🌟B.D 2. Çilli inek💫

Start from the beginning
                                    

Dedim nefes nefese.

" Yarın bu kadar oyalanma. Yoksa taksi tutmak zorunda kalırız."

Her gün bir sebebten geçikir olmuştum.

" Tamaam.
Özür dilerim."

Bulduğumuz boş koltuklara oturup camdan dışarıya çevirdim gözlerimi. İstanbul'da yağmurlu bir Ekim günü daha dedim içimden. Okula giden yol bir saati buluyordu. Bu süreyi gözlerim dışarda insanları, arabaları ve binaları izleyerek geçirirken bir ara göz ucuyla yanımda oturan Ece'ye baktım. Çantasından çıkardığı küçük aynası sol elinde rujunu tazeliyordu. Hem yüzü hem fiziği hem kalbi güzeldi Ece'nin. Dahası özgüveni yerindeydi. Okulun gözdelerinden birisi ve erkeklerin gözlerini alamadığı bir kızdı. Kızlar bile kıskanarak bakıyorlardı ona.

Ben mi?
Ben çirkin, kısa boylu onun kadar özgüveni olmayan ne erkeklerin ne de kızların bakmadığı okulun ineklerinden ve herkesin alay ettiği, geceleri ders çalışarak aldığı bursu hak etmeye çabalayan dahası o bursun kesilmemesi için Allah'a yalvaran, gündüzleri de yaşamak için geçici işlerde çalışan bazen yorgunluktan duş bile alamadan okula gelmek zorunda olan Ebru'yum sadece. Ebru Özkan..

A! Birde şehrin en genç ve karizmatik avukatının Sezer Koçak'ın en büyük hayranıyım. Belki de aşık. Ama platonik. Çünkü adam yakışıklı biri. Değil bana bakmak, baksada görmez benim gibi çirkin birini. Birgün onunla tanışmak en büyük hayalim diyebilirim. Ve en az onun kadar iyi bir avukat olmak istiyorum. Bu karakterle nasıl olacağım bilmiyorum ama istiyorum işte.

Bir anda böğrüme yediğim dirsekle çıktım hayal dünyamdan.

" Ebru diyorum! "

" Ha! Ne? Geldik mi? "

Ece gözlerini devirdi bıkkın.

" Geldik diyorum ya deminden beri. Durak kaçacak kalk hadi ineceğiz."

Çantamı alıp şemsiyemi içine attıktan sonra yerimden kalkıp Ece'nin arkasından orta kapıya ilerledim.
Bir elimle koltuk demirini tutarken diğeriyle gözlerimi sildim. Yine ağlamıştım.

" Ebru yinemi ağladın sen? "

" A yok esniyordumda o yüzden yaşardı gözlerim. Dün gece ders çalışırken uykusuz kaldım yine. Gündüz çalışıyorum. Gece ders yapıyorum. Haliyle uykusuz kalıyorum."

Yalancı Ebru. Ezikliğin geldi aklına demiyorsunda.

Diyen iç sesimi duymazdan gelip açılan kapıyla indim. Hızlı adımlarla binaya doğru yürüdük. Bahçeye girer girmez Ece kendini bekleyen diğer arkadaşlarının yanına giderken ben kalan yolu yine yalnız devam ettim.

Öyleydi! Ece okuldayken genelde diğer arkadaşlarıyla takılıyordu. Biz sadece dışarda ve evde arkadaştık.

Ece arkadaşlarının benimle alay etmesinden hoşlanmadığı için bu şekilde olsun demişti. Tabi bende kabul etmiştim. Beni düşünüyordu sağolsun. Ece'den ayrılıp içeriye yürüdüm. Daha on metre ancak gitmiştim ki, okulun şımarıklarından olan Ege'nin sesini duydum.

" Hişt! "

Aldırmadan devam etmek istedim ama bu kez de,

" Naaaber çilli tavuk. "

Diyince sinirle durdum yerimde. Beni gördüğü her yerde alay etmekten büyük zevk alıyordu. Hırsla arkamı dönüp,

" Sen.." Demiştim ki bir seksenlik boyuyla tam arkamda durduğunu görüp sustum. Tam dibimdeki bedeni ve alaycı bakışlarıyla tepemden bakıyordu şuan. Birden uzanıp gözlüğümü eline aldı. Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırıp,

BİR DİLEK ( TAMAMLANDI ✔️)Where stories live. Discover now