Dedikleri ile ağızım açık kalırken cevap veremedim. O da buna sinirlenmiş olucak ki aniden hızla boğazımdan tutarak beni kendine çekti. Ensemde nefesini hissederken histerik bir kahkaha attı. "Bakalım o zaman." Bunu demesine kalmadan aniden batırdığı dişleri ile kanımı hızla çekmeye başladı. Gözlerim kayarken ağacın yanından gelen kişiyi görmem ile gözlerim daha çok akarken sonumun bu şekilde olması, hayallerimin bu şekilde yıkılmasını tahmin etmiyordum. Christophe keyif ile karşıdan izlerken ölüme yakın gibi hissettim. Lakin bu bütün kanımı içmeye yönelik bir saldırıydı.

"D-Dur..." kesik kesik nefes alırken itmeye çalışıyordum. Dişlerini aniden çıkararak yüzüme gülümsediğinde kollarımdan tutup düşmememi sağladı.

Yüzüme karşı dediği şeyleri anlayamazken tekrar boğazıma yapışmasıyla bilincimi kaybettim...

Isabel

Söylediklerim ile pişmanlık hissetsemde o pişmanlığı yok ettim. Neden böyle hissediyordum?
İçimdeki sinir büyürken arkama döndüğümde Alexandre aniden boynumdan tutup beni kendine çekerken dudaklarıma kapandı.

Tutup onu uzaklaştırdığımda nefes nefese bakarken gözleri koyulaşmıştı.
"Ne yapı-"

"Kes sesini." Lafı biter bitmez yeniden dudaklarıma yapıştığında eli saçımı bulurken diğer eli belimi kavramıştı. İçimdeki heycanla kalp atışlarım hızlanmıştı. Dudaklarımı o kadar açlıkla öpüyordu ki dudaklarım sızlamaya başlamıştı. "Karşılık ver..."
Dediğinde yavaş yavaş Dudaklarımı haraket ettirdiğimde daha da hızlanırken bir anda beni kucağına aldığında ellerimi ensesine koyarken karşılık veriyordum. Bu haraketimle hoşlanmış olucak ki dudağımı ısırdığımda ağzına doğru şekilde inledim. Bu haraketimle beni yatağa yatırırken ne ara geldiğimizi bilmiyordum.

Ellerimi yan tarafa hapsederken yüzüme eğilip dudağıma kısa ama tutkulu bir öpücük bıraktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ellerimi yan tarafa hapsederken yüzüme eğilip dudağıma kısa ama tutkulu bir öpücük bıraktı. Dudaklarını sürterek yanağıma ordan çenemi öperken, inlememek için zor duruyordum. Dudakları boynumu bulduğunda dayanamayıp inledim.
"Alexandre..."
Bu onun hoşuna giderken histerik bir kahkaha attı. Elleri ellerimi serbest bıraktığı da yaşadığım yoğun duygularla ellerim saçlarına geçirdim. Siyah ipek gibi saçlarını okşarken bundan tahrik olarak eli belimi sıktı. İnlemelerime devam ederken daha fazla dayanamayarak tırnaklarımı sırtına geçirirken oda bu hareketim ile inledi.
Ellerimi yüzüne koyarak onu kendime çektiğimde dudaklarına yapıştım. O kadar hızlı öpüyordu ki onu yavaşlatmak için dudağını ısırdığımda inledi. Eli saçlarımı okşarken yavaşça dudaklarımdan ayrıldığında anlını anlıma yasladı nefes nefeseyken benden ondan pek farklı sayılmazdım.

"Beni mahvediyorsun. Kimseye yenilmeyen ben bir insana yeniliyorum." Daha çok kendi ile konuşuyormuş gibi konuştuğunda hiç bir şey demedim.
Vücudum alev alev olurken üstümdeki varlığı aklıma gelince yanaklarım yanmaya başladı. Bunu anlamış olucakki gülümsedi.
Kendimi konuşmaya zorladım.
"Kalkar mısın üstümden." Dediğimde boynumu öptü ve ayağa kalktı. Ellerimi yanaklarıma kapattığımda alev alev olmuştum. Bu haraketimi izlerken üstündeki gömleği gözlerimin içine bakarak açmaya başladı.
"Soğuk bir duş alıcağım. Seninde ihtiyacın var gibi." Derken ne demek istediğini anlamadım.
"Neden ihtiyacım olsun ki?" Dediğimde histerik bir kahkaha attığında cevap vermeden ebeveyn banyosuna girdi.

Dediği şey hakkında düşündüğümde aklıma gelen şey ile başımı yastığa gömdüm. Az önce kavga ederken nasıl bu hale geldiğimi sorguladım.
...

Saat akşam dokuza gelirken televizyon izliyordum. Chiara'nın en sevdiği dizi olan 'Friend' vardı.
Chira yı çok özlemiştim. Ve sesini duymak istiyordum. Onunla konuşmak için Alexandre'ın telefonu lazımdı.
Alexandre her zamanki gibi çalışma odasındayken yukarı çıktım. Kapı aralık ve hararetli bir şekilde telefonuyla konuşuyordu.

"Ne demek öldü ne demek!" Duyduğum şey ile göğüsümde bir ağırlık hissederken aldığım nefes bana zehir olmaya başlamıştı.

"Seni uyarmıştım.Chiraya zarar gelmiyecek diye! Siz bunun hesabını vericeksiniz!"

Dediği şey ile dengemi kaybederken kapının yanı daki sehpaya tutunurken üstündeki vazo yere düştüğünde Alexandre aniden yanıma gelerek kollarımdan tuttu.

Gözlerimden yaş akarken tek bir kelime edemiyor kendi kendine akıyorlardı. Beni göğüsüne çekerken tek bir kelime dahi etmedi.

"Ben... ben Chiara yı özledim. Onunla konuşucaktım. Onu arayabilir miyiz?" 
Dedikleri ile gözleri sinirle koyulaştı.
Olanları idrak edemiyordum. Nefes alamazken ellerim boğazıma gitti.

"Alexandre lütfen beni ona götür."

"Isabel lütfen sakin ol"

"Neden sakin olayım ben sadece sana onunla buluşmak istediğimi söyledim!"

Benim tek ailem, kardeşim ölmüştü... Hem de ne uğruna!

Alexandre beni tutmaya çalışırken yere oturduğumda omuzlarım ağlamaktan sarsılıyordu. İçim o kadar yanıyordu ki nefes alamıyordum. Alexandre yanımda diz çökerken ona sarıldım.

"Beni beni ona götür lütfen ona hiç şey olmadı, olmadı sen de söyle!" Derken gözlerine bakıyordum elleri yüzümdeki yaşı silerken beni kendine çekti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Beni beni ona götür lütfen ona hiç şey olmadı, olmadı sen de söyle!" Derken gözlerine bakıy
ordum elleri yüzümdeki yaşı silerken beni kendine çekti.

"Üzgünüm..."

Evet arkadaşlar bölümün sonu iyi okumalarr💕

Chiara üzümlü kekim🥀

VAMPİR'İN TUTSAĞI+18Where stories live. Discover now