diye bağırmasıyla hediyesini seçmek için ilerleyip orta boy yumuşacık bir ayıyı seçmişti. Büyük olanları da seviyordu ama Geto'yla yatarken büyük olana sarılamazdı. Sarılsa Geto kıskanabilirdi, o zaman ayıcığı dışlamak zorunda kalırlardı.

Artık eve gitme vakti gelmişti, bir sürü şey alıp çok güzel vakit geçirmişlerdi. Şimdi sıra eve gidip aldıklarına tekrar bakmaktaydı. Heyecanlı heyecanlı hepsini deneyeceklerdi çünkü.

Poşetleri motorun arkasındaki kutuya ve ekstraları yanlara astıktan sonra başlamışlardı gitmeye. Biraz sürecekti ama sorun değildi, kalın kalın giyindikleri için hiç üşümüyordu. Gerçi, her türlü hasta olma ihtimalleri olduğu için eve gittiklerinde buna önlem olarak bir şeyler yapacaklardı.

.

Sonunda gelebildiklerinde ikisi de neredeyse donuyordu. Önce duşa gireceklerdi, Gojo banyoya koşup soyunmuştu bile. Ardından Geto da gelmişti.

Duşta sevişmemek için dayanıp çabucak çıkmışlardı sadece birkaç öpüşme eşliğinde. Şimdi saç kurutma sırasıydı, sonra da hemen aldıklarına bakacaklardı.

Önce Geto sevgilisinin saçlarını kurutmuştu. Onun kuruduğuna emin olduktan sonra yer değiştirdiler ama Gojo biraz yaptıktan sonra ona bırakıp mutfağa gitmişti yiyecek bir şeyler hazırlamak için.

"Pizza mı ısıtıyorsun?"

"Hm hm. O ISINANA KADAR BARDAKLARIMIZA BAKALIM MI? Sonra hemen yıkayıp onları kullanırız."

"Olur, dur getireyim."

Poşetler arasından bardakları bulduğunda hemen mutfağa ilerledi Geto. İki çift almışlardı; ikisinin üstüne noel baba ve geyikleri, diğer ikisinde kırmızı atkılı penguenler vardı.

"Bence penguenlileri kullanalım. Olur mu?" Gojo onaylarken yıkamak için lavabonun önüne geçti çocuk. Bunu yaptığında Gojo gelip arkasından sarılmıştı.

"Sonunda yine evimizdeyiz."

"Gitmeyi sen istemiştin."

"Öyle değil. Çok güzeldi zaten ama evimizde seninle birlikte olmak her şeyden daha güzel. O yüzden dışarıda çok güzel vakit geçirsek de günün en sevdiğim kısmı eve gelmemiz oluyor."

Geto bir şey demeden gülümseyerek sevgilisini öptü ve elindekileri durulayıp "Bitti." diye mırıldandı. "Pişti mi?"

"Hm hm."

"Hadi yiyelim o zaman."

Açtıkları bi video eşliğinde çabucak yemelerinin ardından salona geçip poşetleri teker teker boşaltmaya başladılar. İlk poşetten kazaklar çıkmıştı. Üstlerinde kurabiye adamlar, kardan adamlar ve kırmızı beyaz şekerlerin olduğu iki kazak vardı. Geto birini hemen tişörtünün üstüne geçirdiğinde Gojo da aynısını yaptı. Birbirlerine bakarken 32 diş gülüyorlardı.

"ÇOK GÜZEL! AYNAYA GEL!" Gojo çocuğu çekiştirerek aynanın önüne götürdüğünde bu kıyafetlerle ne kadar tatlı göründüklerini düşündü ikisi de aynı anda.

"Şimdi pijamalar!"

Pijamaları aynı almamışlardı farklı farklı giyebilmek için. Biri çoğunluklu yeşil diğeri çoğunluklu kırmızıydı. Yine üstlerinde desenler vardı.

Onları da giydikten sonra pandufları çıkardı Gojo. İkisi de geyikliydi ama onların da renkleri farklıydı.

Yine aynanın karşısına geçtiklerinde Geto dayanamayıp sevgilisine sarıldı sıkıca. "Çok sevimli oldun, kalbim dayanmıyor."

"Sen de öyle oldun ki."

"Ama sen çok daha fazla.."

"AY DUR TACIMI DA TAKAYIM!" Bir anda yanından koşmasıyla gülerek arkasından bakmıştı Geto. Biraz sonra çocuk aldıkları iki taçla döndü yanına. Onları da taktıklarında her şey tamamlanmıştı.

Geriye sadece küçük eşyalar kalmıştı. Gojo yarın bir işi olmadığından dolayı evde olacağından onları yerleştirecekti. Bir ağaç da sipariş etmişlerdi, o da geldikten sonra kalan süslemeleri de beraber yapacaklardı. Cidden, yılın son ayı onların en sevdiği vakitti. Evin salonunu en güzel şekilde süsleyip kendilerine de böyle kıyafetler alıyorlardı. Herkesin bir gece kutladığı şeyi onlar bir ay boyunca kutluyorlardı ve bundan gayet de memnunlardı çünkü yılbaşı ruhu cidden farklı bir şeydi onlara göre. Her akşam farklı bir yılbaşı filmi izleyip yılbaşı temalı tatlılar yapıyorlardı. Bunların yanı sıra bir de kırmızı, yeşil, beyaz dekorlar arasında yaşamak canlı hissettiriyordu.

Üstlerini değiştirmek istemeseler de yıkanması gerektiği için çıkarmış, makineye attıktan sonra diğer poşetleri de düzgünce kenara koyup odaya geçmişlerdi. İkisi için de keyifli ama çok yorucu bir gün olmuştu. Şimdi bu güzel günün ardından da güzel bir uyku çekebilirlerdi.

Gojo sevgilisinin kolları arasında küçülürken gülümsemesi yüzünden silinmemişti hâlâ. Geto da farkındaydı, böyle gülüyor olması çok mutlu ediyordu onu.

"Uyuyacak mısın?"

"Hm hm. Çok yorgunum."

"Tamam bebeğim uyu."

"Sen uyumayacak mısın?" derken başını kaldırıp baktı Gojo sevgilisine. Geto kalbinin eridiğini hissetmişti bu tatlı bakışına karşı. Dayanamayıp dudaklarını birleştirirken birkaç saniye anca süren bir öpüşme gerçekleşmişti. Kısa sürmesinin sebebi de Gojo'nun neredeyse uyuyacak olmasıydı. Bunun yaşandığı ilk kez olmazdı ama Geto iyi geceler demek istediği için durmuştu.

"Uyuyacağım tabii ki."

"Tamam." Birkaç saniyeden sonra tekrar konuştu çocuk. "Bugün çok güzeldi değil mi?"

"Evet, gerçekten çok güzeldi."

"Ağacımız gelsin de hemencecik süsleyelim salonu da. Acaba oda için bir şeyler mi alsak?"

"Renkli ışıklarımızı asarız bebeğim. Başka istediğin varsa da alabiliriz."

"Tamamm."

"Hadi kapat şimdi gözlerini." Gojo başını sallayarak gözlerini kapattı ve sevgilisine daha da sokuldu. Bunun üzerine Geto saçlarına bir öpücük kondurmuştu. "İyi uykular sevgilim."

"İyi uykular bebeğim."

Aralık özel habsjwns

video games || SatoSuguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin