Özel Bölüm 2

67 4 5
                                    

Birkaç ay geçmişti. Savaş bittiği için Ali'nin sırtındaki yük azalmıştı. Sakin sakin yüzbaşı olmanın keyfini çıkarıyordu. Benimle ilgileniyor ve beni şımartıyordu.

Ben kendimi hiçbir yerde bu kadar özel hissetmemiştim ama o bana benim özel olduğumu göstermişti. Beni benden çok seven bir candı Ali.

"Ali" dedim sevecen bir sesle.

"Ne oldu çiçeğim? Sen emret getireyim."

"Sana beni benden daha çok sevdiğin için teşekkür ederim. Komutanın mıyım emrimi dinliyorsun?" dedim.

"Biricik değerli komutanımsın Nilüfer."

"Yüzbaşım buradaymış. Ayy umudumuz olacak çocuk doğdu ve yanımızda." derken çocuğumuzu kucağıma aldım.

"Umut seni çok seviyoruz evladım. Hoş geldin hür bir Türkiyeye. Gözlerini ne kadar güzel bir yerde açtığının farkına var."

"O bizim hür cumhuriyetimizin güzel oğlu." dedi Ali oğlumuza bakarken.

"Bu güzel oğlun güzel annesi hazırlan bir davete çağırıldık." dedi mutlulukla.

"Kimin daveti?" dediğimde gözlerime bakarken gülümsedi.

"Anafartalar kahramanı ve kurtuluşumuzu sağlayan o isim." dediğinde gözleri parlıyordu.

"Mustafa Kemal hür olmamız için elimizden geleni yaptı ama bu süreçte hepimizin payı büyüktür. Aramızdan çıkan hainler hariç tabi."

"Evet,tam olarak öyle çiçeğim. Güzel güzel hazırlan tam bir cumhuriyet kadını gibi."

Nilüfer Hanım olarak kendi maharetlerimi gösterme zamanıydı şimdi.

Kırmızı ve davetkar bir elbisem vardı. Hatırlıyorum ve onun burada olduğunu biliyorum.

Dolabı açtığımda o elbiseyi görmek aşırı hoşuma gitmişti.

Elbisede çiçekli desenler vardı. Bu çiçek detayı hoşuma o kadar gitmişti ki hemen giymeye karar verdim.

Elbiseyi üzerime geçirdim yavaş yavaş.

Sonra dalgalı saçlarımı taramaya koyuldum. Saçlarım kıvırcıklaşmıştı artık ve bende saçlarımı yana attım.

Sadece kırmızı rujumu sürmek kalmıştı. Artık tam cumhuriyet kadınıydım.

Kırmızı rujumu sürüp dudaklarıma yedirdikten sonra hazırdım.

"Nilüfer gireyim mi odaya?" dedi Ali.

"Gir." dediğimde odaya girmişti.

"Bu ne zarafettir hanfendi. Ben sana cumhuriyet kadını gibisin dedimde bu kadarda ol demedim."

"Ol demesen bile ne demek istediğini sezerim Ali."

"Umut'u kardeşine bırakacağız. Birkaç saatliğine bakarım siz gidin keyfinizi yaşayın dedi." dedim.

"Öyle mi karıcığım?"

"Öyle."

"Şimdi izin verirsen giyineceğim."

"Ben çıkıyorum kocacım ama fazla şık olma."

Odadan çıkmıştım.

Umut'u uyutmuştum. Benim oğlum ne kadar güzel uyuyordu. Annesi ona her daim sahip çıkacaktı ve Ali ile ben gibi ailesiz büyümeyecekti.

"Halası kılıklı çok tatlı." dedi tatlı tatlı yanakları ile.

"Bak siz Ali ile kardeşsiniz ama bu kadar tatlı olman şaka mı? Ali bile başta bu kadar şeker gelmedi."

GALATA'DA DOĞAN AŞK-I SAADET (Tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon